CHP Grup Başkanvekili Emir, "Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında Meclis'teki komisyonun ilk toplantısında konuştu Açıklaması
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Bu komisyon, zaten yapılmış, zaten varılmış mutabakatların toplumsal meşruiyet zeminini genişletmek üzere, zaten kararlaştırılmış kimi yasaların ilkesel altlığının oluşturulması için göstermelik bir komisyon olmamalıdır.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Bu komisyon, zaten yapılmış, zaten varılmış mutabakatların toplumsal meşruiyet zeminini genişletmek üzere, zaten kararlaştırılmış kimi yasaların ilkesel altlığının oluşturulması için göstermelik bir komisyon olmamalıdır. Bu komisyon gerçekten işlevsel olmalıdır." dedi.
"Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında Meclis'te kurulan komisyon, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
TBMM Tören Salonu'nda gerçekleşen toplantıda konuşan CHP Grup Başkanvekili Emir, bu komisyonu öteden beri önemsediklerini, bu tip konuların konuşulacağı ve çözüm üretileceği yegane mekanın TBMM olduğunu söyledi.
Türkiye'de ağır bedeller ödenen ve artık kurtulmak istenilen bir terör sorunu olduğunu dile getiren Emir, bu sorunla güvenlik güçlerinin bugüne kadarki mücadelesinin yanında Meclis'in atması gereken adımları açıklıkla tartışmaktan ve gerektiğinde el ele vermekten çekinmeyeceklerini belirtti.
Emir, "Ama burada önemli olan toplumsal fay hatlarını büyütmeyen, toplumsal barışa katkı verecek, şehit analarının ve gazilerin gözünün içine bakabileceğimiz, bundan sonra daha güçlü, daha demokratik, daha eşit, daha adil bir Türkiye yaratmak konusunda da Türk, Kürt, hiçbir etnik yapı ayrımı yapmaksızın, Alevi, Sünni hiçbir mezhep ayrımı yapmaksızın veya hiçbir alt kimliğe saplanmaksızın yeni bir Türkiye yaratmak konusunda adımlar atmaktır. Bizim görevimiz bu olmalıdır." diye konuştu.
Anayasa'nın rutin olarak çiğnendiği bir düzenden geçildiğini savunan Emir, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararların ısrarla uygulanmadığını ifade etti.
Emir, İçişleri Bakanlığınca bazı belediyelere yönelik görevlendirmeleri anımsatarak, bu uygulamalarla milli iradeye müdahale edildiğini, halk iradesinin hiçe sayıldığını savundu.
Türkiye'de siyasetin yargı eliyle dizayn edildiği bir sürecin yaşandığını iddia eden Emir, "Bu ağır demokrasi ve hukuk devleti sorunumuz, hepimizin önünde en yakıcı sorunlardan biri olarak durmaktadır." diye konuştu.
Emir, komisyonun her şeyi bir çırpıda halledemeyeceğini, her soruna çözüm olamayacağını öngördüklerini söyleyerek, "Ama demokrasimizle, özgürlüklerimizle, temel hak ve özlüklerimizin kullanımıyla, düşman hukuku uygulanarak belediye başkanları başta olmak üzere, siyasetin dizayn edilmesiyle ilgili ve elbette ki Kürt sorunuyla ilgili birçok sorunu burada cesaretle tartışmalıyız ve cesaretle yüce Meclis'ten bir ses yükseltmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Komisyonun bunu sağlamak üzere oluşturulması gerektiğini kaydeden Emir, şöyle devam etti:
"Bu komisyon, zaten yapılmış, zaten varılmış mutabakatların toplumsal meşruiyet zeminini genişletmek üzere, zaten kararlaştırılmış kimi yasaların ilkesel altlığının oluşturulması için göstermelik bir komisyon olmamalıdır. Bu komisyon gerçekten işlevsel olmalıdır. Bu komisyonun bu yönüyle işlevsel olabilmesinin yegane yolu da adından başlayarak, oluşumuna, kararlarını nasıl alacağına, gündemini nasıl belirleyeceğine dönük olarak ayrıntılı bir iç tüzük çalışması yapmakla mümkündür. Keyfiyete yer vermeyen, her bir kelimenin, cümlenin ayrıntısıyla tartışıldığı ve bu komisyonun gerçekten murat edilen sonuçlara ulaşabilmesini temin etmek üzere ayrıntılı bir iç tüzük çalışması yapılmalıdır. Bunun içerisinde mutlaka bu komisyonun amacının ne olduğu konulmalıdır."
"Bu komisyon, asla bir anayasa çalışmasının hazırlığının parçası olmayacaktır"
CHP Grup Başkanvekili Emir, komisyonun ne yapacağı kadar ne yapmayacağının da önemli olduğunu belirterek, "Bu komisyon, asla bir anayasa çalışmasının hazırlığının, tartışmasının dahi parçası olmayacaktır çünkü bizim anayasa yapımıyla ilgili ilk şartımız, kırmızı çizgimiz, önce Anayasa'ya ve AYM kararlarına uyulmasını beklemektir." diye konuştu.
"Zor sorulara zor cevaplar bulmak, cesaretle ve samimiyetle çalışmak" üzere burada olduklarını kaydeden Emir, halkın en azından bir kısmının komisyona şüpheyle baktığını, bu şüpheleri, kaygıları dağıtmak zorunda olunduğunu belirtti.
Emir, komisyonun bugün dağılmadan "güven artırıcı önlemler açıklanması" önerisinde bulunarak, şunları kaydetti:
"Mesela kayyum uygulamalarından bir an evvel vazgeçilmesi için buradan bir çağrıda bulunalım. Mesela tutuksuz yargılamanın asıl olduğunu, tutuklu yargılamanın istisna olacağını ve uygulayıcı yasaya uyması konusundaki ısrarımızı, direncimizi, talebimizi büyük bir açıklıkla buradan söyleyelim, Sayın Başkan. Bu komisyon bu görevini bugün yapsın, çekinmesin bundan. Aynı şekilde AİHM ve AYM kararlarına uyulmadığı hepimizin malumu. O halde bu komisyon bugün, 'AYM ve AİHM kararlarına uyulmalıdır' demelidir. Bu mesaj hem komisyonumuzun tutarlılığı hem alacağı yol hem tüm Türkiye'ye demokrasi, özgürlük ve hukuk devleti adına vereceği mesajı son derece kuvvetlendirecektir ve önümüzü aydınlatacaktır."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçen: "TBMM çatısı altında bir komisyonun kurulması gerekliydi"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen ise komisyonun ve komisyonun çalışmalarının "ülkenin toplumsal barışının sağlanmasına, demokratikleşmesine, hukuk devletinin tesis edilmesine ve terörün sonlandırılmasına katkı sunmasını" diledi.
Türkiye'de tüm siyasi partilerin farklı görüşlerine rağmen birbirlerine el uzatmasının, birbiriyle konuşmasının, sorunların çözümü için ortak bir mutabakat arayarak halkın temsilciliği görevini üstlenmesinin demokrasinin gereği olduğuna işaret eden Gökçen, "Türkiye'nin sorunlarının yalnızca kapalı kapılar ardında değil, halkın önünde tam da burada olduğu gibi milletin denetimi altında, yani şeffaf bir şekilde konuşularak çözülmesi, CHP olarak tarihsel tutarlılık içinde savunduğumuz bir yöntemdir. Bu bakımdan TBMM çatısı altında bir komisyonun kurulması gerekliydi." dedi.
Komisyonun adının, amacının, çalışma yöntemlerinin, gündeminin belirlemesine dair yürütülecek tartışmanın sadece kendilerinin değil, sorularını yöneltecek vatandaşların da kaygılarını gidermek açısından da faydalı olacağını dile getiren Gökçen, şunları kaydetti:
"Bu komisyonda şehit yakınlarının ve gazilerimizin görüşlerini doğrudan buraya gelerek paylaşmalarını, özellikle insan hakları alanında çalışan sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ile adaletsizliğe uğradığını düşünen kesimlerin yer alabilmesini, komisyonun başarısı için kaçınılmaz görüyoruz. Kuşkusuz bu süreçte övgüden çok eleştiriye ve farklı görüşlerin çarpışarak çözüm aranmasına ihtiyaç vardır."
Gökçen, parti olarak 10 kişilik "Demokrasi ve Adalet Komisyonu" kurarak bu konudaki çalışmaları yaklaşık 9 aydır sürdürdüklerini bildirdi, komisyonun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Terörle mücadelede terör örgütlerinin varlığını sonlandırması ve silahsızlanma ne kadar önemliyse terörü ortaya çıkaran sebeplerin araştırılarak yok edilmesinin de aynı derecede hayati olduğunu belirten Gökçen, "Aksi halde birçok ülke örneğinde şiddetin ve terörün tekrar ortaya çıktığı ya da tırmandığı, örgütlerin isim veya şekil değiştirerek eylemlerini sürdürdüğü, travmaların tekrarlandığı, insan hakları ihlallerinin tekrar tekrar yaşandığı süreçler ortaya çıkabilmektedir." ifadelerini kullandı.