Başbakan Yıldırım: AB'ye Tam Üyelik Perspektifimizi Muhafaza Ediyoruz -4
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Varna'da yapılan Türkiye-AB zirvesine ilişkin, "Türkiye AB'ye olan bütün yükümlülüklerini yerine getirmiştir ve arkasındandır.
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Varna'da yapılan Türkiye-AB zirvesine ilişkin, "Türkiye AB'ye olan bütün yükümlülüklerini yerine getirmiştir ve arkasındandır. AB'ye tam üyelik perspektifimizi muhafaza ediyoruz. Zirvede AB'nin ülkemize yönelik yaklaşımının hakkaniyetli bir zemine oturacağına dair bir işaret göremedik. Eğer bu iş olacaksa, her iki tarafın da çıkarlarına uygun şekilde olmalıdır. Olmayacaksa kararı bizden önce Avrupa vermek durumundadır. Türkiye'nin Avrupa Birliği karnesi, tüm taahhütlerin yerine getirildiği sadece AB tarafından kaynaklanan sıkıntılar ve siyasi engellemeler sebebiyle beklemeye alınan hususlardan oluşuyor. Buna karşılık AB karnesi en başından beri ciddi kırıklarla, tutarsızlıklar ve yalpalamalarla doludur" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Varna'da yapılan Türkiye-AB zirvesine ilişkin Yıldırım şu ifadeleri kullandı: "Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri bakımından önemli sayacağımız bu toplantıda gündemdeki bütün konular detaylı bir şekilde ele alındı. Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerine başladığımız 2005 yılından beri yaşanan tıkanıklıklar, krizler verilen ama yerine getirilmeyen sözler Varna'da bir kez daha masaya konularak muhataplarımıza ifade edildi.
AB TARAFINDAN KAYNAKLANAN SIKINTILAR VE SİYASİ ENGELLEMELER SEBEBİYLE BEKLEMEYE ALINAN HUSUS
Türkiye'nin Avrupa Birliği karnesi, tüm taahhütlerin yerine getirildiği sadece AB tarafından kaynaklanan sıkıntılar ve siyasi engellemeler sebebiyle beklemeye alınan hususlardan oluşuyor. Buna karşılık AB karnesi en başından beri ciddi kırıklarla, tutarsızlıklar ve yalpalamalarla doludur.
YUNANİSTAN İLE EŞ ZAMANLI BAŞLAYAN TAM ÜYELİK SERÜVENİMİZ BİR SÜRE SONRA BİLİNÇLİ OLARAK AYRIŞTIRILDI
Yunanistan ile eş zamanlı başlayan tam üyelik serüvenimiz bir süre sonra bilinçli olarak ayrıştırılmış burada ilk güven kaybı yaşanmıştır. Ardından ülkemizin tutarlı hiçbir sebep olmadan çok uzun süreli beklemeye alındığı dönemi gördük.
14 FASILDA BLOKE HALİNDE
Hali hazırda tam üyelik için 35 fasıldan 16'sı açılabilmiş. Bunlardan bir tanesi kapanırken diğerleri beklemeye alınmış. 14 fasılda bloke halinde.
AB ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMEMİŞ, SÖZÜNÜ TUTMAMIŞ
Bu arada Suriye ve Irak'ta başlayan karışıklıklar, yönetim boşluğu sebebiyle Avrupa'ya yönelik büyük bir mülteci akını başlamıştır. Bunun üzerine AB ile Türkiye arasında 2016'da bir anlaşma imzalanmıştır. Vize serbestesi, geri kabul anlaşmasını içeren bir anlaşmadır. 7 bine kadar mülteci geçişini 50'nin altına düşürmemize rağmen bu anlaşmada yine muhatabımız AB üzerine düşen görevi yerine getirmemiş, sözünü tutmamış bugünlere gelinmiştir.
AB'NİN ÜLKEMİZE YÖNELİK YAKLAŞIMININ HAKKANİYETLİ BİR ZEMİNE OTURACAĞINA DAİR BİR İŞARET GÖREMEDİK
Varna'da bir toplantı gerçekleştirildi. Herkese olduğu gibi AB'ye karşı da hep açık ve dürüst davrandık. Varna'da da aynısı yaptık. Tüm gerçekleri Cumhurbaşkanımız muhataplarımızın yüzlerine bir kez daha söyledi belgeleri takdim etti. Bütün bunlara rağmen zirvede AB'nin ülkemize yönelik yaklaşımının hakkaniyetli bir zemine oturacağına dair bir işaret göremedik. Her nekadar zirveye katılanlar iyi niyetli de olsa, sonuçta meydan gelen uygulamalar bu iyi niyeti doğrulayan nitelikte değil. Türkiye'nin her türlü terör örgütüne karşı verdiği mücadele ilişkilerimizin önünde bir engel olarak görülmesi bizi çok rahatsız ediyor.
OHAL'DEN TUTUN AFRİN OPERASYONUNA KADAR ELEŞTİRECEKLERİNDEN HİÇ TEREDDÜDÜM YOK
Avrupa Komisyonu 17 Nisan'da Türkiye ilerleme raporunu açıklayacak. Bu raporda herhalde Türkiye'nin hayrına fazla bir şey olmayacağını tahmin etmek sır değil. OHAL'den tutun Afrin operasyonuna kadar bütün terör örgütlerinde kullandığımız yöntemleri, eleştireceklerinden hiç tereddüdüm yok.
AB'YE TAM ÜYELİK PERSPEKTİFİMİZİ MUHAFAZA EDİYORUZ
Avrupalı dostlarımıza sesleniyorum; Türkiye AB'ye olan bütün yükümlülüklerini yerine getirmiştir ve arkasındandır. AB'ye tam üyelik perspektifimizi muhafaza ediyoruz. Sorulması gereken soru AB'nin Türkiye konusundaki kararı nedir? Avrupa yeni bir vizyon ile kucaklayıcı bir vizyon ile yoluna devam mı edecek yoksa kendi içine kapanarak bir yol mu yürüyecek?
AB'YE ÜYE ÜLKELER ARASINDAKİ KAVGALAR, GİDEREK BÜYÜMEKTE BİRLİĞİN GELECEĞİNİ DE SORGULAMAKTADIR
Neredeyse, her konuda ülkemizin karşısında yer alan müttefik ortaklık hukuku ile bağdaşmayacak açıklamalar yapan bazı Avrupa ülkelerinden istediğimiz şey, samimiyet. Başları sıkıştığında ülkemize koşan tekerleri düze çıkınca yan çizen bir ülkeler topluluğusor sadece bize değil hiç kimseye güven vermez. AB'ye üye ülkeler arasındaki kavgalar, giderek büyümekte birliğin geleceğini de sorgulamaktadır.
SAMİMİYETİMİZE BURAM BURAM FIRSATÇILIK KOKAN ÇIKIŞLARLA CEVAP VERENLERİ KINIYORUZ
Türkiye'yi işgal gibi söylemlerle suçlayan ülkeler maalesef kendi tarihlerini, geçmişlerinin unutmuş gözüküyorlar. Biz tek bir masumun burnu kanamasın diye kılı kırk yararak ilerlerken terör örgütünün evlerden hastanelere kutsal kitaplara kadar her şeyi bombalarla tuzakladığını görmeyenlere artık söyleyecek söz bulamıyoruz. Türkiye'nin bu kadar hırpalanmasına daha fazla rıza gösteremeyiz. Samimiyetimize buram buram fırsatçılık kokan çıkışlarla cevap verenleri de sadece kınıyoruz.
OLMAYACAKSA KARARI BİZDEN ÖNCE AVRUPA VERMEK DURUMUNDADIR
Koskoca Avrupa'nın geleceğini, BM Genel Sekreterinin çözüm önerilerini halk oylaması ile reddeden Kıbrıs Rum kesiminin kaprislerine teslim edenlerle bugün bu birliğin gideceği fazla bir mesafe yoktur. Eğer bu iş olacaksa, her iki tarafın da çıkarlarına uygun şekilde olmalıdır. Olmayacaksa kararı bizden önce Avrupa vermek durumundadır.
HER FIRSATTA KRİZ ÇIĞIRTKANLIĞI FİNANS OYUNLARI, MANİPÜLASYONLAR İLE HIRPALAMA ÇALIŞTILAR
Türkiye'yi, siyasi, diplomatik, askeri alanda köşeye sıkıştıramayanalar hemen ekonomi alanına yöneliyorlar. Bu yeni değil. Yıllarca buldukları her fırsatta kriz çığırtkanlığı finans oyunları, manipülasyonlar ile bizi yıpratmaya, hırpalama çalıştılar. Bilhassa son 5 yıldır her saldırı dalgasını ekonomik kriz ile taçlandırmak için çaba sarf ettiler. Tuzakları bozduk bozmaya devam edeceğiz.
BANKACILIK SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ BAZI SORUNLARIMIZ OLSA DA
Hainlikte, sinsilikte sınır tanımayanların oyunları, dur durak bilmiyor. Sürekli kriz havası estirmeye yatırımcıların kafasını karıştırmaktan geri durmuyorlar. Bunlara cevabımız nedir? Ekonomimizi daha da güçlendireceğiz. Faizler ve kredi uygulamaları başta olmak üzere bankacılık sektörü ile ilgili bazı sorunlarımız olsa da yine de işbirliği içerisinde ülkemizin yararına olan tedbirleri alıyoruz almaya devam edeceğiz."
"ŞU ANDA E-DEVLET KAPISI'NDA VATANDAŞIN YAPTIĞI İŞLERİN ORANI YÜZDE 60 SEVİYESİNE GELMİŞTİR"
Yıldırım, "Şu anda e-Devlet Kapısı'nda vatandaşın yaptığı işlerin oranı yüzde 60 seviyesine gelmiştir. Bu senenin sonuna geldiğimizde artık vatandaş devletle olan bütün işlerini memurla karşılaşmadan, devletin kapısına gitmeden yapabilir hale gelecektir. Bu konu ile ilgili yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili bütün detayları yarın Beştepe'de yapacağımız toplantı ile paylaşacağız" dedi.
"38 MİLYON MİSAFİRİ TÜRKİYE'DE AĞIRLAYACAĞIZ"
Turizme değinen Yıldırım, "Tahminlere göre, bu yıl 38 milyon misafiri Türkiye'de ağırlayacağız" dedi.