Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

"Bu Katliam Provası ve Girişimidir"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Baydemir Kendisine Yönelik Suikast İddiasını Değerlendirdi

DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı BDP'li Osman Baydemir, Tunceli Belediyesi'nde bulunan ve kendisine yönelik saldırıda kullanılacağı iddia edilen bombayla ilgili yaptığı değerlendirmede, "İddialar doğru ise bu bir katliam provası ve girişimidir. Ben silahsız bir insanım, eğer beni vurmak istiyorsanız yerim bellidir. Bunu kadınların ve çocukların yanında yapmak, bir insan topluluğu içinde yapmak bence savaş ahlakı ile de hiç bir ahlakla da bağdaşmaz" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, son olarak Tunceli Belediyesi'nde bulunan bomba ile gündeme gelen suikast iddialarını sert bir dille değerlendirdi. Katıldığı bir panelin ardından gazetecilerin konuyla ilgili sorularını önce değerlendirmek istemeyen Baydemir, "Ben teferruatlı bir bilgiye sahip değilim. Üzerinde değerlendirme yapabilecek bir bilgiye sahip değilim. Öyle bir veriye sahip olmadığım içinde değenlendirme yapmayacağım" dedi.

Baydemir, gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında hakkındaki suikast iddialarıyla ilgili şöyle konuştu:

"Ben daha önce defalarca ifade ettim. Bende iki emanet var. Biri rabbimin bana verdiği can emaneti, bir de halkımın bana verdiği temsil emanetir. Bir gün ikisini de iade edeceğim, rabbim günü geldiğinde emaneti alacaktır. Halkım da günü geldiğinde temsil emanetini benden alıp başkasına verecektir. Eğer Dersim ilindeki söz konusu iddia doğru ise, bu bir katliam provasıdır. Katliam girişimidir. Ne kadar doğru, ne kadar etkili onu bilmiyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, yaşamım boyunca bana yöneltilecek tehditlerden ve tehditçilerden aman dilemedim. Bundan böyle de aman dilemeyeceğim. Benim şahsıma yönelik bir kastınız varsa lüften bundan çocuklar ve kadınlar zarar görmesinler. Ben silahsız bir insanım, silahsız dolaşıyorum. Yerim belli, çalışma mekanım belli. Nerde vurmak isterseniz beni vurursunuz. Bunu kadınların ve çocukların yanında yapmak, bir insan topluluğu içinde yapmak, bence savaş ahlakı ile de, hiç bir ahlakla da bağdaşmaz."

Demirtaş'ın Konuşması

REFERANDUMU boykot mitinglerini Doğu Anadolu Bölgesi'nde sürdüren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Erzurum'un Hınıs İlçesi'nde, "Üç kafadarın üç kağıdına fırsat vermeyeceğiz. AKP Kürdü'yseniz Kürtçe serbest. Özgür Kürtseniz Kürtçe yasak" dedi.

Hınıs'ta BDP tarafından düzenlenen mitinge BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, Muş Milletvekili Nuri Yaman ve ilçe belediye başkanları katıldı. Yaklaşık 600 kişinin katıldığı ve terör örgütü PKK ile elebaşı Abdullah Öcalan'ın lehine atılan sloganlar atıldı. Ayrıca 'Ne evet ne hayır' sloganı atılan mitingte yaklaşık 600 kişiya hitap eden Genel Başkan Selahattin Demirtaş, 12 Eylül'de sandığa gitmeyeceklerini söyledi. Herkesi tekleştiren, inancı ve kültürü yasaklayan bir anayasanın Türkiye'nin Anayasası olamayacağını vurgulayan Demirtaş şunları söyledi:

"Bunun adı; zulüm Anayasası'dır. Bu nedenle artık bu anayasa tümden değişsin istedik. Türkiye'de yaşayan herkes kendini görsün ve 'İşte bu benim Anayasam' desin. 'Yeni Anayasa böyle yapılırsa Türkiye gerçek Anayasası'na kavuşur' dedik. Tüm taleplerimizi iletmemize rağmen AKP, 'BDP'nin taleplerini tartışmayız' dedi. 'Anayasa'da sadece bir ana dil vardır, Türkçe haricinde öğretim yapılamaz' deniliyor. 'Bu yanlış dedik' ve 'Türkiye'de Kürtçe konuşan 15 milyon Kürt var ve onlar da kendi ana dilinde öğrenim yapabilsin' dedik. Fakat AKP 'Bizim kırmızı çizgimiz var tartışmayız' dediler. Elbette Türkiye'de Kürtler, Çerkezler, Lazlar var. 'Herkesi 'Türk' olarak tanımlarsan, bu Anayasa Kürtleri kapsamaz ve gelin dedik herkesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tanımlayalım. AKP bunun için de 'bizim kırmızı çizgimiz var' dediler. Kardeşlikten söz edenler 'Bu ülkede yaşayan herkes eşittir' diyenler bu halkı inkar etmeye devam ederseler Kürtler de bu Anayasayı tanımayacak. Tayip Erdoğan ve etrafındaki ekip sadece ve sadece koltuk derdine düşmüş. Eğer özgürlük istiyorsalar herkes kendi diliy

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
title