CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması
"Gençlerimizin keyfi bir biçimde öldürülmesine asla göz yummayacağız"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında hayatını kaybedenlere ilişkin davaların uzatılmasını eleştirerek, "Gençlerimizin keyfi bir biçimde öldürülmesine asla göz yummayacağız" dedi.
Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında Hatay'daki gösterilerde hayatını kaybeden 22 yaşındaki Abdullah Cömert ile Muğla'da ölen 21 yaşındaki Şerzan Kurt'un davalarında adalet beklentisi içinde olacaklarını belirtti.
"Her iki davanın da zamana yayılarak unutturulmaya çalışılmasına asla izin vermeyeceğiz" ifadesini kullanan Tanrıkulu, Abdullah Cömert davasında "olası kasıtla insan öldürme" suçuyla yargılanan polis memuruyla ilgili davanın Antalya'dan Balıkesir'e nakledilmesinin suçluyu cezadan kurtarma girişimi olduğunu, olaydan 1 yıl 1 ay sonra görülen davaya sanık ve dosya getirilmemesini de bu girişimin işareti olarak değerlendirdiklerini kaydetti.
Tanrıkulu, Türkiye'de insan hakları ihlallerine karşı cezasızlığın en üst düzeyde devam ettiğini, özellikle Gezi olayları sırasında yaşanan insan hakkı ihlallerine karşı cezasızlığın sistematik bir politika olarak yürütüldüğünü savunarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Abdullah Cömert'i alenen infaz eden polis memuru hakkında yürütülen yargı sürecinin zamana yayılması kabul edilemez. Cömert davasında bir an önce adaletin sağlanması ve sanıkların hak ettikleri cezaya çarptırılması kamuoyunun temel talebidir. Bugünkü duruşmada bu talebi bir kez daha dile getireceğiz.
Bir başka cezasızlık örneği de yargısız infazla öldürülen Şerzan Kurt davasında yaşanmıştır. 12 Mayıs 2010 tarihinde Muğla'da polis memuru Gültekin Şahin tarafından vurularak öldürülen Şerzan Kurt davası bugün yeniden görülmeye başlanacak. Davanın Muğla'dan Eskişehir'e nakli, cezasızlık girişimiydi ve nitekim Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'olası kastla cinayet' suçundan yargılanan polis Gültekin Şahin, 7 Eylül 2012'de, son duruşmada 8 yıl hapis cezasına çarptırılarak, tahliye edilmişti. Ancak Yargıtay, fiilin kasten işlendiği ve polis Şahin'in görevden atılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Sınırsız yetkilerle donatılmış olan kolluk kuvvetlerinin artan yargısız infazlarına karşı tek yol, etkin ve caydırıcı bir cezalandırma sisteminden geçmektedir."
Sezgin Tanrıkulu, "doğrudan AKP hükümetinin etkisi altındaki yargı"nın bu tür davaları zamana yayma, nakletme ve cezasızlıkla sonuçlandırma yolunu izlediğini iddia ederek, "Yargının bu tür skandalları bizi adalet arayışımızdan ve temel insan hakları savunuculuğundan vazgeçirmeyecektir. Gençlerimizin keyfi bir biçimde öldürülmesine asla göz yummayacağız" dedi. - Ankara