CHP Grup Toplantısı...(2)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin 10 yıllık bir parti olduğunu, fakat 89 yıllık CHP'yi sorgulamaya kalktığını ifade ederek, "10 yıllık kökü var, bizim 89 yıllık tarihimizi sorguluyor."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin 10 yıllık bir parti olduğunu, fakat 89 yıllık CHP'yi sorgulamaya kalktığını ifade ederek, "10 yıllık kökü var, bizim 89 yıllık tarihimizi sorguluyor. Sen 10 yıllık kökünü bile inkar ediyorsun" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşmasında, art arda iki kurultay geçirdiklerini ve bu yüzden sesinin kısık olduğunu belirterek dinleyicilerden özür diledi. Kılıçdaroğlu, kurultayla ilgili olarak, "Kurultayımızın görkemli geçmesi, verdiğimiz mesajlar en başta sayın Başbakan'ı rahatsız etmiş. Buradan söylüyorum, Sayın Başbakan daha sen çok rahatsız olacaksın. Hiç endişelenme" diye konuştu.
CHP'nin yeni tüzüğünün Türk siyasal tarihinde gelmiş geçmiş en demokratik tüzüğü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Disiplin örgütlerin işidir. Örgüt demek disiplinli ses çıkarmak demektir. Örgüt demek kendi içinde kavgalı bir görüntü vermemek demektir. Böyle bir görüntüye artık izin verilmeyecektir. Herkes söyleyeceğini söyledi. Onlar geride kaldı. Yeni bir anlayışla yola çıkıyoruz artık. Halka umut, güven vermemiz lazım. Bunun yolu ortak söylem geliştirmektedir. Ortak söylem geliştireceğiz. Hiç meraklanmayın, Parti Meclisimiz çalışıyor, milletvekillerimiz çalışıyor. AK Parti'nin hayal bile edemeyeceği alanlara biz
giriyoruz. Suriye'de sorunlar çıktı. Suriye'de çıkan sorunlar ekonomimizi nasıl etkiledi diye AK Parti merak etmez ama CHP merak eder. Onların eli uzun. Ne yaptıklarını onlar biliyorlar. Biz halkı düşünüyoruz. Mardin'deki, Urfa'daki, Hakkari'deki vatandaşlarımızı düşünüyoruz. Şırnak'taki Antep'teki sanayiciyi, esnafı düşünüyoruz. Suriye krizi size nasıl yansıdı diye. Bunu soran biziz, merak eden, raporlayan TBMM gündemine getiren de biziz, AK Parti değildir."
Kılıçdaroğlu, 32 yıldır hiç kimsenin 12 Eylül anayasasını değiştirmediğini belirterek, "Çıksın söylesinler, 'biz 12 Eylül anayasasını değiştirdik, daha çağdaş bir anayasa yaptık' diye. 32 yıl... Bunun mimarı, değişimin mimarı, dönüşümün mimarı, devrimin mimarı tarihinde olduğu gibi inşallah CHP olacaktır" şeklinde konuştu.
"ÖZGEÇMİŞİMİZİN TEMELİNDE KUVAYİ MİLLİYE VAR"
Kılıçdaroğlu, CHP'nin özgeçmişinin temelinde Kuvayi Milliye ve Müdafa-i Hukuk Cemiyeti'nin olduğuna vurgu yaparak, "Değişimi ve dönüşümü yapacak parti CHP'dir derken biz de kendi özgeçmişimize bakalım. Özgeçmişimiz nedir acaba bizim? Eğer özgeçmişimizin temelinde Kuvayi Milliye ve Müdafa-i Hukuk varsa özgeçmişimizin temeli sağlamdır ve güçlüdür demektir. Çünkü temeli hukuktur" diye konuştu.
CHP'li kadroların Cumhuriyeti ve devleti kurduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Milli mücadeleyi başlattı CHP'yi kuran kadrolar, kurtuluş savaşını verdi. Cumhuriyeti ve devleti kurdu CHP'li kadrolar. Daha sonra çok partili hayata geçti ve demokrasiyi getirdi bu ülkeye. Daha sonra çağdaş bir devlette olması gereken sosyal demokrasiyi ülkeye getirdi. CHP'nin özgeçmişi budur. Bu özgeçmiş şanla, şerefle doludur. Herkes bunu böyle bilsin, tarihine baksın çok iyi okusun. Devleti kuran, özgürlüğü, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü getiren partidir. Anayasa Mahkemesi'ni ilk kez telaffuz
eden, hukukun üstünlüğünü ilk kez programına koyan partidir CHP. Bir babayiğit çıksın söylesin ki 'bizim özgeçmişimiz de böyledir'. Herhangi bir siyasal parti lideri çıksın. Söyleyebilir mi? Bunu söyleyebilecek bir babayiğit var mı? Yok. Olamaz da zaten. Böyle özgeçmişi olmayanlar CHP'yi karalamakla geçirirler günlerini."
CHP'nin 89 yıllık tarihine bakıldığında şanla, şerefle dolu bir tarihin görüleceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Geçmişinden utanan birisi kalkıp CHP'nin görkemli tarihini eleştirirse bu güven verir mi topluma, insanlara? O görkemli tarihin içinde senin ataların da var. Sen önce kendi atalarının geçmişine ihanet ediyorsun bunu söyleyerek" şeklinde konuştu.
AK Parti'nin statükocu bir parti olduğunu bu sebepten dolayı da değişim ve dönüşümden söz edemeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, "Onun için halkı aldattılar geçmişte. 'Biz değişim yapacağız, dönüşüm yapacağız, devrim yapacağız. CHP statükocu.' Hatta öyle bir noktaya getirdiler ki 'Sosyalist Enternasyonal'den biz davet alıyoruz, CHP'yi çıkaracaklar.' Buyur başvur bakalım seni alıyorlar mı almıyorlar mı?" dedi.
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin 10 yıllık bir parti olduğunu, fakat 89 yıllık CHP'yi sorgulamaya kalktığını ifade ederek, "10 yıllık kökü var, bizim 89 yıllık tarihimizi sorguluyor. Sen 10 yıllık kökünü bile inkar ediyorsun. Kökü olmayan bir siyasal anlayıştan totaliter rejim çıkar. Kökü olmayan bir siyasal anlayıştan diktatörlük, baskıcı rejim çıkar. Bugün bunların hepsini yaşıyoruz. Kökü olan bir siyasal anlayıştan demokrasi çıkar. Köksüz bir partiden hiçbir zaman demokrasiyi geliştirmesini beklemek mümkün
değildir" diye konuştu.
"GÖMLEĞİN KATMERLİSİNİ GİYİYORSUN"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önceleri ifade ettiği 'Gömlek değiştirdim' şeklindeki sözlerini de hatırlatarak, "Uygulamalarına bakıyoruz, yırttığın gömleğin katmerlisini giyiyorsun" dedi.
Demokrat olabilmek için ateş çemberinden geçmek, bedel ödemek gerektiğini ifade eden CHP lideri, şunları söyledi:
"12 Eylül'lerde, 12 Mart'larda hapse girmek gerekiyor. Üzerine titrediğimiz demokrasi, kin ve nefret rejimine dönüştü. Sayın Erdoğan, 'Ben Necip Fazıl Kısakürek'in bir paragrafını okudum. O paragrafta, 'kinini unutma, intikamını unutma' sözleri var. Bu sözler bana ait değil, Necip Fazıl'a ait. Bunu nasıl anlamazlar' diyor. Ben bunun neresini düzelteyim. 'Be"e bakalım. Özgeçmişimin kini kullandım ama ben kullanmadım Necip Fazıl kullandı bunu' diyor. Ben sana, 'Sen yürüyen yalan makinesisin' diyorum, sen
inanmıyorsun. Necip Fazıl Kısakürek'in söylediğini dünya alem biliyor. Yüreğin varsa, dürüst adamsan, ahlaklı adamsan Necip Fazıl'ın yazdıklarının devamını okusana. Okuyamaz, çark eder. Yüreğin yetiyorsa, çık oku. Adın Recep Tayyip Erdoğan ise adam gibi adamsan çıkar devamını da okursun."
Kılıçdaroğlu, Gazeteci Nuray Mert'in de çalıştığı gazeteden kovulduğunu hatırlatarak, "Birisi konuşursa ve gazeteciyse işinden oluyor. Sayın Nuray Mert, onun da işine son verdiler. İşine son verilen gazeteci sayısı 50'leri, 100'leri aştı, 'AK Parti iktidarını eleştiriyorlar' diye. Yeteri kadar şakşakcın var, bırak üç beş kişi de eleştirsin. Buna da tahammül edemiyorlar. Totaliter rejimden farksız" diye konuştu.
"ÇOCUKLARINIZIN GELECEĞİ ELLERİNİZDEN ALINIYOR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla ilgili kanun teklifini de değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili olarak, "Bütün annelere sesleniyorum. Sizin çocuklarınızın geleceği ellerinizden alınıyor. Sesinizi çıkarın" dedi.
Kılıçdaroğlu, 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili olarak şunları söyledi:
"Bu teklifin hazırlanmasına ev sahipliği yapan da Milli Eğitim Bakanı. Bilgi hırsızlığından mahkum olan kişi. İntihalden. Düşünebiliyor musunuz, bilgi hırsızı birisi, Milli Eğitim Bakanlığının başına getiriliyor. Naylon faturacıdan Maliyle Bakanı yaptınız ama çocuklarımızdan ne istiyorsunuz? Onların geleceğinden ne istiyorsunuz? 'İntihalden yargılanan birisi, şu demokratik ülkede Milli Eğitim Bakanı olmuştur' diyebilir mi Sayın Başbakan? Hangi ahlaktan söz ediyorsun Recep Tayyip Erdoğan, hangi ahlaktan?
İntihalden suçlanan birini Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturtan bir insan, nasıl ahlak dersi verebilir. 'Demokrasi, özgürlük' diyoruz. Silivri toplama kampını biliyorsunuz. Seversiniz, sevmezsiniz. Bir siyasal partinin Genel Başkanı tutuklu savunma yapıyor. Sert ifade kullanıyor diye 'savunma yapamazsın' diyorlar. Silivri'de çadır tiyatrosu kurmuşusunuz, orası bir toplama kampı. Onun savunma hakkını elinden aldınız, yetmiyor avukatına da son duruşmaya kadar savunmaya katılmama cezası veriyorsunuz.
İnsaf. Bizim hiç kimsenin, rütbesiyle, makamıyla sorunumuz yok. Haksızlığa uğrayan kim olursa olsun, hangi görüşten, inançtan olursa olsun CHP onu destekleyecektir." - ANKARA