CHP'de aday gösterilmeyen Yılmaz Büyükerşen sessizliğini bozdu
25 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptıktan sonra partisi CHP tarafından bu kez aday gösterilmeyen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yaşanan süreç ile ilgili kırgınlıklarını anlattı. Büyükerşen, "25 senede eğer partililerimiz bizi tanımıyorsa anketle tanıması kırıcı bir olaydı. Kırıldık, burkulduk biraz. Üzülmedim ama kırıldım daha doğrusu" ifadelerini kullandı.
CHP Çarşamba günü yapılan Parti Meclisi toplantısı sonrası uzun yıllardır Yılmaz Büyükerşen'in yönettiği Eskişehir'de değişime gidildi. Büyükerşen'in de önerisi doğrultusunda, belediye genel sekreteri Ayşe Ünlüce aday gösterildi. Bu gelişme sonrası gözlerin çevrildiği Büyükerşen, verdiği röportajda kırgın olduğunu dile getirdi.
"ÜÇ BELEDİYE BAŞKANI, ÜÇÜMÜZ DE KIRILDIK"
Sözcü TV'de İpek Özbey'e konuşan Büyükerşen, aday gösterilmemesine şaşırdığını belirterek "Dediler ki 'Anket yaptırıyoruz'. 'Ne anketi yaptırıyorsunuz?'. 'Halk sizi istiyor mu, istemiyor mu?' Bana imalı bir şekilde, 'Sizin de yaşınız 86 oldu, biliyorsunuz yenilikçiler var. Yenilik isteniyor'. 'Ne olacak, ne yapacağız? Bırakalım o zaman'. 'Yok' dediler, anket yaptırıyoruz. Genel Başkan ile Ankara'da görüştük. Anketlerin sonuçlarında benden memnuniyet 80 çıkmış 100 üzerinden. Fakat demişler ki 'Bu tamam da bir de Eskişehir'de acaba değişim isteniyor mu, istenmiyor mu?' O da anket. Anket olunca zaten kırıldık. Üç belediye başkanı, üçümüz de kırıldık" ifadelerini kullandı.
"KIRILDIK, BURKULDUK BİRAZ"
"25 senede eğer partililerimiz bizi tanımıyorsa anketle tanıması kırıcı bir olaydı" diyen Büyükerşen şöyle devam etti: "Kırıldık, burkulduk biraz. Üzülmedim ama kırıldım daha doğrusu. Özellikle ben. Durum basına intikal edince sayın Genel Başkan'a sordular. Sayın Genel Başkan da televizyonda şu sözleri aynen söyledi: 'Eskişehir Yılmaz hocanın çocuğudur. Çocuğunun geleceği konusunda konuşacağız kendisiyle, öyle belirleyeceğiz.' Görüşme yaptık, gördüm ki benim çocuğumu ben elbetteki güvenebileceğim bir vasiye teslim ederim.
"ADAYLIKTA ISRAR ETTİĞİMİ SÖYLEDİM"
Adaylıkta ısrar ettiğimi söyledim. Daha evvel ki görüşmemizde de bana sormuştu: 'Sen eğer olmaz isen, vazgeçersen kim olabilir?' diye. Ben de genel sekreterim var, bir hukukçu. İstedim ki 'Eğer bunu seçerseniz benim yerime, geri alırım başvurumu. Bu ilk örnek olur ve Türkiye'de CHP'nin kadın eleman eksiği, bu konuda çektiği sıkıntılara örnek teşkil eder. Cesaret gelir Türkiye'deki bütün aydın, entelektüel Atatürkçü kadınlara' dedim, böyle bir teklif yaptım.
"BİZİ İSTEMEYENLER KİMDİR?"
Bir kavram kargaşası, daha doğrusu anlayış farkı var. 'Bizi istemeyenler kimdir?' diye de cesaretle sordum Genel Başkan'a. 'Çok kalabalık değiliz, 15 kişiyiz' dedi. Kimlerdir onlar, bilmiyorum. Yalnız içlerinden bir tanesini bilirim. Talebemdir, mezunumdur. Çok yaramaz, haylaz bir öğrencimdi. İsmini vermeyeceğim. Parti Meclisi'nde değil şimdi. Bunlardan bahsetmeye gerek yok."