Haberler
Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

CHP lideri Özel'den çok konuşulacak Öcalan iddiası: Bir günde izin çıkaracak

Özel'den bomba Öcalan iddiası

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte cani anne için istenen ceza

Sıla bebek davasında iddianame hazır! İşte anne için istenen ceza

Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bilirkişilik Kanunu Tasarısı Genel Kurulda

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Cumhuriyet gazetesi hakkında devam eden soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Murat İnam'ın, Selam Tevhid dosyası, şu anda yargıda, orada sanıklardan birisi olarak ismi geçmektedir.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Cumhuriyet gazetesi hakkında devam eden soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Murat İnam'ın, Selam Tevhid dosyası, şu anda yargıda, orada sanıklardan birisi olarak ismi geçmektedir. Yargılaması da tutuksuz olarak devam etmektedir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Bilirkişi Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerine devam ediliyor.

Tasarının ikinci bölümünün tümü üzerinde grubu adına söz alan MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, bilirkişi müessesesinin adaletin sağlanması noktasında kritik bir yapı olduğuna işaret etti.

Bilirkişilik sisteminde eksiklik ve aksaklıkların giderilmesinin yargının etkin ve hızlı karar vermesinde önemli bir nokta olduğunu belirten Parsak, MHP'nin bu konudaki aksaklıkları önceden beri dile getiren bir yaklaşımı bulunduğunun altını çizdi.

Parsak, şunları kaydetti:

"Görüşülmekte olan kanun tasarısı, bazı yönleri itibarıyla olumlu değerlendirilmekle birlikte birçok yönü itibarıyla da mevcut sorunların giderilmesi bir yana, yeni sorunlara yol açma potansiyeli yüksek düzenlemeleri de ne yazık ki içermektedir. Tasarı, her şeyden önce bilirkişiliğin ticarileşmesine yol açabilecek yaklaşımları içermekte, bu durum ise ticarileşen bir bilirkişi sisteminin tarafsızlığına ilişkin soru işaretlerini doğal olarak beraberinde getirmektedir. Diğer yandan, tasarıyla kurulması öngörülen Bilirkişilik Danışma Kurulunun yapısıyla Adalet Bakanlığına bağlı bir bilirkişilik dairesi, yargı bağımsızlığına müdahale eleştirilerini kaçınılmaz hale getirmektedir. Hükümetin her konuyu tek noktadan tutarak kontrol etme eğilimi, bilirkişilik müessesesinde bir kez daha anlaşılmakta ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmaktadır."

-"Adalet Bakanlığı bünyesinden çıkarılmalıdır"

HDP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da tasarıyı eleştirerek, bilirkişiliğin rant aracı haline getirileceğini ileri sürdü.

Tasarının, bilirkişilik kurumunun tüm boyutlarına, sorunlarına ilişkin değil, daha çok, bilirkişiliğin kurumsal yapılanmasına ilişkin hükümler yer aldığını belirten Kerestecioğlu, "Ne yazık ki bu durum, kanunu çıkarmaktaki temel amacın bilirkişilere amirlik yapması için Adalet Bakanlığına yani yürütmeye bağlı bir kurum yaratmak olduğunu düşündürmekte bize. Yargıyla bu derece yakından ilgili ve adaletin sağlanmasında ciddi rol oynayacak müessesenin başkanının Adalet Bakanlığı Müsteşarı olması, yargı bağımsızlığı ilkesiyle asla uyuşmamakta. Bu nedenle, bağımsızlık ilkesine göre, kurulun kendi başkanını seçmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Keresteci, bilirkişiliğin, adil yargılanmanın gerçekleştirilebilmesi için tarafların ve mahkemenin başvurabildiği objektif, bağımsız bir yol olması gerektiğini vurguladı.

-"Vicdanlar sızlıyor, adalete ihtiyacımız var"

CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Levent Gök ise bilirkişiliğin kangren haline gelmiş bir müessese olduğunu, bunun düzeltilmesi gerektiğini, ancak görüşülen tasarıyla iyileştirmenin yapılamayacağını savundu.

İktidarın her konuda muhalefetin eleştiri ve uyarılarına duyarsız kaldığını, bunun da ülkeyi yönetilemez bir hale getirdiğini iler süren Gök, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Murat İnam'ın, Selam Tevhid soruşturması nedeniyle Yargıtay 16. Ceza Dairesinde açılan davada sanık olduğu yönündeki haberi hatırlattı.

Bu konuyu dün TBMM Genel Kurulunda gündeme getirdiklerini, ancak uzun süre aydınlatıcı bir bilgi alamadıklarını belirten Gök, ayrıca haberi yapan gazeteciyle ilgili soruşturma açıldığına ilişkin bilgiler geldiğini, bu konunun hükümet tarafından açıklığa kavuşturulmasını beklediklerini söyledi.

Gök, "Sayın Bakan, vicdanlar sızlıyor, adalete ihtiyacımız var. Türkiye iyi yolda değil. Türkiye böyle ilerleyemez. 15 Temmuz'da biz darbe teşebbüsünü başarıyla atlattık ama bu gidişatı atlatamayabiliriz. Bu gidişat tehlikelidir." dedi.

-"Milletin belirlediği hedeflere yürüyoruz"

AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin de tasarının ikinci bölümünün tümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşmada, AK Parti kadrolarının milleten aldığı güç ile milletin belirlediği hedeflere ilk günkü kararlılıkla yürüdüğünü ifade etti.

Bilirkişilik tasarısının bu alandaki sorunları gidermeye yönelik olduğunun altını çizen Bilgin, adaletin sağlanmasını hızlandıracak bu düzenlemeyle yargılamanın hızlanacağını kaydetti.

Bilgin, tasarıda yer alan düzenlemeler hakkında da bilgi verdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da şahsı adına yaptığı konuşmada, bilirkişiliğin adeta bir meslek haline geldiğini, kurumun derlenip toparlanmasına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Gündemdeki tasarının ise sorunları çözme noktasında yeterli ve verimli olmadığını savunan Tanal, özellikle tüzel kişilere bilirkişilik hakkı verilmesinin bu alanı ticarileştireceğini savundu.

-"Başka birisi de pekala yapabilirdi"

Konuşmaların ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Cumhuriyet gazetesi hakkındaki soruşturmayı yürüten savcının bir başka dosyada sanık olarak yer alması ve buna ilişkin haber yapan gazeteci hakkında da soruşturma açıldığı iddialarıyla ilgili sorular üzerine Bozdağ, şu bilgileri verdi:

"Cumhuriyet gazetesi hakkında devam eden soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Murat İnam'ın, Selam Tevhid dosyası, şu anda yargıda, orada sanıklardan birisi olarak ismi geçmektedir. Yargılaması da tutuksuz olarak devam etmektedir. HSYK bu davada 54 hakim ve savcı hakkında kovuşturma izni verdi ve bu çerçevede dava görülüyor. Bunlardan 49'unun şu anda meslekle ilişiği kesilmiş durumda. Üç tanesi KHK'lar çıkmadan önce, geri kalan 46'sı ise KHK'dan sonra meslekte kalmaları uygun görülmediğinden ilişikleri kesilmiştir. Diğer beş kişiyle alakalı da Fethullahçı Terör Örgütü bağlantısı, üyeliği, irtibatına ilişkin meslekten uzaklaştırılmalarını gerektirecek nitelikte yeterince veri ve kanaat oluşmadığından açığa alınma işlemi yapılmamıştır, meslekten uzaklaştırma da bunlarla ilgili uygulanmamıştır."

Bozdağ, HSYK'nın şu anda elindeki verilerle karar verdiğini, yargılama sonucunda ortaya çıkacak karara göre durumun değişebileceğinin altını çizdi.

Cumhuriyet gazetesine dönük soruşturmadaki iddia ve delillerin sadece savcıdan ibaret olmadığına dikkati çeken Bozdağ, soruşturmanın da bu çerçevede yürüdüğünü söyledi.

Bozdağ, "Keşke böyle bir görevlendirme yapılmamış olsaydı. Daha iyi, daha doğru olurdu. Ben bunu her defasında ifade ederim, çünkü bu, tartışmalara zemin hazırladı. Buna gerek yoktu. Başka birisi de pekala yapabilirdi. Bizim savcıları değiştirme yetkimiz, görevimiz yok. O tamamen başsavcılığın iş bölümü çerçevesinde yürüyen süreçler. Burada da bir kötü niyetin olmadığını çok net ifade edeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, FETÖ irtibatına dair bir kanaat oluşması halinde çok sayıda hakim ve savcının meslekten ihracına karar veren HSYK'nın, söz konusu olayda da böyle bir durumun oluşması halinde gereğini yapmakta tereddüt etmeyeceğinden emin olduğunu dile getirdi.

Haberi yapan gazeteci hakkında da soruşturma başlatıldığı iddialarına ilişkin ise Bozdağ, "Haberi yapan gazeteci ile ilgili ifadeye çağırma veya bir soruşturma olmadığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcımızın araştırması ile bana ilettiği bilgidir. Böyle bir soruşturma yok." diye konuştu.

Bozdağ, başka bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin her tarafında DEAŞ'a yönelik ciddi soruşturmaların devam ettiğini, güvenlik güçlerinin çalışmalarının sürdüğünü aktardı.

DEAŞ terör örgütünün, Türkiye'nin de dünyanın da Müslümanların da İslamın da ortak düşmanı olduğuna vurgulayan Bozdağ, "Bütün dünya vazgeçse DEAŞ terör örgütüyle mücadeleden, Türkiye vazgeçmeyecektir. Çünkü bu terör örgütü insanlığın düşmanıdır." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü'nün Brüksel'e gitmek üzere geldiği havalimanında pasaportuna el konulduğunun ifade edilmesi ve böyle bir kararın olup olmadığının sorulması üzerine de Encü hakkında Şırnak Sulh Ceza Hakimliği tarafından yurt dışına çıkış yasağı konduğunu bildirdi.

Kaynak: AA / Politika
title