Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bunların zihindeki şey sadece bir darbe yapmak değil, darbe yaptıktan sonra Türkiye'yi şehir şehir, köy köy, silahlı farklı grupların eline teslim etmek ve ondan sonra Türkiye'yi işgale hazır hale getirmek.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bunların zihindeki şey sadece bir darbe yapmak değil, darbe yaptıktan sonra Türkiye'yi şehir şehir, köy köy, silahlı farklı grupların eline teslim etmek ve ondan sonra Türkiye'yi işgale hazır hale getirmek. Bu şimdiye kadar gördüğümüz darbelerin hepsinden çok farklıdır. Dolayısıyla bunlara afyonlanmış, haşhaşi diyoruz ya, haşhaşi bir grup. Tam Hasan Sabbah'ın militanları gibi, kendilerini de yok edip, devleti de yok edip, Türkiye'yi dış işgale açık hale getirmek için bu teşebbüste bulundular." dedi.
Kurtulmuş, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bir yabancı haber ajansı tarafından "bine yakın askere ulaşılamadığına" ilişkin yapılan haberin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Burada spekülasyonlar da oluyor. Bunların bir çoğu resmi makamlarca teyit edilmediği sürece o bilgilere inanmamak lazım. Şu kadar gemimiz kayıp, şu kadar savaş uçağımız kayıp, şu kadar helikopterimiz kayıp diye birtakım yayınlar da yapıldı. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde olan hiçbir aracın kayıp olmadığını açık olarak söylemek lazım." dedi.
Bu operasyona katılanlar ve başka askerlerden az miktarda birliklerine henüz dönmeyenler olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Bunların bir sistematik darbe tehdidi içerisinde olma, bir kalkışmayı tekrarlama ihtimalinin olmadığını ifade etmek gerekir. Ancak belki bireysel anlamda, suikast teşebbüsleri, birtakım provokasyon teşebbüsleri, birtakım canlı bomba, illa üstüne bomba sarması gerekmiyor, mantık olarak canlı bomba gibi hareket eden bir grupla karşı karşıyayız. Sağda, solda münferit birtakım böyle patlamaya hazır adamlar olabilir, bunlara karşı uyanık olmak lazım. Bunların ortaya çıkaracağı provakasyonlar olabilir. Bu bilgi kirliliğine itibar etmediğimiz sürece bunları önleriz." değerlendirmesinde bulundu.
Resmi yapılmayan hiçbir açıklamanın gerçek olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, dün akşam "Etimesgut'ta, İstanbul Hasdal'da kalkışma olacak" diye sosyal medya üzerinden halkın harekete geçirildiğini söyledi. Kurtulmuş, "Herkes dikkatli olsun, tedbirli olsun, resmi açıklamalara itibar edin. Evet, meydanları doldurmak demokrasi şölenini sürdürmek doğrudur, güzel bir şeydir ama oraların provoke olmasına da mani olmak lazım." diye konuştu.
"Devletin darbe girişimi gecesinde neler olduğuna hakim olup olmadığının" sorulması üzerine Kurtulmuş, henüz o gece yaşananların tam manasıyla bilinemediğini, ancak gözaltına alınanların ifadelerinden şimdiye kadarki birçok konunun öğrenilebileceğini belirtti.
"Büyük bir defterin kapağı açıldı"
Devam eden bir soruşturma süreci olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, "15 Temmuz'un bütün mahiyeti tamamıyla anlaşılmış mıdır? Hayır, henüz tamamıyla netleşmemiştir. Bir sürü karanlık, flu noktaları vardır ama büyük bir defterin kapağı açılmıştır. Bu soruşturmalarla da inşallah bütünüyle olay aydınlatılacaktır. Bu çeteyle ilgili, bununla iş birliği halinde kim, kimler varsa bunlar ortaya konulacaktır ki Türkiye bir daha böyle bir badireyle karşılaşmasın." ifadelerini kullandı.
Karanlık, flu noktaların sorulması üzerine Kurtulmuş, "Spesifik bir şey söylemiyorum ama çok sayıda olay var. Bir olaylar zinciri sonucu gelinen nokta, bunun öncesi, sonrası... Hatta şurada da çok flu noktalar var; olayın başladığı, uçaklar havada dolaşmaya başladığından sonraki süreç, özellikle darbe ne tarafa doğru evrilecek süreci de önemli bir süreç. Dolayısıyla bunların hepsi ortaya çıkar. Darbe ne tarafa evrilecek, oralar da önemlidir. Bunların hepsi ortaya çıkar. Burada bizim meselemiz üzüm yemektir." şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Akıncı Üssü ve Genelkurmay Karargahı gibi temel alanların tamamıyla tasfiyesinden sonra darbe teşebbüsünün bütünüyle savuşturulduğunu hatırlattı.
"Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik miydi?" sorusuna Kurtulmuş, "Birinci derece Cumhurbaşkanımıza yönelikti. Cumhurbaşkanımızı eğer bulsalardı, buldukları anda infaz ediyorlardı, çok açık. Ondan sonra devleti yöneten başbakan, başbakan yardımcıları, bakanlar, emniyet müdürleri, valiler, kimi nerede bulurlarsa infaz edeceklerdi. Tavırlarından, tarzlarından, niyetlerinden bu anlaşılıyor." yanıtını verdi.
"Devlet ele geçirilecek bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır"
Türkiye'nin çok darbe gördüğünü anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu darbelerin hepsinde bir mantık vardı; gideceğiz, basacağız, indireceğiz, yerine birilerini koyacağız... Bu darbe. Bu sadece bir darbe değil, evet bir darbe kısmı var ama bunların zihindeki şey sadece bir darbe yapmak değil, darbe yaptıktan sonra Türkiye'yi şehir şehir, köy köy, silahlı farklı grupların eline teslim etmek ve ondan sonra Türkiye'yi işgale hazır hale getirmek. Bu şimdiye kadar gördüğümüz darbelerin hepsinden çok farklıdır. Dolayısıyla bunlara afyonlanmış, haşhaşi diyoruz ya, haşhaşi bir grup, tam Hasan Sabbah'ın militanları gibi. Kendilerini de yok edip, devleti de yok edip, Türkiye'yi dış işgale açık hale getirmek için bu teşebbüste bulundular. Bunun vatandaşlarımız tarafından bu netlikte bilinmesi lazım. Böylesine meczup bir kitle olursa, elinde silah falan da olursa herkes kullanır bunları. Onun için diyorum ki devlet ele geçirilecek bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır. Bu bize ders, çok ağır bir ders, bedeli çok ağır oldu. Bu şüpheler, bu soru işaretleri uzun yıllar boyunca devam edecek. Şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bir sürü tereddütler belki uzun süre yaşayacağız."
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ilk kez uzun yıllar sonra Türk Silahlı Kuvvetleri, özel harpçılar, jandarma özel harekatçılar, polis teşkilatı, jandarma, emniyet istihbaratı ve milli istihbaratın hepsinin el ele bir mücadele verdiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Şimdi bu namussuzlar, bu aşağılık herifler, bu anlamda Türkiye'nin bu kurum ve kuruluşları arasındaki güzel ilişkileri de ortadan kaldırıp, tüm kurumların birbirlerine şüpheli bakacağı bir döneminde kapısını açmaya çalışıyorlar. Onun için diyoruz ki hızlı bir şekilde nerede ne yapısal problem varsa bunları çözelim. Kurumların hepsi bizimdir. Hiçbir kurumumuzu yıpratmaya kimsenin hakkı yoktur. Türk Silahlı Kuvvetleri de bizimdir, emniyet teşkilatı da bizimdir, istihbarat teşkilatlarımız da bizimdir. Bu kurumlar içinde parazit unsurlar varsa, vatan düşmanı, millet düşmanı unsurlar varsa bunların hepsi temizlenir ve Türkiye, sadece milletin egemen olduğu bir ülke haline gelir."
(Bitti)