CHP'li Mengü, AK Parti'nin Kapatılma Davasını Değerlendirdi

Yargıtay Başsavcısı'nın Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hakkında Anayasa Mahkemesi'nde açtığı kapatma davasına bir tepki de CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü'den geldi. Mengü, "Siyasi partilerin kapatılmasını savunmak veya istemek hukukçu kimliği olan birisi için mümkün değildir" dedi.

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü AK Partinin kapatılma davasını değerlendirdi. Mengü şunları söyledi:

"Elbette siyasi partilerin kapatılmasını savunmak veya istemek hukukçu kimliği olan birisi için mümkün değil. Özellikle hukukçuların, yargının üst kademesinde görev yapmış eski Yargıtay başkanlarının, eski başsavcıların, eski avukatlık mesleğini icra edenlerin hukukun genel ilkeleri çerçevesinde yargıya intikal etmiş bir konuda gereksiz bir şekilde yüksek mahkemeyi baskı altına alacak, rahatsız edecek şekilde açıklama yapmasını hakikaten yadırgıyorum. Bu konu yasal sürece girmiştir. Hep beraber Türk yargısına inanmak mecburiyetindeyiz. Ancak bu sabah televizyonlarda Avrupa Birliği Temsilcisini izledim. AB temsilcisi bir Müstemleke edasıyla 'Hakim hemen davayı reddetsin' gibi yakışıksız, çirkin ne ismini vermeyi tam bilemediğim tarzda bir konuşmasına şahit oldum. Burası Müstemleke değil. Burada bağımsız yargı var. Aynı onların ülkelerinde olduğu gibi. Kimse yargıca emir veremez. Bu davayı kapa, bu davayı aç deme hakkına kimse sahip değil. Ancak maalesef AB temsilcileri bunu Türkiye'de her zaman yapıyorlar. Evvela iktidar partinin kapatılmasından hoşlanmak elbette mümkün değil. Buna sevinçle katılmak mümkün değil. Bundan üzüntü duyduğumu ifade edeyim. Yalnız en az buna üzüldüğüm kadar, Türkiye Cumhuriyeti Devletine dışarıdan yapılan saygısızlıklara karşı kendisini koruyamamasına da üzüldüğümü ifade etmeliyim." PROF. DR. ÖZBUDUN'A TEPKİ "Davanın sonucu ne olur?" sorusuna Şahin Mengü şu yanıtı verdi: "Onu şuan kestirmek mümkün değil. Ben ne dosyayı biliyorum ne de içerikle ilgili bilgim var. Bunu ne bilim adanmaları ne de bilim kadınları, yani hiç kimse görmedi" dedi.

Anayasa taslağını hazırlayan Bilim Kurulu'nun Başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun'un konuyla ilgili yaptığı açıklamaları yadırgadığını dile getiren Mengü sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilim adamlığına çok saygı duyduğum Sayın Özbudun'un siyasi partilerin kapatılmasına karşı olan bir açıklamasını dinledim. Eğer Sayın Özbudun Türkiye'de ana muhalefet partisinin parlamentodaki partilerin, Türkiye'de parlamentoda grubu olmayan partilerin, sivil toplum örgütlerinin, baroların ve diğer kurumların bilmediği bir anayasa taslağını eğer Amerika'dan pazarlayarak gelmiş olmasaydı; Sayın Özbudun'un bilim adamı olarak söylediklerine çok saygı duyardım. Ancak kimsenin bilmediği Anayasayı Amerika'da pazarlamaya çalışan bir bilim adamının, siyasi partilerin kapatılması konusundaki görüşleri artık beni hiç ilgilendirmiyor. Evvela bilim adamı kendi toplumuna saygılı olmalı. Gene bu anayasa taslağını hazırlayan bir bayan komisyon üyesi hiç dosyayı bilmeden konuştuğunu o kadar güzel ortaya koydu ki. Niçin konuşmamız gerektiğini işte bu yüzden söylüyorum. Bu hanımefendi dedi ki 'Sayın Cumhurbaşkanı 22 Ağustos'ta cumhurbaşkanı oldu. O günden bu yana onun hakkında ne oldu ki siyasi yasak gelsin?' fakat aynı gün birçok televizyon kanalında da şuanda Sayın Cumhurbaşkanı'nın Dış İşleri Bakanı olduğu yıllardaki dönemle ilgili suçlamalarda bulunulduğu söylendi. Bunlar doğrudur, yanlıştır yüce mahkeme takdir edecek. Ama bütün bunları bilmeden sırf bir şeyler söylemek için konuşmak yanlıştır. Ne dosyayı biliyoruz, ne iddianame elimizde. O yüzden bu dosyayla ilgili yorum yapmak yanlıştır. Bir kere teknik olarak mümkün değil. İkinci olarak hukuken artık yargı sürecine girmiş bir konuda yorum yapmamak gerekir. AKP kurmaylarının bu konuda konuşmalarını çok doğal karşılıyorum. Muhatabı olan insanlar elbette tepki verecek. Ancak ister lehte ister aleyhte açıklama yapılması yargıyı zedeler. Yargı hepimize lazımdır. Bu yargıyı zedelemeden olayları akışına bırakmak lazım. Ama sonunda ne çıkar bilinmez. Şimdi görüş beyan ermek yüce yargıçların yerine geçip karar vermeye benzer. Onları baskı altına almak olur." "BİZ UYARMIŞTIK" Şahin Mengü 'Ak Parti laiklik için tehlike mi sorusuna ise şu yanıtı verdi: "2002 yılında AK Parti seçim kazandığında Sayın Genel Başkanımız AK Parti'ye giderek tebrik etti. Orada CHP olarak şu uyarılarda bulunduk: 'Aman devletin temellerini zorlamayın, biz size her konuda yardımcı olacağız.' Orada bizim tek kaygımız vardı; devletin değiştirilemez ilkeleriyle oynamayın. Bununla oynamadığınız sürece Adalet ve Kalkınma Partisi bugün gider, yarın gelir. AK Parti bu ilkelerle oynadı mı sorusu hakkında çok şeyler söylerim ancak yargıya intikal etmiş bir konuda konuşmamız doğru değil." (MY-ÖA-Mİ-HE-Y)