Haberler
Putin, açık açık tehdit etti: Sabrımız bir gün mutlaka tükenecek

Putin, ilk kez bu kadar açık tehdit etti! Sözleri yaklaşan savaşın habercisi

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma! Muhalifler adım adım ilerliyor

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma

Kırıkkale'de yere çöp atanlar güvenlik kameralarından tespit ediliyor

Bir ilde daha başladı! Caddede, sokakta kamera ile takip ediliyorlar

İstanbul'da sahte içkiden 2 kişi hayatını kaybetti

İstanbul'da kabus yeniden hortladı: 2 kişi öldü, sayının artmasından korkuluyor

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi Açıklaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"(Dolmabahçe'deki caminin müezzininin geçici görevlendirilmesi) Bu olay, Türkiye'nin gittikçe daha fazla otoriter bir rejime evrilmesinin bir göstergesidir"

CHP Grup Başkanvekilil Akif Hamzaçebi, "Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi müezzininin sürgün edildiğini" savunarak, "Bu olay, Türkiye'nin gittikçe daha fazla otoriter bir rejime evrilmesinin bir göstergesidir" dedi.

Hamzaçebi, yaptığı yazılı açıklamada, Gezi Parkı eylemleri sırasında vatandandaşların, orantısız güç kullanımı nedeniyle sığındığı Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi Müezzini ve İmamı'nın sürgün edildikleri yönünde haberler yayımlandığını belirtti.

Demokratik ülkelerde başbakanların yalan söylemeyen memurlarını ödüllendirdiklerini belirten Hamzaçebi, "Bizde olduğu gibi baskı yapmaz, sürgün etmezler. Demokratik ülkelerde başbakanlar milyonlarca yurttaşının gözünün içine baka baka camiler üzerinden başka bir deyişle din üzerinden halkını kutuplaştırmaya çalışmazlar" dedi.

Söz konusu caminin Müezzini Fuat Yıldırım'a yapılan baskıların geçiştirilebilir nitelikte basit bir olay olmadığını kaydeden Hamzaçebi, şu ifadeleri kullandı:

"Bu olay, Türkiye'nin gittikçe daha fazla otoriter bir rejime evrilmesinin bir göstergesidir. Müezzin Fuat Yıldırım, yurttaşlarına 'camide içki içtiler' iftirasında bulunan Başbakan'ın, iftiralarının bir parçası olmadığını ortaya koyarak, yurttaşlık ve onun ötesinde din adamlığı görevini örnek bir şekilde yerine getirmiştir.

İçki olayının tamamen bir iftira olduğu görgü tanıklarının ifadeleri ile kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktığı halde, yeni bir teftiş mekanizmasının çalıştırılması öç alma üzerine kurulu bir yönetim anlayışının devam ettiğini ortaya koymaktadır. Bu örnek yurttaş teftişin selameti bakımından değil, Başbakan'ın selameti bakımından sürgün edilmiştir. Ancak bu yolun arzu edildiği gibi Sayın Başbakan'ı selamete değil, ama felakete ulaştıracağı kesindir.

Bu siyasetin örnekleri tarihte de vardır. İslam tarihinde 'şura', yani seçime dayanan hilafet sistemini, halifeliğin babadan oğula geçtiği saltanat sistemine dönüştüren ve dinin siyasetin emrine verildiği bir dönem vardır. Emevi Sultanı Muaviye yapmış olduğu haksızlıkları, zulmü, baskıyı din üzerinden 'kader' kavramını da kullanarak meşrulaştırırdı. Muaviye'nin siyaseti "Zer-u, zor-u, tezvir" yani 'para, güç ve yalan-dolan' üzerine kuruluydu. 1400 yıl sonra Türkiye'de de aynı siyaset var.

Biz camiye güvenlik güçlerinin şiddetinden kaçan vatandaşlarımızın sığındığını biliyorduk. Meğer camiye asıl sığınan, oradan medet uman Başbakan'ın kendisiymiş. Sahip olduğu siyasi gücü tüm yurttaşlara örnek ahlaki bir davranışta bulunan kamu görevlileri üzerinde baskı yapmakta kullananlar demokrat olamazlar, özgürlükçü olamazlar. Onların artık memlekete vereceği hiçbir şey kalmamıştır." - TBMM

Kaynak: AA / Politika
title