Başbakan Yıldırım: "Amerikan Başkanı İşi Zıvanasından Çıkarmış Gözüküyor"
Başbakan Yıldırım: "Amerikan Başkanı işi zıvanasından çıkarmış gözüküyor" Başbakan Binali Yıldırım: "Bir kez daha ABD Başkanı şunu anlamalıdır, ne kadar güçlü olursanız olun her ülke egemendir, kendi bayrağı vardır, bağımsız karar verebilir.
Başbakan Yıldırım: "Amerikan Başkanı işi zıvanasından çıkarmış gözüküyor"
Başbakan Binali Yıldırım :
"Bir kez daha ABD Başkanı şunu anlamalıdır, ne kadar güçlü olursanız olun her ülke egemendir, kendi bayrağı vardır, bağımsız karar verebilir. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Her zaman haklı olan güçlüdür. Adalet de budur"
"(Mülteci sorunu) Bu, bir insanlık, küresel sorun. Bunun çaresi duvarlarımızı olabildiğince yükseltmek değil. Bunun çaresi, buralarda barışı, huzuru, en temel hak olan insanın yaşam hakkını sağlayacak tedbirleri almak"
ANKARA - Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin Kudüs kararına tepki göstererek, "Bir kez daha ABD Başkanı şunu anlamalıdır, ne kadar güçlü olursanız olun her ülke egemendir, kendi bayrağı vardır, bağımsız karar verebilir. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Her zaman haklı olan güçlüdür. Adalet de budur" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Otel'de gerçekleştirilen İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunlar Zirvesinde konuştu. Teknik üniversite deyince tabii içimiz kıpırdıyor. 1970'li yıllar, öğrencilik yılları aklımıza geliyor. Öğrencilik yıllarımızdaki hatıralarımız aklımıza geliyor. Çok güzel bir anı tazelemesi oluyor. Teknik üniversite toplantılarını bu yüzden çok önemsiyorum, mümkün mertebe katılmaya gayret ediyorum. İTÜ, Türkiye'nin son 40 yılına hükmetmiş yönetimde siyasetçileri yetiştirmiş, Türkiye'nin imarında kalkınmasında, bilim ve teknoloji alanında önemli yeri olan bir üniversite. Türkiye'nin yüz akı olan, benim de mensup olduğum üniversite? Dolayısıyla bu üniversitemizin mezunlarıyla bir arada bulunmak beni heyecanlandırıyor. İçinde bulunduğumuz bina da teknik üniversiteli, teknik üniversiteli girişimciler tarafından yapılmış bir tesis, güzel bir eser. Ankara'ya kazandırılan bir tesis. Türkiye'nin her köşesinde teknik üniversitelilerin imzası olan eserler var, yollar, hızlı trenler, havalimanlarında görüyoruz. Tabii Türkiye'nin 1960'dan itibaren siyasi tarihine baktığımız Demirel, Erbakan ve Turgut Özal, özellikle son dönem siyasi tarihimizin unutulmaz simaları, onlar da birer teknik üniversiteli. Artısıyla, eksisiyle ülkemize çok büyük hizmetler yaptılar. Biz de daha sonraki kuşak teknik üniversiteliler olarak onlardan aldığımız, memleketi daha ileriye nasıl götürürüz bunun gayreti içindeyiz. Bakan, Başbakan seviyesinde 8 arkadaşımız kabinede yer aldı. Benimle beraber 6 arkadaşımız kabinede görev aldı. AK Parti hükümetleri içinde teknik üniversite mezunu bakan arkadaşımız görev yapıyor. Lütfi Elvan, Ahmet Arslan, İsmet Yılmaz, Osman Aşkın Bak, eski Enerji Bakanımız Taner Yıldız, Veysel Eroğlu. Mustafa Tuna Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, o da teknik üniversiteli" diyerek İTÜ'lü isimler arasında kimlerin yer aldığını açıkladı.
Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine büyük katkılar sağlayan müteahhitlerin de olduğunu anlatan Yıldırım, "Burada mühendislerin de edebiyatçı olacağını, lider arasında yer alabileceğini de gösteren merhum Oğuz Atay'ı da saygıyla yad etmek istiyorum" dedi.
Erbakan taklidi yapan hocasını taklit etti
Yıldırım, "İTÜ Fen Edebiyat deyince akla bir diğer isim daha geliyor. Orhan Pamuk, her ne kadar üniversiteyi bitirememişse de veya bitirmemişse de Nobel Ödülü almış. Üniversiteyi bitiremeyenler Nobel Ödülü alıyor, bitirenlerin siz halini düşünün. 1974-1975'te Rahmetli Selim Pala hocamız vardı, aynı zamanda Merhum Erbakan hocamızın da hocalığını yapmış, derste onun taklidini çok güzel yapardı, hoş bir şeklide anlatırdı. O da bütün ömrünü esarette geçirmiş, Kafkaslarda, Rusya'da esaret altında kalmış, büyük bir çileden sonra Türkiye'ye gelmiş, Türkiye'den yıllarca genç mühendisler yetiştirmiş değerli bir hocamızdı" açıklamasında bulundu.
Üniversitelerin geçmişi çok önemli olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Geçmişini bilmeyen, geleceğini inşa edemez, Osmanlı'nın kuruluş esası budur. Hem geçmişimizi bileceğiz hem de geleceği okuyacağız. Gelişen teknoloji, bilim ve yenilikçi teknolojilerle ülkemize 2023 hedeflerini yakalayacak bilim adamlarını, mühendislerini yetiştirmek olmalıdır. Bu yönde İTÜ, emin adımlarla devam ediyor. Teknopark oldukça gelişti. Teknoparklar içerisinde en fazla ihracat yapan konuma geldi, bu gurur verici bir şey. Şu anda 69 tane teknoparkımız var. Burada 40 binin üzerinde araştırmacı var. Teknik üniversiteliler ülkenin kalkınması yönünde büyük mesafeler katetmesinde ciddi katkısı olan bir üniversite.Ulaştırma Bakanlığında yakın çalışma arkadaşlarım hep teknik üniversiteli arkadaşlarımızla çalıştım, onların sorumluluğunda bu büyük projeleri Türkiye'ye kazandırdık" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin kalkınmasının üniversitelerin bilgi üretmesine bağlı olduğuna işaret eden Başbakan Yıldırım, milletten aldıkları güçle çalıştıklarını ifade etti. Yıldırım, üniversitelerin gelişmesine çok önem verdiklerini kaydederek, "Türkiye'nin güçlü devletler arasında yer alma hedefini ancak ve ancak gelişmiş üniversitelerle tutturabileceğiz. Bu hedeflere doğru azim ve kararlılıkla ilerliyoruz. 2016'da yeni rapor yayımlandı. Bütçe içindeki eğitim harcaması 160 milyar liraya ulaştı, OECD. Milli gelire oranı yüzde 6.2. OECD ortalaması ise 5.2. OECD ortalamamız üzerinde eğitime kaynak ayırıyoruz. Bu, Türkiye'nin eğitime ne kadar önem verdiğini ortaya koyuyor" dedi.
Başbakan Yıldırım, üniversiteli sayısının 7 milyon 200 bin olduğunu belirterek, "Bundan sonra artık daha kaliteye fazla önem vermemiz lazım. 158 bin akademisyenimiz gençlerimizi geleceğe hazırlıyor. Üniversite öğrencilerimizin barınma burs ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tarihi adımlar attık. Ülkemizin hayallerini gerçekleştirmenin peşindeyiz. Bu konuda önemli mesafeler katettiğimizi ifade etmek isterim. Demokrasi, vesayet unsurlarının elinde geçtiğimiz yıllarda oyuncak haline gelmişti. Hem Türkiye'nin problemlerini çözdük, demokrasiyi geliştirmek için, vesayetleri, darbeleri önlemek için, gerekli demokratik duruşu gösterdik. Aynı zamanda milletin ihtiyacı olan yatırımları tamamlamanın gayreti içinde olduk. Türkiye'yi durdurmak isteyen, hızını yavaşlatmak isteyen her türlü girişime karşı kararlı bir biçimde durduk. En sonu 15 Temmuz olmak üzere bütün darbe girişimlerini Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinin arka sayfalarına göndermiş olduk" açıklamasında bulundu.
Büyüme oranlarındaki artışa dikkati çeken Başbakan Yıldırım, "Türkiye'nin büyümesi daha sağlıklı, geleceğe yönelik atılımları daha sağlıklı bir şekilde devam ediyor. Üçüncü çeyrek büyümemiz dünyada bir rekor oldu, ülkemizde son 6 yılda yakalanan en büyük büyüme oranı. Bu büyüme oranının tesadüfi olmadığını ifade etmek isterim. Bazıları bunu da sulandırmaya çalışıyor ama bu büyümenin arkasında güçlü bankacılık, dinamik genç nüfus yapısı, birikim ve kültür, mali teşvikler var" diye konuştu.
Dünyada küresel krizden sonra, 2008'den sonra sadece 10 büyük projenin yapıldığını anlatan Yıldırım, "Mega proje. Son 10 yılda yapılan. Bakıyorsunuz, bu projelerin 6 tanesini Türkiye yaptı. Türkiye'nin gücü burada da ortaya çıkıyor" dedi.
Yıldırım, 'Neden Türkiye en büyük havalimanını yapıyor' diye zaman zaman sorulduğunu belirterek, Türkiye'nin dünya havacılığından aldığı payın yüzde 2'nin üzerinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin her bakımdan gelecek 10 yıllarda, 30 yılda, dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline geleceğini kaydetti. Türkiye'nin dünyanın merkezinde yer aldığını anlatan Yıldırım, "Bunu da nereden çıkardın demeyin. Küre zaten dünya, parmağını nereye koysan orası merkez. Türkiye'den 3 saat uçarsanız 56 ülkeye ulaşsınız." diye konuştu.
"Petrolümüz yok, doğal kaynaklarımız yok ama mukayese üstünlüğümüz var, dinamik nüfusumuz var" diyen Yıldırım, "Amacımız, ülkemizin başını ağrıtan, enerjisini tüketen terörü de gündemden düşürmek. İnsan kaynak ve kapasitemizi ülkemizin kalkınması için daha güzel işlerde kullanmak. Bugün Türkiye, dünyanın en yaygın temsilcilik sayısı olan ülkesi oldu. Vizesiz ziyaret edilebilin ülke sayısı 70'e ulaştı. Dünyanın birçok yerinde daha az gelişmiş ülkelerde hem bayrağımızı dalgalandırıyoruz hem de eğitim ve kültür içerikli projeleri insanlara sunuyoruz. Son dönemde tarihi İpek Yolunu canlandırmak için büyük bir faaliyet içerisindeyiz" açıklamasında bulundu.
Yıldırım, demiryollarını yenileme çalışmalarına gidileceğini belirterek, "Anadolu topraklarında da demiryollarının belirli bir plan içerisinde yenilemeye gidiyoruz, bu konuda da çalışmalarımız devam ediyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde de Türkiye'de 100 milyar dolar civarında bir altyapı yatırımı söz konusu. Türkiye'nin bölgesel ve küresel aktör olma yönündeki çalışmaları her geçen gün artarak devam ediyor" şeklinde konuştu.
ABD'nin Kudüs kararı
ABD'nin Kudüs kararını eleştiren Yıldırım, "ABD'nin geçtiğimiz günlerde tek taraflı aldığı Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapan karar, Türkiye'nin öncülüğünde İslam İşbirliği Teşkilatının Liderler Zirvesinde bir kez daha reddedildi. Doğu Kudüs, Filistin'in başkenti olarak ilan edilmiştir. BM Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada, 14 güvenlik konseyi üyesinin yanında ABD yalnız kalmış ve son çare olarak Genel Kurul'da 'ABD aleyhine oy verecekleri' tehdit edecekleri noktaya kadar gelmiştir. 'Eğer Amerika'nın aleyhinde oy verirseniz size mali yardım yapmayız, para vermeyiz, ayağınızı denk alın' diyecek kadar işi zıvanasından ABD Başkanı çıkarmış gözüküyor. Bir kez daha ABD Başkanı şunu anlamalıdır, ne kadar güçlü olursanız olun her ülke egemendir, kendi bayrağı vardır, bağımsız karar verebilir. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Her zaman haklı olan güçlüdür. Adalet de budur. Onun için bu yanlışların mutlaka dünyanın vicdanında düzeleceğini, bugün olmazsa yarın, yakın gelecekte adil olmayan dünyadaki yönetişim şeklinin mutlaka düzeleceğini, bunun da öncülüğünü Türkiye olarak yapmaya gayret edeceğiz" şeklinde konuştu.
Küresel terörden herkesin şikayet ettiğini belirten Yıldırım, "DEAŞ, El-Kadie Br sonuçtur. Asıl bu sonucu doğuran sebepler üzerinde, bugün BM'nin, dünyanın bütün ülkelerininin, daha çok kafa yorması için daha adil bir paylaşım, bölgesel kalkınma farklılıklarının aza indirilmesi. Dünyadaki mülteci sorununun giderilmesi. Bu, bir insanlık, küresel sorun. Bunun çaresi duvarlarımızı olabildiğince yükseltmek değil. Bunun çaresi, buralarda barışı, huzuru, en temel hak olan insanın yaşam hakkını sağlayacak tedbirleri almak. Anlaşmazlık bölgelerinde rekabet içine girerek zemin kazanmak değil, o bölgedeki insanların gözyaşlarının önüne geçerek ancak huzuru, bölgesel, küresel barışı sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
İTÜ için yeni bir hedef koyan Başbakan Yıldırım, "Yeni bir hedef koyalım, 2023'e kadar İTÜ, dünyada 23. olsa nasıl olur. Onun için yapacağımız bu ilim, irfan yuvasını hepimizin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan, desteği olan bu teknik üniversiteye sahip çıkmak.Eğitim ve diğer yönlerde elimizden gelen bütün desteği sağlamak. Vakti olan vaktiyle, nakti olan naktiyle katkı sağlayacak, inşallah başaracağız" dedi.
Yıldırım, Sosyal Mezun Platformunun ilk üyesi oldu
Salona girişinde dernek üyeleri ile tek tek tokalaşan Başbakan Yıldırım, program sonunda İTÜ Mezunlar Derneği Sosyal Mezun Platformu'nun ilk üyesi oldu. Yıldırım'a İTÜ tarafından hazırlanan İTÜ Mezun şapkası takdim edildi. Programa, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna da katıldı.