Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Açıklaması
Bursa’nın Kestel ilçesinde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kuyu kazanların çoğu, kazdıkları kuyunun içine düşer. Bize bir şey olmaz. Biz güçlü bir iktidarız. Düştüğümüz yerden kalkarız. Bu seçimlerden sonra istediğin sonucu alamazsan seni kimse tutamaz. Sen o partide zaten eğretisin.
Bursa'nın Kestel ilçesinde konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kuyu kazanların çoğu, kazdıkları kuyunun içine düşer. Bize bir şey olmaz. Biz güçlü bir iktidarız. Düştüğümüz yerden kalkarız. Bu seçimlerden sonra istediğin sonucu alamazsan seni kimse tutamaz. Sen o partide zaten eğretisin. Kasetle geldin, kasetle gidersin. Haydan gelen huya gider" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, öğle namazını Vani Mehmet Camii'nde kıldıktan sonra türbeyi ziyaret edip halkı selamladı. Esnafa, "Hayırlı işler" dileyen Arınç, belediye düğün salonuna kadar yürüdü. Arınç, muhtarlar, STK ve dernek temsilcileriyle beraber öğle yemeği yedi. Kestel'deki yatırımların kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Arınç, 2 dönemdir belediye başkanlığını yürüten Kestel Belediye Başkanı Yener'in de kendileri gibi 3. dönemden sonra ayrılacağını söyledi.
Türkiye'de 12 yıldır siyasi bir istikrar olduğunu ifade eden Arınç, "Siz geçmişi yaşadınız. 3-4 partili koalisyonlar, kavgalar, birbirinin kuyusunu kazmalar, hakaretler... Millet geriledi ve siyaset yozlaştı. 2 büyük kriz yaşandı. Her şeyin bittiği anda partimiz kuruldu. Başına ahlaklı insanlar geldi. 'Ben siyaseti sizin için yapacağım' dedi. İkincisi de, 'Ben cesur, ilkeli, kararlı, hiç kimsenin emri altında olmayacağım, senin emanetini muhafaza edeceğim' dedi. 11 yıldır başımız önümüze eğilmedi. Tuzaklar kuruldu, eski günlerin hayallerini kuranlar, nifak tohumları ekenler, darbeciler, cuntacılar kıpırdandı ama hiçbirinde başımızı önümüze eğmedik, sözümüzü tuttuk ve bugünlere geldik. Çok çalıştık, halkımızı toplumsal barış içinde yaşatmak için aramızdaki ayrımcılıkları kaldırdık. İnanıyor-inanmıyor, bunu sorgulamadan, farklılıklarımızın zenginlik olduğunu söyledik. Gerekli kanunlar, yasalar çıktı. Herkesin benim diyebilmesi için çalıştık. Hizmetten başka bir şey yapmadık. Bu hükümet 24 saati 25 saat yaparak çalıştı. Gözlerinizi kapatın, 11 yıl önce Türkiye ne haldeydi, düşünün" diye konuştu.
"SEN O PARTİDE ZATEN EĞRETİSİN"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yüklenen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"30 Mart'tan sonra bu yalan ve iftiraların hiçbirisi kalmayacak. Belki Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi de partisi de kalmayacak. Sonuçların ne olacağını Allah bize gösterir. Biz her türlü halkın takdirine hazırız. Yeter ki iftira etmeden, yalan söylemeden, tuzak kurmadan, hilekarlık yapmadan adaylarıyla seçimlere girsinler. Bizden daha başarılı olacaklarsa olsunlar. Yok, kuyu kazarak bu işi yapacaklarsa, kuyu kazanların çoğu kazdıkları kuyunun içine düşer. Bize bir şey olmaz. Biz güçlü bir iktidarız. Düştüğümüz yerden kalkarız. Bu seçimlerden sonra istediğin sonucu alamazsan seni kimse tutamaz. Sen o partide zaten eğretisin. Kasetle geldin, kasetle gidersin. Haydan gelen huya gider."
"BİZ BUNLARA TENEZZÜL EDERSEK CEVAP VERİRİZ"
Arınç, "Turgut Özal'ı tanırım, sevdim. Süleyman Demirel'i tanıdım ama Özal kadar sevmedim. En sevdiğim ise Necmettin Erbakan Hoca'dır. Hükümet çalışıyor. Bizim işimiz hizmet, gücümüz millettir. 30 Mart akşamı bu dedikoduların hiçbirisi kalmaz. Bunların hepsi bu hükümeti seçime giderken tökezletmek içindir, itibarsızlaştırmak içindir. Siz bizden emin değil misiniz? Biz haramdan, milletin malına el uzatmaktan korkarız. Bir yolsuzluk içinde olsak bu kadar büyük hizmetleri yapmamız söz konusu olur muydu? Birçok projeler yaptık. Onların parası yoktu. Olan paralarını da hiç ediyorlardı. Biz hükümeti 2002'nin sonunda devraldık. O zaman 38 bakan vardı. Biz tek başına iktidara geldik. Bakanlık sayısını 24'e düşürdük. Onlar koalisyonda kırmızı plaka paylaşmak için bakanlık sayısını artırıyorlardı. Her bir bankanın ayrı bir sorumlu bakanı vardı. Yolsuzluk peşinde olsak herkesin cebini doldurmamız gerekmez miydi, bakanlık sayısını artırmamız gerekmez miydi? Milletin arkasını sıvazlamamız gerekmez miydi? Millet için çalıştık, millet için çalışmaya devam ediyoruz. 'AK Parti artık çok oldu. Keyfimizi kaçırdı. Bunlardan kurtulmanın başka çaresi yok. Silahtan korkmadılar. Darbeden ürkmediler. Partilerini kapatacağız' dediler. 'Aralarından birkaç kişiyi çaldık, partiyi bölmeye çalıştık' dediler. O da olmadı çünkü başlarında yiğit bir insan var. Eğilmiyor, bükülmüyor. Dik duruyor, diklenmiyor. Allah'tan başkasına kulluk etmemeye karar vermiş biridir. 'Biz buna iftira atalım. Biz buna yalan söyleyelim. Buna montaj yapalım, onun itibarı giderse hükümetin de itibarı gider' dediler. Allah dilemedikçe bir şey olmaz. Bir tek şeye üzülüyorum. Biz bunların cevabını veririz, vermeye tenezzül edersek ama ana muhalefet partisi liderinde biraz edep ve haya olsa, ah keşke olsa. Bursa'ya geldiğinde yaptığı konuşmaları sağda solda tekrar etmesin. Bir saatlik konuşmanın 55 dakikasında Başbakan Erdoğan'a hakaret ediyor. Ağzında ne kadar çirkin kelime varsa hepsini utanmadan, sıkılmadan söylüyor. Sen iktidara gelmek istemiyor musun? Sen iktidara gelince ne yapacaksın, onları anlat" dedi.
Yemeğe, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Kemal Şerbetçioğlu, Bedrettin Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Kestel Belediye Başkanı Yener Acar, AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve AK Parti belediye meclis üyesi adayları katıldı. - BURSA