Başbakan Yardımcısı Arınç (1) -
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2000 yılından bu yana verilmeyen Atatürk Barış ödülü yönetmeliğinın hazırlandığını belirterek, "Sonu 0'la ve 5'le biten yıllarda Atatürk Barış Ödülü verilmeye devam edecek.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2000 yılından bu yana verilmeyen Atatürk Barış ödülü yönetmeliğinın hazırlandığını belirterek, "Sonu 0'la ve 5'le biten yıllarda Atatürk Barış Ödülü verilmeye devam edecek. Önümüzdeki 2015 yılı bunun için bir milat olacak. Ama şimdiden de bu ödülle ilgili çalışmalar başlatılacaktır" dedi.
Arınç, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Danışma Kurulu toplantısına katıldı. Toplantıya kurul üyeleri Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. M. Metin Hülagü, Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş, Cumhurbaşkanınca seçilen üye Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Arınç, Yüksek Danışma Kurulu toplantısının önemine dikkati çekerek, "Bildiğiniz gibi Anayasamızın 134. Maddesi'nde yer alan Atatürk Kültür, Dil, Tarih ve Yüksek Kurumu ve onunla birlikte olan Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi 664 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2011 yılının son aylarında yeni bir yapıya kavuştu. Daha dinamik, daha etkili ve kendilerine Anayasa'da verilen, kanunlarında gösterilen görevleri yapmak üzere fonksiyonlarını daha da güçlendirdi" diye konuştu.
Anayasa'da bu kurumlar için 1983'te çıkarılan yasanın 1993'te Anayasa Mahkemesi tarafından 18 maddesinin iptal edilmesiyle fonksiyonlarını büyük ölçüde yitirdiğini anımsatan Arınç, kalan maddeler ile kurumun kendisine verilen görevleri 2011 yılına kadar yapmaya çalıştığını bildirdi. Bu kurumların kendi uhdesine tevdi edildikten sonra kurumlar için teşkilat yasası çıkartılması gerektiğine karar verdiklerini dile getiren Arınç, şunları söyledi:
"Kurumlar taslakları hazırlamıştı. Biz de bunun analizlerini, tartışmasını ve müzakerelerini yaptık ve aciliyet kesbettiği için de kanun hükmünde kararname ile bu kurumların yeniden daha güçlü daha fonksiyonel olması için bir kanun çıkardık. Kanunumuzun çıkmasından sonra mevcut teşkilat içerisinde yenilenmeler oldu. Yüksek kurum başkanımız ve kurum başkanlarımız atandı. Kurum başkan yardımcılarımızın atamaları yapıldı. Kurumlar kendi içerisinde idari, şematik bir yapıya kavuştular. Yönetim kurulumuz var, benim tarafımdan atanan, Cumhurbaşkanımız tarafından atanan üyelerin de içinde olduğu, kurum başkanları ile birlikte. Her kurumun bilim kurulları var. Yönetim kurulunda alınan kararlar da ilgili kurumlar tarafından yerine getiriliyor.
Esasen Büyük Atatürk'ün vasiyeti ile de kurulmuş olan Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'nun da yıllardan bu yana çok önemli görevler yaptığını biliyoruz. Ayrıca mali kaynak olarak da Büyük Atatürk'ün vasiyeti ile bu kurumlarımızın desteklendiğini de hepimiz biliyoruz.
Ancak eski kanun döneminde 'Yüksek Kurul' adı ile yapılanmış fakat hiçbir zaman toplanıp icrai kararlar alamamış bir kurulumuz vardı. Bu kurulda Sayın Genelkurmay Başkanı gibi, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri gibi asker şahıslar da bulunmaktaydı. Yeni kanun yapılırken, Yüksek Danışma Kurulu'nun, gerçekten bu kurumların görevlerine uygun ve tüm bakanlıklarla da koordineli bir şekilde, ilgili kurum sayılabilecek tüm kurumları kapsayan bir yapıya kavuşturulması arzu edildi."
Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesi ile kurula kendisinin başkanlık yaptığını belirterek, Yüksek Danışma Kurulu'nun üyelerini tanıttı. Yüksek Danışma Kurulu'nun en az yılda bir defa toplanacağını, kurulun çalışma usul ve esasların yönetmelikle belirlendiğini dile getirdi.
Bütçe görüşmelerinde kurumların bütçelerinin kabul edildiğine dikkati çeken Arınç, "Kurumlarımıza ait yapılan konuşmalarda da ciddi eleştiriler yoktu, hatta başarı ve takdir dilekleri vardı. Biz kurumlarımızın Türk kültürü, tarihi ve dili için çok önemli kuruluşlar olduğuna inanıyoruz. Ayrıca Atatürk ilke ve inkılaplarının, Büyük Atatürk'ün ülkemize yaptığı büyük hizmetlerinin yaşatılması, gelecek kuşaklara tanıtılması ve bu konuda bir bilinç oluşturulması için de mutlaka faydalı olduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Arınç, kurumların kanunu çıktıktan sonra önemli iki eksikliği ortadan kaldırdıklarına dikkati çekerek, "Atatürk Barış ödülü vardı. İlk kanun çıktıktan sonra kısa süreli olarak bazı ödüller kişi ve kurumlara verildi. Ama 2000 yılından itibaren bu ödül verilmiyordu. Derhal yönetmeliğini yaptı arkadaşlarımız ve bu ödülün bundan sonra verilmesi karara bağlandı. Sonu 0'la ve 5'le biten yıllarda Atatürk Barış Ödülü verilmeye devam edecek. Önümüzdeki 2015 yılı bunun için bir milat olacak. Ama şimdiden de bu ödülle ilgili çalışmalar başlatılacaktır" dedi.
Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih Kurumu'nun yurt içinden ve dışından kendi alanlarında başarılı olmuş bilim adamlarına Çırağan'da düzenlenen bir toplantı ile şeref üyeliği takdiminde bulunduğunu hatırlatan Arınç, bunun da kurum adına dikkatle takip edildiğini bildirdi. Arınç, yapılan ve programa alınan çalışmaları ile yüksek kurum ve kurumların kamuoyunun daha çok dikkatini çekeceğine inandığını vurgulayarak, "Ulusal ve uluslararası bazda Türk kültürünün, dilinin, tarihinin ve geçmişe dayalı arşivlerimizde ve hafızalarımızda ne varsa kayıtlarımız olarak, bunların canlandırılması, yaşatılması için büyük gayretler göstereceğiz. Kurumlarımızın yaptığı faaliyetler hemen hemen bir yılda her aya düşen faaliyetlerdir. Bunların bazıları yurt dışında, bazıları yurt içinde yapılmaktadır" değerlendirmesini yaptı.
Arınç, Eskişehir'in Türk Kültür Dünyası Merkezi seçilmesi ile orada bir kısım faaliyetler yapıldığını ve bundan sonra da devam edeceğini aktararak, "Ben Yüksek Danışma Kurulumuzun bu ilk toplantısının hayırlı ve başarılı geçmesini diliyorum" dedi.
Atatürk Barış Ödülü'nün kimlere verileceği ve uluslararası boyutu olup olmayacağı yönündeki bir soruya Arınç, ödülün Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi doğrultusunda dünya barışına, uluslararası dostluk ve iyi niyetin geliştirilmesine hizmet eden gerçek ve tüzel kişilere verileceğini ve takviminin belirlendiğini söyledi.
Ödülün belirleneceği takvime ilişkin bilgi veren Arınç, adaylar arasından bir kişinin Bakanlar Kurulu tarafından Cumhurbaşkanına sunulacağını ve kararın onanmasının ardından 23 Nisan 2015 tarihinde sonucun açıklanacağını ve ödül töreninin de 19 Mayıs 2015 veya Cumhurbaşkanının uygun göreceği başka bir tarihte yapılabileceğini kaydetti.