CHP Grup Başkanvekili Altay Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Atatürk, Cumhuriyet ve devletin laik nitelikleriyle sorunu olmayan, boğazından haram geçmediğine inandıkları herkes için CHP çatısı altında yer ve fırsat olduğunu belirtti.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, eski AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilinin,  "Bunlar bizi 40 yıldır fişlediler şimdi sıra bize geldi, biz fişliyoruz" derken, mutlak doğrunun altını çizdiğini ancak kamuoyu ve kendilerinin olayın bu boyuta geleceğini fark edemediklerini söyledi.

Altay, milletvekillerinin, CHP'li işadamlarının, kurbanlık dana payı aldığı için kaymakamların, öğrencilerin, Gezi olaylarına katılanların, TSK bünyesinde mezhep fişlemelerinin yapıldığını savundu.

Arşiv araştırması, güvenlik soruşturması, sicil raporlarının devletin rutini olduğunu ifade eden Altay, "Ama şu elimde gördüğünüz fişleme belgeleri, -Milli Eğitim Bakanlığı'nda gerçekleştirildi- hiçbir demokraside kabul edilemez. Böyle bir belge ortaya çıktıktan sonra ilgili bakan ve bürokratların görevlerinden alınmaları gerekir" dedi.

-"Bunlarınki sanatı geçmiş"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bizim fişleme gibi sanatımız yok. Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini biliyorum. Ama biz böyle bir yola hiçbir zaman tevessül etmedik" dediğini ifade eden Altay, "Bunlarınki sanatı geçmiş, zenaat olmuş da haberimiz yok. ya Başbakan yalancı ya bu belgeler sahte. Bu belgelerin gerçek olduğunu biliyoruz. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da 'Fişlemeler, fevkalade çirkindir, suçtur, ahlaki noktadan bakarsak ahlaksızlığın ta kendisidir' dedi. Arınç'ı, sözünün arkasında durmaya, bu belgeler karşısında yürütme organı sıfatıyla görevini yapmaya davet ediyorum " diye konuştu.

-"Kepazelik"

Altay, bakanlık merkez teşkilatı yönetici istatistiği olan bu belgelerde kişilerin, "eski MHP'li", "imam hatipli, eski MHP yanlısı", "F tipi" şeklinde nitelendirildiğini söyledi. Altay, belgelerde, "F tipi" ibaresinin, "MHP'li" den sonra en fazla geçen ibare olduğunu öne sürdü.

Belgelerde, bir tane de "Sosyal demokrat. Olumsuz, kadrosu kesinlikle iptal edilmeli" ifadesinin yer aldığını belirten Altay, sözlerini, "Bu belge gazetecilik başarısıdır ama onun dışında kepazeliktir, rezalettir. Bu işleri ahlaksızlıkla itham eden Arınç ve 'Bizde fişleme olmaz' diyen Başbakan'ın gereğini yapmaları elzemdir. Bu fişlemelerin bir gayesi de toplumu kamplaştırma, kutuplaştırma, ayrıştırma politikasıdır" diye sürdürdü.

-"Milli Eğitim Bakanı'nın istifası gerekir"

Altay, diktatörlerin, tüm vatandaşları potansiyel tehdit olarak gördüklerini, güçlerinin zirvesindeyken tahttan kopuş sendromu, paranoyası yaşadıklarını söyledi.

Türkiye'de şer cephesi olduğunu, vatanını, milletini, bayrağını sevenlerin oluşturduğu bir cephe de bulunduğunu belirten Altay, şöyle devam etti:

"Milli Eğitim Bakanı, personelini fişleyeceğine, 460 sayfalık Sayıştay raporunun kayıp 437 sayfasını bul, Meclis'e getir. Meclis'e getirmenden vazgeçtik, oku, sen gereğini yap. Bu kepazeliğin, rezaletin hükümet bakımından sessiz geçiştirilmesine, CHP olarak sessiz kalmayız. Haberde adı geçen Atıf Ala, Galip Gülmez, Müsteşar Yusuf Tekin'in derhal görevlerinden alınmalarını talep ediyoruz. Bu yetmez, Milli Eğitim Bakanı'nın istifası gerekir. Bu tarz belgelerin, tümünün imha edilmesi gerekir. Yürütme organının, bu personel ve toplumdan özür dilemelerini bekliyoruz. Bunlar olmazsa, partinin yetkili kurullarında görüşeceğiz Milli Eğitim Bakanı ya da Başbakan hakkında mı olur ama bir gensoru kaçınılmaz görünüyor."

-Yavaş'ın adaylığı

Mansur Yavaş'ın, CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına dair çıkan haberlerin anımsatılması üzerine Altay, bunun, Genel Merkez yöneticilerine sorulmasını istedi.

Altay, "Siyasette her şey mümkündür, hiçbir şey imkansız değildir. Ama bir şey daha var;  duyduklarınızın hiçbirine, gördüklerinizin yarısına inanın.  Parti olarak, sandığa gidenlerin tümünün oyuna talibiz. Atatürk, Cumhuriyet, devletin laik nitelikleriyle sorunu olmayan, boğazından haram geçmediğine inandığımız herkes için CHP çatısı altında,  yer ve fırsat vardır" diye konuştu.

CHP Meclis Grubu'nun Yavaş'tan rahatsızlığı olup olmadığının sorulması üzerine Altay, CHP'nin kapısını çalan hiçkimseden rahatsızlık duymadıklarını söyledi.

CHP'nin sağa kaydığı eleştirilerinin anımsatılmasına karşılık Altay, "CHP'nin programı ortada duruyor, kapsamlı bir program. Sosyal demokrat anlayışı programına koyan bir partiyiz. CHP'nin ne sağa ne çok sola kayma şeyi yok. Partinin temel çizgisi bellidir. CHP'nin görüşlerine yakın hissederek, CHP'ye gelmeleri, orada kendilerini ifade etmek istemeleri, siyaset yapma taleplerini her zaman meşru görürüz" şeklinde konuştu.

-"Kamu vicdanında meşru sayılmayacak"

Altay, BDP'li milletvekillerinin tahliye taleplerinin reddedilmesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, cezaevindeki milletvekillerinin, bir an önce parlamento çatısı altına gelmesi gerektiğini kaydetti.

Mahkeme kararlarının meşruiyetinin, kamu vicdanındaki karşılıklarıyla doğru orantılı olduğunu dile getiren Altay, "Bu karar, kamu vicdanında meşru sayılmayacak, makul bulunmayacak bir karardır. Ama bir karardır. Diğer hukuki yolları, milletvekillerinin avukatlarının denemesinde fayda var" dedi. - TBMM