Haberler

Başbakan Erdoğan: Bizi Kimse Tuzağa Çekmesin

Başbakan Erdoğan: Bizi Kimse Tuzağa Çekmesin
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Denizli'de konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YAŞ tartışmasına da atıfta bulundu, "Kimse bizi tuzağa çekmesin.

Denizli'de konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YAŞ tartışmasına da atıfta bulundu, "Kimse bizi tuzağa çekmesin. Kimse bizi Ordu ile Silahlı Kuvvetler ile Hükümetimiz arasında, kendilerine göre, bir gerginlik yaratmanın gayreti içerisine girmesin" dedi.

Helikopterle Aydın'dan Denizli'ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yağmur nedeniyle miting alanında vatandaşları bekletmemek için Valilik ziyaretini ileriye aldı. Parti otobüsüyle Özay Gönlüm Meydanı'na gelen Başbakan Erdoğan'a AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Tanrıverdi ve Nükhet Hotar, Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Denizli milletvekilleri ile Denizli Belediye Başkanı AK Partili Nihat Zeybekci eşlik etti.

Yaklaşık 10 bin kişiye seslenen Başbakan Erdoğan, aniden bastıran yağmura rağmen alanların dolmasının kendisini sevindirdiğini söyledi. Denizli'nin dayanışmanın, kardeşliğin, sanayinin, turizmin şehri olduğunu belirten Erdoğan, "Denizli bir vizyon şehri olacak demiştik. Çok şükür, alt yapı çalışmaları ve sanayisi ile Denizli bir vizyon şehrine dönüştü. Denizli'nin güzel bir sözü var. 'Her horoz kendi çöplüğünde öter. Ama Denizli horozu her yerde öter.' Denizli kabuğunu kırdı, sınırlarını aştı ve dünyaya ulaştı" dedi. Bu millete küçük düşünmenin yakışmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Biz içimize kapanamayız, kabuğumuza çekilemeyiz. Dünyadaki değişimi yerinden izleyemeyiz. 7.5 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Türkiye'yi büyütmenin kalkındırmanın mücadelesini veriyoruz. Hayat pahalılığından kurtarıp, şaha kaldırmanın mücadelesini veriyoruz" dedi.

"TEĞET GEÇECEK DEDİK, BİZİMLE DALGA GEÇTİLER"

Göreve geldiklerinde milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu, bunu 600 milyar doları aştıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Enflasyon bu ülkenin en büyük sorunuydu. Paramızı enflasyon canavarı alıp götürüyordu. Enflasyon bu ülkenin ekmeğine musallat olmuştu. Nice hükümetlerin altında ezildiği enflasyonu biz dize getirdik. Bu ülke CHP'yi de MHP'yi de gördü. Niye onlar enflasyonla baş edemediler. Sadece laf ürettiler laf. Şimdi yine başladılar laf üretiyorlar, Biz bunu şunu yaparız diyorlar. Biz sizin ne yaptığınızı biliriz. Enflasyon temmuz ayı itibariyle 7.6'ya düştü. Biz geldiğimizde yüzde 30'du. 2008 sonunda dünyada bir çok ülke ekonomik kriz içine girdi. Dedik ki teğet geçecek. Çünkü biz yere sağlam basıyoruz. Bizle dalga geçtiler. Şimdi teğet bile geçmedi diyorlar. Dünyanın en büyük bankaları iflas etti ama bizde bir banka bile iflas etmedi. Bizden önceki koalisyon hükümetinde 21 banka iflas etti. Bedelini benim milletim ödedi. Hangi yüzle milletin karşısına çıkıyorlar. Türkiye olarak biz tedbirimizi aldık. Krizin etkilerini geride bırakan nadir ülkelerden biriyiz. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.7 büyüyerek Avrupa'da ilk sırada yer aldı. Tüm dünyada işsizlik artarken, biz 3 puan düşürerek yüzde 12'ye düşürdük. Daha da düşüreceğiz. Çünkü yere sağlam basıyoruz. Tedbirlerimizi iyi aldık."

"UTANMADAN İŞSİZLERİN HALİ NE OLACAK DİYORLAR"

Erdoğan, dünyada işsizliğin olmadığı ülke bulunmadığını vurgularken, "Utanmadan işsizlerin hali ne olacak diyorlar. ABD dahil üniversite mezunlarına al sana iş demez. Bugün ABD'de işsizlik yüzde 120'a dayandı. Rusya'da aynı. Dürüst olalım, samimi olalım. Biz iktidara geldiğimizde 10.3'tü işsizlik. Bazıları IMF'siz yapamazsanız dediler. Biz 2.5 yıldır yapıyoruz. DSP, ANAP, MHP, IMF'den 30 milyar dolar borç aldılar. Şu anda tüm dünyada Türkiye ve ekonomik büyümesi konuşuluyor. Güven var artık. Onun için Evet. 7.5 yılda sadece ekonomiyi değil, itibarını, gücünü büyüttük" görüşünü dile getirdi.

Duyanların duymayanlara, bilenlerin bilmeyenlere anlatması gerektiğini belirten Erdoğan, "12 Eylül akşamı inşallah sandıklardan evet çıkacak. Aydın'da açılışlara katıldık bugün. Rahmetli Adnan Menderes'i rahmetle yad ettik. Gündemi belirlenen bir Türkiye vardı. Biz Türkiye'yi aldık gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke haline getirdik. Bu iş vizyon, yürek işidir" dedi.

"MİLLİYETÇİLİĞİ TAHRİK, KIŞKIRTMA, SÖVME VE HAKARET SANIYORLAR"

MHP'ye yüklenen Başbakan Erdoğan, "Milliyetçiliği istismar edenlerin halini görüyorsunuz. Milliyetçiliği, şehitleri istismar etmek sanıyorlar, Milliyetçiliği, tahrik, kışkırtma, sövme hakaret etme sanıyorlar. Milliyetçilik ülkeye ufuk çizmek demektir. Ülkeyi geliştirecek politikalar ortaya koymaktır. Millet şuuruna sahip çıkmaktır. Halkı sevmek, halka vatanına hizmet etmek demektir. Türkiye'yi içine kapatmak milliyetçilik değildir. Milli birlik ve beraberlik projesine karşı çıkmak milliyetçilik değildir. Polis otolarına saldırmak, esnaf dükkanlarını yıkmak milliyetçilik değildir. Yaşananları herkes görüyor. Kimlerin istismarcı olduğunu, kimlerin bu vatanı düşündüğünü biliyor. Biz ülkemizde Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Romanıyla, Abazası, Arnavutuyla, biz beraberiz bütünüz. Yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Ayrımcılık yok. Biz etnik milliyetçiliğe hayır, Türkiye cumhuriyetinin vatandaşlığına evet diyoruz. Bizim farkımız bu. Biz bölgesel milliyetçiliğe hayır diyoruz. 780 milyon kilometrekarelik vatan toprağının bütünlüğüne evet diyoruz."

"MHP'YE OY VERENLER ELİNİ VİCDANINA KOYSUN"

Erdoğan, MHP tabanının, 12 Eylül darbesinin mağduru olduğunu ve ülkücülerin bu yüzden anayasa değişikliğene evet dediğini savunurken, "MHP'nin bu anayasa değişikliğine karşı çıktığının ne gerekçeyle olduğunu bilen var mı? MHP'nin de 411 oyla kabul ettiği değişiklik CHP'nin itirazıyla Anayasa Mahkemesi'nden döndü. Bunları anlamak mümkün değil. Akşam başka sabah başka. AYM'nin yapısının değişmesine, hukuktaki keyfiliğe MHP şimdi karşı çıkıyor. Şimdi CHP, MHP, BDP, YARSAV, terör örgütü aynı istikamette buluştular. ya o zaman ya şimdi samimi değiller Şimdiki MHP yönetimi asla MHP tabanının hassasiyetine sahip çıkmıyor. Hissiyatını dikkate almıyor. Kendi arkadaşlarına, ülküdaşlarına zavallı diyecek kadar, uşak diyecek kadar, hakaret edecek kadar gözleri kararmış durumda. Bu üsluptaki insanların Türkiye'ye ne faydası olabilir. Her şeye karşı olmayı ve reddetmeyi siyaset sananların ülkeye ne faydası olabilir. Ben MHP'ye oy vermiş kardeşlerimin de bu vicdansızlığı gördüklerini biliyorum. MHP'ye oy veren kardeşlerim. Bu proje AK Parti, Tayyip Erdoğan projesi değil. Burada iki seçenek var. ya darbe anayasasına evet diyeceksin, ya da milletin anayasasına evet diyeceksin. Bunlar ne yapıyor. MHP yönetimi darbe anayasasına evet, milletin anayasasına hayır diyorlar. MHP'ye oy veren kardeşlerim ellerini vicdanına koysunlar. Bu acıyı çekenlerin tüm yakınlarının bu değişikliğe evet diyeceğine inanıyorum. 27 Mayısları, 12 Eylülleri 12 Martları, 28 Şubatları yaşayan herkesin demokrasiye özgürlüklere müdahale edenlerin yaşanmaması için evet diyeceğini biliyorum" dedi.

CHP'NİN FIRSATÇILIĞINI BU KADAR BİLMEZDİK

CHP'ye de sert ifadelerle yüklenen Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

"Demokrasi diyenler, parti içi demokrasi özgürlük diyenler şimdi evet diyenlere karşı linç etmeye başladılar. Belediye başkanlarının üzerine gidiyorlar. Bu halk oylaması. Kendi partisindeki arkadaşları vicdanıyla konuşuyor evet diyeceğim diyor. Hemen ihraç istemiyle disipline sevk ediliyor. Ana muhalefet partisi gittiği yerde hayırda hayır vardır sloganı kullanıyor. İnsan taklitçi olur da bu kadar olmaz. CHP'nin fırsatçılığını bilirdik de bu kadarını da bilmezdik. Bu slogan 27 Mayıs darbe anayasasına karşı çıkanların kullandığı slogandı. Şu fırsatçılığa bakın. 1960'ta darbe anayasasına karşı kullanılan slogan bugün CHP tarafından kullanılıyor. Ana muhalefet partisi genel başkanı birkaç ilçede konuşuyor. Kuyuya taş atıyor. Ne söylediği belli değil. Akşam olunca candaş medyadaki arkadaşları kuyuya atılan taşları çıkarmak için uğraşıyor. Günlerdir 27 nisan bildirisini ağzına dolamış. Şimdi AK Parti ve eski genelkurmay başkanı hakkında suç duyurusu nda bulunacaklarmış. O gün bizim nasıl dik durduğumuzu, onların nasıl çanak tuttuğunu vatandaş biliyor. CHP 27 nisan bildirisinden dolayı kendisi hakkında da suç duyurusunda da bulunacak mı? Eski genel başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacak mı, eski genel sekreteri hakkında suç duyurusunda bulunacak mı? Her satırına imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklar mı. Madem darbelere bu kadar karşılar Ergenekon'un avukatlığından çekilecekler mi. Biz 27 Nisan'daki bildiriye, 28 Nisan'da gerekli olan cevabı verdik. 28 Nisan'da verilen cevap ortada. Kimse bizi tuzağa çekmesin. Kimse bizi Ordu ile Silahlı Kuvvetler ile Hükümetimiz arasında, kendilerine göre, bir gerginlik yaratmanın gayreti içerisine girmesin. Biz, Anayasamızda kurumlarımızla ilgili yapılan tanım neyse, belirlenen neyse bu tanımın gereğini bugüne kadar yerine getirdik, bundan sonra da bunları yerine getirmeye devam edeceğiz. Bizler birilerinin talimatına göre değil, milletimizin sesine uyarak adımlarımızı atıyoruz. Ana muhalefet partisi genel başkanına sesleniyorum. 12 Eylülde kendisi de evet diyecek. Hayır derse kendi söylediklerini inkar etmiş olacak."

"ARKADAŞLARINI KABİNE GÖNDEREMEDİLER"

CHP'nin Anayasa değişikliği mecliste görüşülürken vekillerini oy kabinine göndermediğini söyleyen Erdoğan, "Mecliste arkadaşlarını oy kabinlerine göndermediler. Evet derler diye korktular. Şimdi de geldiler millete hayır deyin diyorlar. Vekilini oy kabinine göndermiyorsun, şimdi vatandaşa hayır at diyorsun. Benim milletim bu oyuna gelmez. Onun için 12 Eylül'de evet. Bu anayasa değişikliği bir AK Parti projesi değil. Bir millet projesidir. Biz milletin anayasasına evet diyoruz. Bu halk oylamasında AK Partinin icraatlarına değil, kendi geleceğinize oy vereceksiniz. CHP, MHP, BDP, diğer partilere oy vermiş kardeşlerim de gelecekleri ve çocukları için sandığa gitmelerini istiyorum" dedi.

"TÜRKİYE FARKLI BİR SÜRECE GİRECEK"

Anayasa değişikliğinin yeterli olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bu değişiklik yeterli değil diyenlere sesleniyorum. İşte o yeterli olan anayasa değişikliğini yapmak için kapıyı açıyoruz. Bu değişiklikleri takip etmiyor diyenler var ya, bu değişim bir zihniyet değişimi olacaktır. Yeni bir demokratik sürecin adımlarının atılması olacaktır. Türkiye farklı bir sürece girecek. 12 Eylül sabahından itibaren Türkiye'nin büyümesi kalkınması ivme kazanacak. Daha kapsamlı düzenlemelerin yapılması için 12 Eylül günü oylayacağımız değişiklikler büyük önem taşıyor. Bu değişiklikle üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçiyoruz. Hukuk sistemini siyasetin müdahalesinden çıkaracağız. Hukuk sistemini birilerinin arka bahçesinden çıkaracağız. Kapalı devlet sistemine artık son verilecek" diye konuştu.

"DEMOKRATİK OLİGARŞİ SONA ERECEK"

Anayasa değişikliğiyle getirilen düzenlemeler hakkında da konuşan Erdoğan, "Anayasa mahkemesi gelişmiş ülkelerdeki anayasa mahkemelerine dönüşecek. Parası olan AYM'e gidiyor olmayan gidemiyor. Artık parası olmayan bireysel hak talebinde bulunacak. Modern parasız bir anayasa mahkemesi olacak. İlk derece hakimleri artık kendi kaderlerini çizme hakkına kavuşacak. Bu iş bitti. Keyfilik sona erecek. Demokratik oligarşi sona erecek. Kralların değil kuralların hakim olacağı bir sistem olacak. Fişleme artık sona eriyor. Kimsenin istikbali karartılmayacak. Kamu denetçiliği kurumu getiriliyor. İdare ile ilgili şikayeti olana git hakkını mahkemede ara deme dönemi bitiyor. Artık herkesin şikayeti dinlenecek. Hiç kimsenin keyfi kararlarla yurt dışına çıkışı engellenmeyecek. Şehit yakınları, dul ve gazilerin hakları daha güçlü korunacak. Kadın hakları geliştirilecek. İşçiler iki sendikaya birden üye olabilecek. 12 Eylül Türkiye için milat olacak. Durmak yok yola devam" dedi.

Erdoğan, mitinge katılanlardan 12 Eylül'e kadar durmaksızın çalışmalarını istedi.

GENÇ KIZ İŞ İSTEDİ

Erdoğan'ın konuşması sırasında bir kadın baygınlık geçirdi. Sözlerine ara veren Başbakan Erdoğan sağlık ekiplerinin müdahale etmesini istedi. Miting sırasında Ramazan Karaca isimli bir vatandaş polise başvurarak cebindeki 2 bin 500 lirasının çalındığını söyledi. Ayrıca, miting sırasında kalabalığın arasında platforma doğru bağırarak iş isteyen genç bir kıza güvenlik görevlileri müdahale etti. Çantası aranan ve hakkında güvenlik soruşturması yapılan kız, kısa süre sonra serbest bırakıldı.

MHP VE DSP'Lİ BAŞKANLAR AK PARTİYE KATILDI

Erdoğan konuşmasının sonunda MHP'den istifa eden Baklan Belediye Başkanı İsa Karaçolak ile DSP'den istifa eden Akköy Belediye Başkanı Abdullah Kılbıyık'ın AK Parti rozetlerini taktı. Mitingin sonunda Başbakan Erdoğan'a Denizli İl Gençlik Kolları, referandum sandığı hediye etti. Erdoğan'ın açtığı sandıktan 'Evet' yazılı oylar çıktı. Erdoğan havlu şeklindeki Evet oylarını mitinge katılanlara attı.

ERKEK YURDU'NUN AÇILIŞINI YAPTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mitingin ardından Denizli'de SHÇEK ve hayırsever desteğiyle İşadamı Sait Küçüker adına 5 milyon lira harcanarak yaptırılan 60 kişi kapasiteli erkek yurdunun açılışını yaptı. Açılışa Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da katıldı. Pamukkale Yolu üzerinde bulunan içinde erkek yurdunun yanısıra çocuk yuvası ve huzurevinin de bulunduğu tesisleri gezen Başbakan, yuvanın merdivenlerinde ellerinde Türk bayrakları ile kendisini karşılayan çocukların yanına gitti ve onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Başbakan, aynı alanda bulunan huzurevinin yaşlı sakinlerini de ziyaret etti. Ziyarete basın mensupları alınmadı. Erdoğan, Sevindik Semt Pazarı'ndan helikopterle Ankara'ya gitmek üzere İzmir'e hareket etti.

Osman Nuri BOYACI- Ramazan ÇETİN- Ferah IŞIK- DENİZLİ- DHA

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title