CHP Aydın Milletvekili Baydar Açıklaması

CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, eğitim fakültelerinin süresinin 6 yıla yükseltilmesi; tıp fakülteleri gibi yüksek lisans yaptırarak öğrencileri mezun etmesi gerektiğini söyledi.

Baydar, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, eğitimin ciddi bir iş olduğunu, televizyon programına çıkıp, eğitim konusunda uzmanmış gibi bilirkişi edasıyla "şunu kaldırın, bunu getirin" denilecek bir iş olarak görülemeyeceğini ifade etti.

Eğitim sisteminde yapılacak değişikliği televizyon programından öğrenerek bunu kendine emir sayan ve işini son derece ciddi yapan bir Milli Eğitim Bakanı'na sahip olduklarını ifade eden Baydar, "AKP'nin eğitim sisteminde bu kadar değişikliğe gitmesinin altında hangi gerçekler yatıyor?

Temel gerçek, AKP zihniyetine bağlı insan yetiştirerek iktidarını devam ettirme çabasıdır." dedi.

Baydar, AK Parti iktidarında görev yapan 6 Milli Eğitim Bakanının çoğunluğunun, çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitim anlayışından uzaklaştığını, bu nedenle hazırlanan müfredatta, Atatürk'ün düşünce ve fikirlerinin azaltıldığını, hatta bazı derslerden tamamen çıkarıldığını öne sürdü. Baydar, bu nedenle son 15 yılda liselere geçiş için 5 farklı sistem getirildiğini, yeni getirilen Yükseköğretim Kurulları Sınavı'nda son bir ayda 3 kez değişikliğe gidildiğini kaydetti.

Uluslararası öğrenci değerlendirme programı olan PISA'nın verilerine göre, Türkiye'nin bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının altında kaldığını, eğitim değerlendirme testinde 72 ülke arasında 50. sırada yer aldığını belirten Baydar, "Bilimsellikten, çağdaş yaşamdan, dünya standartlarından, laiklikten uzak, ne olduğu belli olmayan karmaşık bir eğitim sistemi kurarsanız bu sonuçlar da bir tokat gibi yüzünüze çarpar.

PISA Direktörü Andreas Schleicher'in, 'Türk eğitim sistemi dünyaya uyum sağlayamadı' sözü ülkemiz adına utanç vericidir. Bu utanç da AKP iktidarına aittir." diye konuştu.

Baydar, hiç kimsenin, kendi çıkarları uğruna, milyonlarca öğrenciyi ileride heba ederek ülkenin kalkınması ve gelişmesini engelleyici bir eğitim sistemini oluşturmaya hakkı olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini kurtarmak için eğitim milli bir mesele olarak siyaset dışına çıkartılmalı ve liyakat esas olmalı. Bilime dayanan, geliştirici, araştırıcı, sorgulayıcı, değerlerine sahip çıkan bir müfredat yalnızca yandaşların katılımıyla değil tüm tarafların katılımıyla hazırlanmalı.

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına her ilde öğrencilerin yeteneklerine göre yerleştirileceği fen bilimleri, sosyal bilimler, güzel sanatlar, meslek ve spor liseleri gibi yeteri sayıda okullar açılmalı. PISA değerlendirmelerinde en kötü sonuçları alan İmam Hatip okullarıyla özel ilgilenilmeli. FETÖ'nün Türk eğitim sistemine bulaştırdığı bir virüs olan; 'hem imam olsun hem savcı olsun, hem imam olsun hem hakim olsun, hem imam olsun hem vali olsun, hem imam olsun hem paşa olsun' anlayışından vazgeçilmelidir. Sınav olmalı ancak öğrencilerin neyi bilip bilmediklerinden çok neyi yapabildiğinin ölçüleceği bir sınav olmalı. İlkokuldan başlamak üzere internet okur-yazarlığı zorunlu ders olmalı. Eğitim fakülteleri 6 yıla çıkartılmalı. Eğitim fakülteleri, aynı tıp fakülteleri gibi yüksek lisans yaptırarak mezun vermeli.

Atama bekleyen öğretmenler bulundukları illerde bulunan eğitim fakültelerine burslu yüksek lisans ve doktora öğrencisi olarak alınmalı ve doktora sonrası öğretmen olarak ataması yapılmalı."