Bekir Bozdağ, Bakan Olarak Son Kez Kadın Haklarını Konuştu
Haziran 2015 seçimleri nedeniyle Anayasa gereği görevinden istifa eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi’nde kadın haklarını konuştu.
Haziran 2015 seçimleri nedeniyle Anayasa gereği görevinden istifa eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi'nde kadın haklarını konuştu. Kadına yönelik şiddette idamın caydırıcı bir yaptırım olmadığını dile getiren Bakan Bozdağ, "Kadına karşı şiddeti sadece yasal düzenlemelerle önleme imkanımız maalesef yok. Suçları doğuran nedenler üzerine yoğunlaşmak, tabi cezayı da etkin bir şekilde uygulamak kaydıyla bunların çözümünde daha da büyük faydalar meydana getirecektir" dedi.
Kadın ve Demokrasi Derneği tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen "Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi" açılışına Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katıldı. Kongreye Bakan Bozdağ'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan, eski milletvekili Merve Kavakçı, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, akademisyenler ve kadınlar katıldı.
Adalet Bakanı Berkir Bozdağ, yaptığı konuşmada kadın hak ve özgürlüklerinin yasalardaki yerine değindi.
"ANAYASA'DA KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK GETİRDİK"
AK Parti hükümetleri döneminde kadınlara pozitif ayrımcılık sağlandığını ifade eden Bekir Bozdağ, şunları söyledi; "Toplumsal cinsiyet adaleti demokrasinin temel ilkelerinden biri olup, sürdürülebilir kalkınmanın da ana koşullarındandır. Toplumu güçlendirmenin temelinde kadınların da güçlü olması yatmaktadır. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip oldukları uluslar arası insan hakları belgelerinde, sözleşmelerinde ülkelerin anayasa ve yasalarında yer almasına rağmen tam olarak hayata bugüne kadar geçirilememiştir. Anayasamızda yaptığımız bir değişiklikle kadın ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliği hayata geçirmekle yükümlüdür diye bir kuralı hükümetlerimiz döneminde anayasaya koyduk. Bu zihniyet dönüşümünün zorluğunun en somut göstergesinden bir tanesidir. Ama 2010'a gelindiğinde biz bu konularda adım atmada sıkıntı çektiğimizi çok net bir şekilde aşabilmemiz için başka enstrümanlara ihtiyacımız olduğunu gördük. Onun için de Anayasa'mızın 10. maddesine yeni bir müdahale daha yaptık. Kadınlar erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bunun gereğini yapmakla yükümlüdürün arkasına bu maksatla yapılacak düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz diyen bir kural koyduk. Pozitif ayrımcılığı Anayasa'mıza kadınlar lehine getirip koyduk. Bundan sonra da atacağımız adımları buraya dayandırıyorum. Bir eşitsizlik var diyenlere Anayasada bu eşitlik adaletini sağlamak için konuşmuş bir hükümdür, biz buna uyuyoruz."
"BÜTÜN KADINLARI SEÇME VE SEÇİLME HAKKI ERDOĞAN DÖNEMİNDE EŞİT BİR ŞEKİLDE SAĞLANDI"
Merve Kavakçı'nın halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili olduğu halde dönemin hükümeti tarafından başörtüsü nedeniyle hakarete uğradığını belirten Bekir Bozdağ, dönemin hükümetini eleştirdi.
Bakan Bozdağ, Merve Kavakçı'ya gösterilen tepkiye kadınların dahi ses çıkarmadığını ifade ederek, "Şimdi Türkiye'de kamuda başı açık, başı örtülü insanlarımız özgürce, dilediği kıyafet içinde çalışma hak ve hürriyetine sahip oldu. Parlamentoda sayın Kavakçı'nın seçildiği ve yemin merasimi için geldiği sırada genel kurulda kıyamet kopmuştu. Ülkenin başbakanı kürsüye çıktı. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Şu kadına haddini bildirin' diye kükrerken kadın örgütlerinin hiçbiri piyasada yoktu. Kimse toplumsal cinsiyet eşitliği adaleti, kimse kadın erkek eşitliği, kimse mecliste bir kadına karşı bir saygısızlık, hem de başbakan sıfatıyla nasıl yapılabiliyor diye sesini yükseltmedi. Kadın örgütleri de yapmadı. Bugüne kadar insanlar kafasını aşağıya eğdiler olayı seyrettiler. Halbuki şunu söylemeleri gerekirdi. 'Ey Ecevit sen kim oluyorsun da bu memleketin öz evladı bir hanımefendi milletvekilinin helal reyleriyle vekil olmuş, parlamentoya gelmiş. Sen ona saygısızlık, haksızlık yapıyorsun, meydan okuyorsun' diye ona meydan okuyamamıştır. Denmesi lazım. O günden Türkiye'nin bugünlerine geldik. Pek çok başı örtülü hanımefendi milletvekili olmayı hak ettiği halde seçim vakitleri aday adaylığı müracaatında dahi bulunamadı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı Atatürk döneminde verildi. Ama bütün kadınları seçme ve seçilme hakkı, aynı şekilde okuma hakkı ilk defa Tayyip Erdoğan döneminde eşit ve adaletli bir şekilde sağlandı" dedi.
"KADINA KARŞI ŞİDDETİ SADECE YASAL DÜZENLEMELERLE ÖNLEME İMKANIMIZ YOK"
"Kadına karşı şiddeti sadece yasal düzenlemelerle önleme imkanımız maalesef yok" diyen Bakan Bekir Bozdağ, kadına yönelik şiddetle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Bekir Bozdağ, "Hepimiz bunu görüyoruz, biliyoruz. Cezaları arttırdık, daha da arttırabiliriz. Ama suç işleyenler ceza hesabı yaparak suç işlemiyorlar. Geçmişte 2002'ye kadar Türkiye'de idam cezası vardı, terör suçları, bazı başka suçların cezası idamdı. Ama bu suçlarda hiçbir zaman idam var diye azalma olmadı. Onun için suçları doğuran nedenler üzerine yoğunlaşmak, tabi cezayı da etkin bir şekilde uygulamak kaydıyla bunların çözümünde daha da büyük faydalar meydana getirecektir. Bu noktadaki kültür değişimi üzerinde eğitim yoluyla, üniversiteler, STK'lar yoluyla hepimizin gayret sarf etmesinde büyük faydalar var" şeklinde konuştu.
BEKİR BOZDAĞ'DAN VEDA
2015 Haziran seçimleri nedeniyle yasa gereği bakanlık görevinden istifa ettiğini belirten Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün benim Adalet Bakanı olarak son günüm. Anayasa gereği istifa etmem gerekiyordu. İstifa ettim ama yarından itibaren geçerli olacak. Dolayısıyla bakan sıfatıyla, 3 dönem olduğum için de milletvekili sıfatıyla katıldığım son örgütlü toplantı. Aldığım son plaket, onun için teşekkür ediyorum."
Program, Rektör Ekren'in Bakan Bozdağ'a plaket takdim etmesiyle sona erdi. - İSTANBUL