CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması
"Dün Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklara verilen ceza, Türkiye'de adalet mekanizmasının yeni mağruduriyetler üretme mekanizmasına döndüğünü bir kez daha kanıtlamıştır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Dün Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklara verilen ceza, Türkiye'de adalet mekanizmasının yeni mağduriyetler üretme mekanizmasına döndüğünü bir kez daha kanıtlamıştır" dedi.
Tanrıkulu, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen'le Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, toplumsal olaylarda yaşamını yitiren çocuklarla ilgili soruşturma ve yargılama süreçlerinin usulüne uygun işlemediğini ileri sürdü.
Sadece Cizre'de yaşamını yitiren birden fazla çocuk olmasına karşın, "ortada bir tek failin bile bulunmadığını" belirten Tanrıkulu, 2002 yılından 2014 yılına kadar olan döneme ilişkin "faili meçhul cinayetler" ile 2004 yılından 2015 yılına kadar olan dönemde öldürülen çocukların isimlerinin yer aldığı listeyi gazetecilere dağıttı. Tanrıkulu, şunları kaydetti:
"2004'te ayağında terlikleriyle evinin önünde öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile Gezi olayları sırasında eve ekmek almaya çıkan 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın öldürülmesi arasında geçen sürede AKP'nin çocuk avı politikasında hiçbir değişiklik olmamıştır. Uğur Kaymaz davası başta olmak üzere çocuk cinayetlerinin hepsi ya cezasız bırakılmış veya ödül gibi cezalarla sonuçlandırılmıştır.
Öldürülen çocukların çoğunun katili ya bulunmamış, bulunmak istermemiş veya cezasız kalmıştır. 2006 yılında 18, 2007'de 3, 2008'de 1, 2009'da 12, 2010'da 14, 2011'de yine 31 çocuk katledilmiştir. 2011'de Roboski'de öldürülen 34 kişiden 22'si çocuktur. 2012 yılında 10, 2013'te 1 ve 2014'te 3 cocuk öldürülmüştür. 2015'in ilk ayında, Cizre'de yaşanan olaylarda hayatını kaybeden 6 kişiden 4'ü çocuktur. Dün Ali İsmail Korkmaz davasında sanıklara verilen ceza, Türkiye'de adalet mekanizmasının yeni mağduriyetler üretme mekanizmasına döndüğünü bir kez daha kanıtlamıştır."
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de "Son 11 yılda 241 tane devlet tarafından öldürülen çocuk var" iddiasında bulundu. Söz konusu çocuklarla ilgili soruşturma ve yargılama süreçlerinin şeffaf işlemediğini, korumacı bir anlayışla hareket edildiğini dile getiren Türmen, "Çocukların devlet tarafından öldürülmesini durdurmak hepimizin borcudur, yükümlülüğüdür. Dava açılması önemli değil, asıl sonucu ne oluyor?" diye konuştu. - TBMM