Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, "Yakın zamana kadar 'sanayi' deyince sanayiyi Bostancı'daki Oto Sanayi Sitesi anlayan bakanlar tarafından da yönetildi bu Bakanlık maalesef.
İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, "Yakın zamana kadar 'sanayi' deyince sanayiyi Bostancı'daki Oto Sanayi Sitesi anlayan bakanlar tarafından da yönetildi bu Bakanlık maalesef. Telefon açıp kapatmaktan başka, teknolojiyle alakası olmayan bakanlar da var, o yüzden bu konuda Sayın Bakan'ın eğitimi, kariyeri bize umut veriyor en azından şu anda." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde İYİ Parti milletvekilleri söz aldı.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, tapu ve kadastroda işlem ve hizmetlerin hızlı ve güvenli bir şekilde verildiğini ancak bu konuda özellikle tapu daireleri başta olmak üzere mekan ve personel sorunu bulunduğunu söyledi.
Tapu ve kadastro binalarında çok ciddi anlamda iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu belirten Toktaş, Genel Müdürlüğün bütçesel anlamda ciddi bir şekilde desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
Toktaş, iklim değişikliğinin sonuçlarına da işaret ederek, 2050 yılına kadar yaklaşık 250 milyon iklim mültecisinin oluşacağını dile getirdi.
"Büyük bir felaketin önüne geçmek için mücadele ettiği bir İstanbul istiyoruz"
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz, 6 Şubat depremlerinin ilk yılında sadece 46 bin konut teslim edildiğini anlatarak, "Büyük bir felaket ve acı yaşayan deprem bölgesindeki halkımızın hem umutları suya düşmüş hem de verilen sözler tutulmamıştır." diye konuştu.
İstanbul'da yaşanacak olası bir depreme işaret eden Beyaz, "Devletin tüm organlarını seferber ettiği, büyük bir felaketin önüne geçmek için mücadele ettiği bir İstanbul istiyoruz. Makro plan unutulmuş olacak ki olası İstanbul depremi için ciddi bir çalışmanın yapılmadığı da aşikardır." ifadelerini kullandı.
Greenpeace'in son araştırmasına göre Türkiye'nin, Avrupa ülkelerinden plastik atık ithalatında son beş yıldır birinci sırada olduğunu kaydeden Beyaz, "Burada Sayın Bakan'a ve 600 milletvekilinin tamamına soruyorum: Hanginiz seçim bölgeniz olan kendi memleketinize Avrupa'nın ve İngiltere'nin çöpünün dökülmesine izin verirsiniz? İnanıyorum ki hiçbiriniz bunu kabul etmezsiniz." diye konuştu.
"Yapılması gereken enflasyonla doğru orantılı bir kur rejimi"
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Türkiye'nin sanayi politikasının uzun süredir plansız ve öngörüsüz bir şekilde ilerlediğini savunarak, "Yakın zamana kadar 'sanayi' deyince sanayiyi Bostancı'daki Oto Sanayi Sitesi anlayan bakanlar tarafından da yönetildi bu Bakanlık maalesef. Teknoloji Bakanlığıydı, telefon açıp kapatmaktan başka, teknolojiyle alakası olmayan bakanlar da var, o yüzden bu konuda Sayın Bakan'ın eğitimi, kariyeri bize umut veriyor en azından şu anda." ifadelerini kullandı.
İhracatçı sanayicilerin battığını söyleyen Türkkan, "Halbuki yapılması gereken enflasyonla doğru orantılı bir kur rejimi çünkü ihracatçı sanayicinin girdi maliyetleri artıyor ama enflasyon karşısında döviz kuru düşük kaldığı için Türk ihracatçısı kaybetmeye devam ediyor." diye konuştu.
Asgari ücret artarken sanayicinin maliyetinin yükseldiğini kaydeden Türkkan, "Sanayicinin dış pazardaki rekabet gücünü azaltıyor. Bazı ülkelerin ürettiği mal bedeli kadar, Türkiye'de sanayici, işçilik bedeli ödüyor." yorumunu yaptı.
Türkkan, KDV mevzuatının sanayiye ve üretime çok büyük yük getirdiğini belirterek, "Sebebi şu: Parasını almadığı malın KDV'sini ertesi ay ödemek zorunda." dedi.
İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar ise Meclis'e bir araştırma önergesi sunarak, İstanbul ve çevresindeki sanayinin Orta Anadolu'daki illere kaydırılmasını önerdiklerini anlatarak, "Bununla ilgili, tüm altyapı yatırımları, yerleşim planlaması, sektör planlaması, teknokentleri, iş gücü yetiştirme, bununla ilgili eğitimler, üniversiteyle ilgili ilişkiler, hazır binalar, kiralanacak olan araziler, finans, yatırım, vergi desteği ve bunlarla ilgili gerçekten önemli teşviklerin yapılması gerekmekte. Ancak bu sayededir ki özellikle hem bu bölgedeki sanayinin Anadolu'ya aktarılması hem de bölgesel farklılıkların giderilmesi fevkalade önemlidir diye düşünüyoruz. Bunun ismini de 'endüstriyel dönüşüm programı' koyduk." ifadelerini kullandı.
"Cari transfere ayrılan bu devasa bütçe kime ve nereye gidiyor?"
İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesine bakınca herkesin zihninde aynı soru oluştuğunu savunarak, "Bu bütçe gerçekten sanayimizin geleceğine mi hizmet ediyor, yoksa yalnızca tablonun yüzeyinde parlayan ancak altı boş bir artış mı var? Bütçede yüzde 58 oranında bir artış var ve toplamda 125 milyar TL'ye ulaşıyor ama detaylara indiğimizde görüyoruz ki bu artışın önemli bir kısmı sadece cari transferlere gidiyor." yorumunu yaptı.
Sermaye giderlerinin neden düşürüldüğünü soran Uz, "Cari transfere ayrılan bu devasa bütçe kime ve nereye gidiyor? Bu para sanayicinin cebine girecek mi, hep birlikte göreceğiz. Sanayinin yeşil dönüşümüne dair hangi somut adımlar atılıyor? Dünya karbon nötr politikalarına milyarlarca dolarlık yatırımlar yaparken bizim sanayimiz bu dönüşüm yarışında nasıl bir yerde olacak? Bütçede bunlar yok." diye konuştu.
Meclis Başkanvekili Önder'den Fakıbaba'ya: "Bir gün sıra (gecesi) düzenleyin gelelim"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, GAP'ın 3 ana konu üzerinde odaklandığını, bunlardan birincisinin tarımsal sulama, ikincisinin enerji üretimi, üçüncüsünün de sosyal projeler olduğunu anlattı.
Fakıbaba, "GAP Projesi 1970'lerde planlanmış, 1980'de temel atılmış ve 2024'e geldiğimizde sulamada yüzde 64, enerji üretiminde ise tamamlanma yüzde 91,2 olmuştur. Ancak sulama ve enerji hala Güney Doğu'nun en büyük sorunları arasındadır ve bu durum çiftçiler ile DEDAŞ'ı her zaman karşı karşıya getirmektedir." ifadelerini kullandı.
Bölgenin kültürel değerini ve mirasını korumak adına yapılan kültürel ve sanatsal faaliyetlere dikkati çeken Fakıbaba, "Belediye Başkanıyken bana soruyorlardı 'Senin etnik aidiyetin nedir?' diye. Diyordum ki: 'Ben hem Kürt'üm hem Türk'üm hem de Arap'ım. Çünkü Urfa hem Kürtlerin hem Türklerin hem Arapların şehridir." diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Fakıbaba'nın konuşmasını bitirmesinin ardından "Madem Urfa'da 3 millet var, sağ olasın. Sayın Fakıbaba, bir gün sıra (gecesi) düzenleyin gelelim." dedi. Fakıbaba ise "Eyvallah." diyerek karşılık verdi.