CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak: 'Önümüzdeki seçim iki anlayış arasında olacak'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Bursa'da CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada hükümeti eleştirerek, önümüzdeki seçimin iki anlayış arasında olacağını söyledi.
ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Bursa'da CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı binasının açılış töreninde; "Millete söyleyecek sözü kalmayanlar miting meydanlarında on parmaklarında on kara, bizlere sürmeye kalktı. Muhalefetin söylemediğini, yapmadığını, 'söylediler, yaptılar' dedi, yalan söyledi. Cami avlularında bizleri yuhalattı... Önümüzdeki seçim iki aday arasında değil, iki anlayış arasında olacak. Bir tarafta 'Harun olacağız' diye gelip Karun olanlar, diğer tarafta tevazuyla yaşayan insanlar" dedi.
CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın katılımıyla açıldı. Açılışa; İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, CHP Bursa İl Başkanı Turgut Özkan, Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz, eski Devlet Bakanı Turhan Tayan, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, CHP Bursa milletvekili adayları katıldı.
Açılış, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden yurttaşlar ve şehitler için 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başladı.
Faik Öztrak, açılış töreninde şunları söyledi:
"Köhnemiş, metal yorgunu, milletten kopmuş, saraylarına kapanmış şahsım hükümetini sandık yoluyla evine göndermemize, ucube tek kişi sistemini bitirmemize çok az bir zaman kaldı. Bundan bir asır önce devrin egemen güçlerine kafa tutan, Kurtuluş Savaşı'yla sadece kendi tarihini değil dünyanın tüm mazlum uluslarının kaderini değiştiren milletimiz, bir asır sonra yeniden tarih yazmaya hazırlanıyor. Milletimiz, halini görmeyen, sesini duymayan, kendini unutan kibir abidesini, otoriter bir yönetimi sandıkta gönderecek, dünya demokrasi tarihine adını altın harflerle yazacak. Vatan, millet hayrına büyük bir değişimin eşiğindeyiz.
"BU HÜKÜMET PANDEMİDE 5 MASKEYİ MİLLETİMİZE BEDAVA DAĞITAMADI"
Bu hükümet geçtiğimiz seçimde 'yaparsa Erdoğan yapar' dedi, milletimizden oy istedi. Pandemide 5 maskeyi milletimize bedava dağıtamadı. Esnafın dükkanını kapattı, kendi partisine lebalep toplantılar yaptırdı. Evet, Erdoğan yapacağını yaptı. Cari açık düşecek dedi. Cari açık patladı. Dış ticaret açığı düşecek dedi. Dış ticaret açığı rekorlara koştu. Erdoğan yine yapacağını yaptı. Rezervler dolup taşacak dedi. Merkez Bankası'nın döviz kasası 50 milyar dolar açık verdi. Beş yıl önce kilosu 49 lira olan eti 300 liranın üstüne, 5 lira olan soğanı 30 liraya çıkarttı. Erdoğan yapacağını yaptı. Bugün açlık sınırı 9 bin 500 lira, asgari ücret ise 8 bin 500 lira. Bu ülkede çalışanların yarısından fazlası açlık sınırı altındaki ücretle hayata tutunmaya çalışıyor. Erdoğan yapacağını yaptı. İşçi sayımız 98 ülkenin nüfusunu aştı. Erdoğan yapacağını yaptı.
"İNSANLAR ENKAZ ALTINDA 'DEVLET NEREDE' DİYEREK ÖLDÜ"
Çalışmayan fakir ama çalışan da fakir. Bu ucube rejim, bu milleti bu hale getirdi. Millet hayat pahalılığı ile işsizlik arasında limon gibi sıkıldı. Erdoğan yapacağını yaptı. Bu ülkenin gençleri için bir ev, bir araba sahibi olmak artık hayal oldu. Erdoğan, yapacağını yaptı. Taşı sıksa suyunu çıkaracak milyonlarca gencin evde oturduğu, iş bulanın açlık pahasına işe gittiği insanların yaşamadan öldüğü bir ülke olduk. Erdoğan burada da yapacağını yaptı. Bu ülkenin insanları yangın oldu, sel oldu öldü. Maden patladı öldü. Deprem oldu öldü. Tüm bu ölümleri engellemekle görevli hükümetin başı 'fıtrat' dedi, 'kader' dedi. İnsanlar enkazların altında 'devlet nerede' diye bağırıp soğuktan öldü. Enkazın başına 48 saat boyunca Mehmetçiği göndermedi. Erdoğan yapacağını yaptı. Normal hırsız cüzdanınızı, arabanızı, bisikletinizi çalar. Siyasi hırsız ise yüzlerdeki gülümsemeyi çalar. Saray rejimi bu ülkede insanların mutluluğunu çaldı, umudunu çaldı, gülümsemesini çaldı. Son 5 yılda Türkiye, hukukun üstünlüğü endeksinde 15 sıra, yolsuzluk algı endeksinde 20 sıra, dünya mutluluk endeksinde 43 sıra, insani özgürlük endeksinde 46 sıra birden geriledi. Saray önce hakkı, hukuku, adaleti bitirdi. Milletin 418 milyar dolarını yandaşa peşkeş çekti. Millet buna sesini çıkarmasın diye de sopalı rejimi kurdu. Milletin yüzündeki gülümsemeyi böyle çaldı. Erdoğan yapacağını yaptı.
"PARAYI VATANDAŞIN CEBİNDEN ALIP YANDAN MÜTEAHHİTLERİN CEBİNE KOYDU"
Faiz nastır, günahtır dedi, 21 yılda milletin kesesinden 537 milyar doları faiz lobilerine yedirdi. Bir kuruş vermeden yapıyoruz dediği, geçilmeyen yollar ve köprüler, uçulmayan havalimanları için dolarla, avroyla verdiği garantiler karşısında 7 yılda milletin hazinesinden 12 milyar 645 milyon dolar ödedi. Bu parayla 31 tane Fatih Sultan Mehmet Köprüsü veya 4 tane Yavuz Sultan Selim Köprüsü veya 3 tane Atatürk Barajı yapılabilirdi. Bu parayı vatandaşın cebinden aldı, yandaş müteahhitlerin cebine koydu. Burada da Erdoğan yapacağını yaptı. Milleti unutanlar, saraylarında 'efulilerle smoothielerle, kornişona sarılı dana rozbiflerle midelerini doldurdu. Sindirmek için de geceleri manda yoğurtlu kestane ballı tariflerle başlarını yastığa koydular. Ondan sonra da itibardan tasarruf olmaz dediler. Erdoğan yine yapacağını yaptı. Millete söyleyecek sözü kalmayanlar miting meydanlarında on parmaklarında on kara, bizlere sürmeye kalktı. Muhalefetin söylemediğini, yapmadığını, 'söylediler, yaptılar' dedi, yalan söyledi. Cami avlularında bizleri yuhalattı. Milletin diniyle, diyaneti ile uğraştı. Ama yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'le, 'bakara makara' diye dalga geçen, kul hakkı yemekten daha henüz aklanmamış olan şürekasını da büyükelçi yapmaktan geri durmadı. Erdoğan yapacağını yine yaptı.
"BURSA HAKKINI ALACAK"
Önümüzdeki seçim iki aday arasında değil, iki anlayış arasında olacak. Bir tarafta 'Harun olacağız' diye gelip Karun olanlar, diğer tarafta tevazuyla yaşayan insanlar… Bir tarafta milletin iffetli analarına küfredenler, bunları koruyanlar, milletin kesesinden faiz lobilerinin, dolar baronlarının, yandaş müteahhitlerin kasasına hortum bağlayanlar; diğer tarafta bu vurgunu bitirmeye kararlı, milletten çalınanları yerine koyacak namuslu dürüst kadrolar…
15 Mayıs'ta Nilüfer hakkını alacak. Bursa hakkını alacak. Türkiye hakkını alacak. Her şey çok güzel olacak. Haydi Nilüfer, haydi Bursa, haydi Türkiye, bu zulmü sandıkta birlikte bitirelim."