Haberler

BDP Grup Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in Türklerle Kürtlerin eşit olmadığı şeklindeki açıklamalarıyla ilgili, "Aymaz, ırkçı ve ayrımcı bir cümle kurmuştur" diyerek, "Politik bir aktör olabilmesi"...

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in Türklerle Kürtlerin eşit olmadığı şeklindeki açıklamalarıyla ilgili, "Aymaz, ırkçı ve ayrımcı bir cümle kurmuştur" diyerek, "Politik bir aktör olabilmesi için CHP'nin açıkça bu zihniyetle hesaplaşması, tartışması gerekir" dedi.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak, partisinin TBMM'de gerçekleşen grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. BDP Grup Toplantısı'na ise Tarihçi İsmail Nacar da katıldı. Kışanak, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in Türkler ile Kürtlerin eşit olmadığı yönündeki sözlerine değinerek, Güler'in ırkçılık yaptığını savundu. Kışanak, şunları söyledi:

"Bu ülkenin parlamentosunda, milletvekili sıfatını taşıyan bir kadın kürsüye çıkıp açıkça ırkçı ve ayrımcı bir konuşma yapmıştır. Bunu yapabilmiştir. Bunu kendisine yakıştırmıştır, bunu partisine yakıştırmıştır, bunu bu parlamentoya yakıştırmıştır. İnsanları kimliklerinden dolayı bir hiyerarşi içerisinde durması gerektiğini söyleyebilecek kadar aymaz, ırkçı, ayrımcı bir cümle kurmuştur. Açıkça söylüyoruz, bu cümlenin kendisi ırkçılıktır. 'Türklerle Kürtler eşit değildir, eşitleyemezsiniz. Eşit ve eşdeğer değildir. Hem eşit hem eş değer değildir' kelimelerini kullanabilmiştir. Bu kelimelerin kendisi kimlikler arasında hiyerarşi kurar, 'biri yukarıda onun altındadır' diyen bir yaklaşımdır ve bunun adı da ırkçılıktır. ve bunun da adı ırkçılıktır. Hiçbir kimlik konusunda böyle mesafe kademe, hiyerarşi kurulamaz. İnsanların etnik kimliği, inanç kimliği, kültürel kimliği, dili ne olursa olsun herkes eşittir. En azından bunu teorik olarak savunmak zorundasınız. Dünyada artık bunu söyleyene ırkçı diyorlar. Bu kadar açık.

Bir de çıkıp bu cümleyi savunmaya ve bilimsel açıklamalar getirmeye çalışıyor.

Irkçılığın bilimseli olabilir mi, ayrımcılığın bilimselliği olabilir mi. Olsa olsa bir dönemler kafatasçılık yapmak isteyenlerin bilim zannettiği şey olabilir bu. Irkçılığın en zaten çılgın, rayından çıkmış hali insanların renklerine, kafataslarının yapısına, gözlerinin yapısına göre onlara bir kıymet ve değer biçmeye çalışan yaklaşımdır.

Biz biliyoruz bu ülkede bir dönem insanların kafataslarına göre 'acaba kim Türk, kim değil, kim Türk ırkından gelmiş, kim gelmemiş. Bakalım onlara göre tasnif edelim' diye kendisine bilimsel çalışma diyenler de çıktı. Mimar Sinan mezarında kafatası olmadan yatıyor. Çünkü kafatasını alıp bilim adına ölçmeye çalıştılar. 'Acaba bu Türk müydü, değil miydi' diye. İşte bu ırkçılığın en derin, en utanmaz, en hayırsız halidir. Bu cümle bu söylediği sözü bilimsel bir kılıfa dökmeye çalışmak bu anlama gelir."

"TÜM TÜRKİYE'NİN GÖZÜ KILIÇDAROĞLU'NUN ÜZERİNDEDİR"

BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak, CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'in sözlerinin ayrıca insanları nefret suçu işlemeye teşvik ettiğini belirterek, Güler'in pişman olduğunu görmesi gerektiğini ifade etti. Güler'e her türlü desteği yapmaya hazır olduklarını ve bunun içinde sosyal yardım ve psikolojik yardımın da bulunabileceğini kaydeden Kışanak, "Ruhunu bundan temizlemesi lazım" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun parti içindeki ırkçı zihniyetle hesaplaşması gerektiğini vurgulayan Kışanak, şunları kaydetti:

"Bu konuda CHP'ye çok büyük bir sorumluluk düşüyor. CHP artık içeride bazı dengeler kuracağım kaygısıyla bu ırkçı zihniyetle yaşamaya devam edemez. Bu tercihidir devam etmek isteyebilir ancak bunu yaparsa CHP'nin bu ülkenin sorunlarını çözme konusunda hiçbir rolü olmayacağı bir kez daha kanıtlanmış olur. Eğer bu yolu tercih ederse, bu ırkçı, ayrımcı zihniyetle hesaplaşmadan beraber yürümeye, artık bu partiyi bu doğrultuda yürütmeyi tercih ederse, böyle bir yol izlerse CHP'nin bu ülkenin siyasal geleceğinde bir etkisi ve yetkisi olamaz. Olsa olsa belki 1930 model, oralarda kalmış bir araba modeli gibi bir eşantiyon gibi, bir tarihi eser gibi orada kalabilir ama politik bir aktör olmaz. Politik bir aktör olabilmesi için CHP'nin açıkça bu zihniyetle hesaplaşması, tartışması gerekir.

Sayın Kılıçdaroğlu bu partinin Genel Başkanı'dır. Eşitlikçi, özgürlükçü ve demokrat olduğunu söyleyen bir kişidir. Bu zihniyetle hesaplaşmanın da birinci derecede sorumlusudur. Tüm Türkiye halkı bu konuda gözleri CHP'dedir, gözleri Sayın Kılıçdaroğlu'ndadır. Tüm Türkiye'nin sadece Kürtlerin demiyorum, eşitlikten ve özgürlükçü bir gelecekten yana olan herkesin gözü CHP'den çıkacak demokrat ve eşitlikçi seslerdedir. Bunu böyle bilerek, bunun gereğini yapması gerekir.

Aksi takdirde bunu yapmayacaklarsa kendilerine bir tavsiyemiz var. Derhal meclise bir yasa teklifi versinler, ya da hükümetten rica etsinler umumi müfettişlik sistemini geri getirsinler. Bu sayın milletvekilinin de umumi müfettiş olarak atanması için hükümetten ricada bulunsunlar. Bu umumi müfettiş olarak gitsin baksın bakalım bu tekçi zihniyeti hayata geçirebiliyor mu, insanları zorla, baskıyla, şiddetle, katliamla korkutabiliyor mu? Asimile edebiliyor mu, zorla Türkleştirmek mümkün mü, bunun bu ülkeye ne faydası var? Bir kez de kendisi Umumi Müfettiş olarak gitsin denesin, yanılsın. Ne diyelim bu ülkede her şey deneme yanılma yoluyla öğreniliyorsa, akıl yoksa, mantık yoksa, vicdan yoksa, adalet duygusu yoksa ne diyelim biz?"

Kışanak, Suriye politikasını da eleştirerek, Suriye'de Kürt yönetimindeki şehirlerin ambargo altında olduğunu ve bunlara yardım edilmediği takdirde kendilerinin yardımlarıyla birlikte sınıra dayanacaklarını ifade etti.

"ÖMER GÜNEY KİM, BUNUN CEVABINI BİZE HÜKÜMET VERECEK"

Kışanak, Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesiyle ilgili olarak Fransız makamları tarafından zanlı olarak tutuklanan Ömer Güney ile ilgili olarak hükümete sorular yöneltti. Ömer Güney'in Türkiye'ye çok defa gelip gittiğini, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğunu kaydeden Kışanak, bunların hükümete ve Türkiye'ye büyük bir sorumluluk yüklediğini söyledi. "Ömer Güney kim, bize bunun cevabını AK Parti hükümeti verecek" diyen Kışanak, "Bunu açığa çıkartmak AK Parti hükümetinin boynunun borcudur" dedi.

Bu cinayetin aydınlatılması için hükümetin hangi çalışmaları yaptığını soran Kışanak, "Eğer cinayetin aydınlatılması konusunda hiçbir şey yapmıyorsanız, bu sizi zanlı yapar" dedi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 15 günlük ara sonrası yarın yeniden toplanıyor

Milyonların gözü Erdoğan'ın başkanlık edeceği bu toplantıda! Masada 2 kritik başlık var

3 adayın yarıştığı Saadet Partisi kongresinde büyük arbede

3 adayın yarıştığı kongrede "Saadet" maadet kalmadı

Ankara-İstanbul yolunda yoğun kar nedeniyle trafik durdu, vatandaşlar dakikalarca yolda bekledi

Kar etkisini artırdı, onlarca araç karayolunda mahsur kaldı

Konya'yı 4 ile bağlayan kara yollarında ulaşıma kar engeli

Kar yağışı şehri resmen hapsetti! 4 ile giden yolların tamamı kapandı

title