CHP'li İnce Kayseri'de Konuştu

CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Kayseri'de yaptığı açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi; süreçle ilgili gelişmeleri de, 'Recep Öcalan, Abdullah Erdoğan pazarlığı' olarak nitelendirdi.

İnce dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili olarak da, "Dokunulmazlıklarımızı kaldırmazsan namertsin. Senden mi korkacağız. Gider yatarız ne olacak, korkmayız senden. Sana eğileceğime 50 sene içerde yatarım daha iyi." diye konuştu.

Kayseri'de CHP Melikgazi ilçe Örgütünün, Özel İdare Salonu'ndaki Divan Kurulu toplantısında konuşan Muharrem İnce kürsüye, "Nasılsınız ağzını sevdiğim, gadasını aldığım Kayserili kardeşlerim nörüyonuz iyi misiniz?" diyerek çıktı. CHP Grup Başkan Vekili İnce, yaşanan sürecin silahların susması mı, pazarlık süreci mi olduğunu belli olmadığını iddia etti. İnce, "Ben çok iyi biliyorum ki İmralı'daki terör örgütünün ele başısının istekleri belli. Yani Anayasa'dan Türklük tanımı çıkacak, yerel yönetimlere özerklik adı altında federasyonun önü açılacak, Eğitim dili Kürtçe olacak ve bunun karşılığında Abdullah Öcalan özgür, Tayyip Erdoğan'da Başkan olacak. Tayyip Öcalan'la Abdullah Erdoğan pazarlığı, pazarlık bu" diye konuştu.

CAMDAN KONUŞURKEN KÜLTÜRLÜ, CANDAN KONUŞURKEN KÜFÜRLÜ BAŞBAKAN

Mikrofonu alarak 'gezeyim biraz' diyen Muharrem İnce "Tayip Erdoğan değilim ki, camdan okumuyorum ki ben, candan konuşuyorum. Buraya bir cam koyuyor okuyor. Siz de zannediyorsunuz ki ne büyük hatip, alakası yok. Bir gün cam bozuldu ortada kaldı. Tabi ki notlarımıza bakacağız, sistematik içinde konuşacağız. Ama camdan konuşurken kültürlü, candan konuşurken küfürlü bir başbakan" sözleriyle salondan alkış aldı.

Son günlerin tartışma konuları olan Türklük tanımın çıkartılması, yerel yönetimlere özerklik, eğitim dilinin Kürtçe olması ve başkanlık sistemine de değinen İnce, "Bayrağı tartışıyorsa bu memleket çıldırmış olmalı. Anayasa tartışılır, Alhah'ın emri değil anayasa, değiştirirsiniz. Ama bayrak, resmi dil, Ankara'nın başkent olması tartışılıyorsa, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tartışılıyorsa, bu millet çıldırmış olmalı. Buna dur dememiz lazım" diye konuştu.

Akil İnsanlar Heyeti'ni de eleştiren İnce, bunların "Başbakanın tebliğcileri, memurları" olduğunu iddia etti. "63 kişinin içinde bir tane CHP'li var mı?" diye soran İnce, "Olsa olsa Kadir İnanır belki vermiştir. O da Bodrum'dan Marmaris'ten deniz kenarından kalkıp sandığa gittiyse" dedi.

DAVALARI GİYDİRİYORLAR

Konuşması sık sık, 'Vur vur inlesin, Tayyip dinlesin' sloganlarıyal kesilen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Beni gaza getirmeyin. Ben zaten gazlı bir adamım. Vur vur inlesin, sonra konuşuyorum, davaları giydiriyorlar. Bana gaz vermeyin" dedi.

BAŞBAKAN'IN KARNE NOTLARI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na not vermesi ve 'İslami bilgi sıfır' değerlendirmesini de yorumlayan İnce, Başbakanın notunu da açıkladı: "Salı günü grup toplantısına Genel Başkanıma bir not da sen versen dedim. Genel Başkanım da 'Sen daha güzel verirsin' dedi. Ben de Kayseri'den ona not vereceğim dedim. İşte başbakanın notları: Attan güzel düşme peki. Soy önemli soy diyordu. Kutlu doğum haftasında Kevser suresini öğrendi, soy önemli değil diyor. 60 yaşından sonra Kevser suresinin anlamını öğrenme, peki. Eski defterleri karıştırma beceresi, peki. Dini siyasete alet etme, yıldızlı peki. Sözünden çark etme peki, Yargıya talimat verme peki, rakamlara yalan söyletme becerisi peki.

Hürrem'i tesettüre uygun giyindirme beceresi; peki. Bir gün helikoptere biniyor şöyle bir geçiyor, 'Üçüncü köprü burdan geçsin' diyor. Yüksek Mimar Recep Tayip Erdoğan, ikinci gün bakıyorsunuz 'beyaz ekmek değil, esmer ekmek yiyeceksiniz' diyor diyetisyen başbakan, üçüncü gün Hürrem'in kıyafetini değiştiriyor tekstilci başbakan, bir başka gün '3 çocuk yapacaksınız, sezaryen değil normal doğum yapacaksınız' diyor, jinekolog başbakan."

BEN CHP'NİN ELEBAŞISIYIM

Türk ordusunun dağıtılmış durumda olduğunu, uçakları uçuracak pilot, gemileri yüzdürecek kaptan kalmadığını öne süren Grup Başkanvekli İnce, "İktidar partisi iki de bir 'Kaldırımı senin dokunulmazlığını haa' derse orada demokrasi yoktur. Başbakan Kayseri meydanından seslenmesini biliyor ya. Ben de Başbakana Kayseri'deki bu salondan sesleniyorum. Dokunulmazlıklarımızı kaldırmazsan namertsin. Senden mi korkacağız. Gider yatarız, ne olacak korkmayız senden. Sana eğileceğime 50 sene içerde yatarım daha iyi" diye konuştu.

Türkiye'nin asıl önemli sorunlarını tartışamaz hale geldiğini de belirten İnce, "Başbakan bir mahkumun şartlarını iyileştirme hakkını kendinde görüyorsa, kötüleştirme hakkını da görür. Abdullah Öcalan'ın televizyon verip, jimnastik saatini artırabiliyorsa Mustafa Balbay'a hücre cezası da verebilir. Ben düşsem hapse, benden hoşlanmadığını biliyorum, bana su vermez. Buna hakkı yok. Cumhuriyetin savcıları bunun hesabını sormalıdır. Ne yazık ki yargı artık arka bahçe oldu" dedi.

Türkiye'de milli olmayan bir iktidarla karşı karşıya bulunulduğunu iddia eden şöyle devam etti:

Bunlar cami satarak borçlarını kapatan adamla. Müslümanlar ikiye ayrılır. Bir bizim gibi kalu beladan beri Müslüman olanlar, bir de Tayyip'ten sonra Müslüman olanlar. Dindarlar, dindar geçinenler, bir de dinden geçinenler var. Dindarlar başımızın üstünde. Dindar geçinenler tehlikeli. Dinden geçinenleri avluya bile sokmayın." - Kayseri