Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Türkiye’nin 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmişken, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle çalışırken siz bin odalı saraylarda oturursanız bunun hesabını Allah size sorar. Millet önce ülkenin borçtan kurtulmasını istiyor” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türkiye'nin 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmişken, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle çalışırken siz bin odalı saraylarda oturursanız bunun hesabını Allah size sorar. Millet önce ülkenin borçtan kurtulmasını istiyor" dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Sorgun Belediye Başkan Adayı Binat Doğan'ın babası Satılmış Doğan'ın (87) cenaze törenine katıldı. Sorgun Salih Paşa Camisi'nde kılınan öğle namazının ardından, Satılmış Doğan'ın cenazesi Karşıyaka Mezarlığında toprağa verildi.
Cenaze töreninin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, çözüm sürecinin bir bölünme süreci olduğunu ifade ederek, "Bu bir bölünme süreci, bu bir çözülme süreci. ve her ne kadar Türkiye'yi yöneten hükümet, iktidar bunu gizlese de oluşturduğu akil adamlar heyetiyle bunu meşrulaştırmaya ve halkı tepkilerini azaltmaya çalışsa da bunun böyle olacağı belliydi. Yakında bir seçim de var. Tahmin ediyoruz ki hükümet seçimden sonraya bırakmak istiyor. PKK'nın siyasi uzantıları da diyor ki, 'Seçimden önce biz ne alırsak, ne koparırsak o kardır.' Şu anda kendi işlerinde yaşadıkları bir anlaşmazlıkla karşı karşıya kalmışlardır. Bu sürecin devam etmesi mümkün değil. Dolayısıyla PKK'nın siyasi sözcülerinin ya da bir başkasının, 'Bu süreç bitti, devam etmiyor' gibi açıklamaları dolayısıyla bizim tarafımızdan karşılığı olmayan açıklamalardır çünkü bize göre böyle bir süreç olmamalıydı. Bir an önce bu süreci PKK değil de aslında Türkiye'yi yönetenlerin sonlandırıp, terörle PKK ile gerçek anlamda mücadele edip Türkiye'yi bu terör belasından kurtarmaları gerekiyor ama 12 yıldır görüldü ki hükümetin bunu yapacak iradesi de yok cesareti de yok, bununla ilgili maalesef geliştirdiği bir politikası da yok. İş günden güne daha kötü duruma düşüyor. İnşallah hükümet bu konuda bizim yaptığımız uyarılara kulak verir, terörü bitirecek her yönüyle güvenlik yönüyle, hukuk yönüyle hem özgürlükler alanında atılması gereken adımları atar, Bu kanlı terör örgütünden Türkiye'yi kurtarır. Hükümet şunu bilsin ki bunlarla anlaşma olmaz. Bularla el sıkışma olmaz çünkü bunlar kendi planlarıyla yürümüyorlar. Bunlar batıda stratejik merkezlerin ellerine tutuşturulmuş yol haritalarına yürüyorlar. Amaç nihayetinde Türkiye'yi bölmektir, yani yarı bir devlet kurmaktır. Siz bunu vermediğiniz sürece bu devam edecektir. Asla başka bir talepleri yoktur. Bunu da hiçbir güç Türkiye devletine kabul ettiremez. Hangi iktidar olursa olsun, hangi hükümet olursa olsun büyük Türk devleti bunu kabul etmez. Herkes aklını başına alsın. Politikalarını da ona göre belirlesin" ifadelerini kullandı.
"BU MİLLET İSRAFI SEVMEZ"
Türkiye'nin borcu çok olan bir ülke olduğunu belirten Destici, "Bu iktidar döneminde de iç, dış kamu borç toplamı 220 milyar dolarlardan 600 milyar dolarları aşmış bir ülke. Bu kadar borçlu bir ülkenin, bu kadar müsrif ve tüketime para harcıyor olması kabul edilemez bir şeydir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Tayyip Erdoğan'ın daha ilk ayında, ilk gününde diyebilir hatta. Türkiye Cumhuriyeti'ne maliyeti 1.50 milyar dolardır ki bunun TL olarak karşılığı da yaklaşık olarak eski parayla 2 katrilyona yakındır. Yani 400 trilyona onun uçak maliyeti ve 1 katrilyon 400 milyara da saray maliyeti var. Biz bunları doğru bulmuyoruz. Bu kadar israfı doğru bulmuyoruz. Türkiye'nin 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmişken, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle çalışırken siz bin odalı saraylarda oturursanız bunun hesabını Allah size sorar. Kendimize yaptırmadık ki, diyorlar. Devlete yaptırdık, diyorlar. Yarın biz gidince başkası oturacak, diyorlar. Biz oturmayı istemiyoruz. O zaman sen devletin, milletin parasını neden çarçur ediyorsun. Millet, devlet israf istemiyor. Millet adaletli bölüşüm istiyor. Millet hakça paylaşım istiyor. Millet bir an önce ülkenin borçtan kurtulmasını istiyor. Millet ve vatandaş refah seviyesinin yükselmesini istiyor"dedi. - YOZGAT