Haberler

Başbakan Erdoğan Açıklaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Benim buradan özellikle hakıma mesajım şudur; bu toplumsal olaylara özellikle kimsenin ilgi duymamasıdır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Benim buradan özellikle hakıma mesajım şudur; bu toplumsal olaylara özellikle kimsenin ilgi duymamasıdır. Bunlar ülkemize, ülkemizin görüntüsüne zarar veriyor ve birçok bireysel olaylar, toplumsal olaylara dönüştürülmek süretiyle, ülkemizin ve milletimizin geleceği karartılmak isteniyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, Kanal 24 televizyonunun "Başbakan Erdoğan ile Özel" başlıklı canlı yayınında Star Medya Grubu Başkanı Mustafa Karaalioğlu'nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Sadece Ergenekoncular yok, siz söylediniz beraat anlamına gelmiyor. 28 Şubat'tan kalan bir sürü insan da var. Mirzabeyoğlu içeride, davasında bir ilerleme sağlanamadı. Yakup Köse, ağır ceza aldı ve tekrar bugünlerde içeri girmeyi bekliyor. 28 Şubat davasının hali içler acısı. 28 Şubat mağduru Erdoğan olarak ilgilendiğiniz bir dava şüphesiz. Ne dersiniz bunlara?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Ben o konuların da takipçisiyim. Gerek Salih'in olsun gerek Yakup'un olsun bütün bunlarla ilgili ve arkadaşımın bu konularla ilgili gerekli çalışmaları yapması konusnda gerekli talimatları verdim. Takipçisiyiz. Çünkü adam öldüren, öldürmeyen bunlara bakmaksızın böyle bir yaftayı yapıştır, o onun üzerinde kalsın, böyle bir şey olamaz. Buna benzer birçok olaylar var şu anda. Arkadaşlarla oturduk, başlıklarını koyduk ve bu konular üzerinde çalışmalarını istedik. Bir bütün olarak bunları ele alalım vei ona göre de bu işler düzene girer."

"İsrail'le Mavi Marmara olayından sonraki görüşmelerin olumlu gittiği, finalize olmak üzere olduğu söyleniyor. Netenyahu'nun iyimser bir açıklaması vardı, bir beklentisi vardı. Ne dersiniz yaklaştı mı Türkiye orada anlaşmaya?" sorusuna, Başbakan Erdoğan, "Özür meselesinde bir adım atıldı. Tazminat konusunda bir yere geliniyor. Onun için bazı arkadaşlarımızı görevlendirerek, çünkü o konunun da söz sahibi olan bana göre tabii burada şehitlerimizin, gazilerimizin yakınlarıdır, yani bunların kanaatleri bizim için çok çok önemlidir. Bununla ilgili arkadaşlarımız çalışmalar yapıyor" cevabını verdi.

Ablukanın kaldırılması noktasında olumlu gelişmeler olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim için Filistin'e hür türlü gıdanın, inşaat malzemesinin, ilacın, şunun, bunun girip çıkması önemli, bu konuda mutabıkız. Orada bir şey yok. Yani Gazze'ye Filistin'in diğer bölgelerine gidebilecek. Ve daha başka çalışmalar da oldu bunlarla ilgil olarak orada da olumlu gelişmeler var. Tazminatta şu anda bütün o şehit ve gazilerimizin yakınlarıyla ilgili çalışmalar neticelenip tekrar bir karşı görüşmeyi görevlendirdiğimiz arkadaşlar yapacaklar. İnşallah ondan sonra bir sona gelebiliriz. Bunu çözdüğümüz anda zaten normalleşmenin adımlarını atabilriz . Bununla ilgili tabii biz ayrıca mağdur birçok kesimle de farklı görüşmeleri yapıp ona göre bir hazırlığın içerisindeyiz."

Karaalioğlu'nun, "Herhalde final aşamasına geldi diyebiliriz. Seçim öncesi mi sonrası mı nedir beklentiniz?" sorusunu yönetlmesi üzerine Erdoğan, "Yürüyor çalışma. Onu yürüten zaten malum teknokrat ve bürokrat arkadaşlarımız götürüyorlar. Seçimedn sonra inşallah takipçisi oluruz" ifadesini kullandı.

-"Hesabını millet sorar"

"Seçimden sonra demokratikleşme beklentisi yüksek tabii. Sizin 'yeni Türkiye' çok kullandığınız birşey. Seçimden sonra yeni bir atak olabilir mi? 'Alevi paketi'ni ertelediğinizi söylemiştiniz" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu, şeffaflaşma olayı. O konularla ilgili çok adımlar attık, şu anda gündemimizde yok. Bizim için şu anda şeffaflaşma ile ilgili bir çalışma yapıldı ve bu çalışmayı masaya oturtacağız, onunla ilgili şeyimizi şöyle bir ele alacağız ve onu Parlamentoya getireceğiz. Bizim Parlamentoda hazirana kadar yapmamız gereken önemli bazı yasa çalışmaları var. Onları bititerek şu anda ülke bir defa nelerden rahatsız bunları çözmemiz lazım. Ne konuşuyoruz, paralel yapıyı konuşuyoruz değil mi? Şu anda bizim gündemimizde bizi rahatlatacak adımların atılması lazım ve bunu biz hukuk içerisinde çözeceğiz. Hukuk içerisinde çözmemiz için bazı yasal düzenlemelerin olması lazım. Bunları halletmemiz gerekiyor, bunları hallettiğimiz andan itibaren de gerekli adımları atacağız. Çünkü biz bu konuda bir neticeye varamazsak bu ülkeye yazık olur, bu millete yazık olur. Sorumluluk makamında, mevkisinde olduğumuza göre bizim birinci derecedeki atmamız gereken adım, bu adımdır. ve bizi güçlendirecek olan nedir? Yasama organıdır. Yasama organıyla da bunları bizim tabii çalışmamız gerekiyor. Çalışarak inşallah burada bir neticeye varmamız gerekir diye inanıyorum."

Karaalioğlu'nun, "Kendinizi bu konuda çok bağlıyorsunuz" demesi üzerine Erdoğan, "Şu anda başbakansanız, bir hükümetin başıysanız ve üstelik de tek başınıza iktidarsanız bunun hesabını millet size sorar. 'Niye' der, 'niçin' der. 'Bunu hem tespit ediyorsunuz niye geciktiriyosunuz?' Bunu sorar. Bunun adımını atmaya bir bakıma mecburuz" dedi.

-"Şehitler gelmiyorsa sebebi var"

"Çözüm sürecinin akıbeti konusunda endişelenmemize gerek var mı?" sorusuna Erdoğan, "Hayır. Ben meydanlarda çözüm sürecinden bahsettiğim zaman tepkiyi görüyorum. Bizim kararlılığımız asla düşmez. Kararlığımızda gerileme asla olamaz" cevabını verdi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Eğer şu anda 1 yıl aşkın zamandır Güneydoğu'dan, Doğu'dan artık şehitler gelmiyorsa bunun bir sebebi var. İşte bu, çözüm sürecidir. Bu, milli birlik, kardeşlik sürecidir. ve dolayısıyla bakın geçen 21 Mart'tan bu güne hamdolsun bir vaka yaşamadık. Ciddi bir vaka yok eğer şu Gezi mezi bu tür olayları bir tarafa koyarsanız, herhangi bir şey yok. Şimdi bu 21 Mart Nevruz geliyor, inşallah bunu yine bir bayram, bahar içerisinde inşallah bunu atlatacağız. Ve bu bahar inşallah bir yaza dönüş olacak, bir kışa değil. Biz öyle temenni ediyoruz. Hazırlıklarımız hep onun üzerine ve bunu da istiyoruz ki Parlamentodaki diğer partilerle beraber gerçekleştirebilelim, onlardan da bu desteği alalım. Ama tabii bu seçimin neticesinde nasıl bir tablo ortaya çıkar onu tabii kestirmek şu anda zor. Ama temennim o ki inşallah bunu da başarıyla atlatırız. Çünkü bu, yerel seçim, genel seçim değil. ve bizim bu atacağımız adımla beraber de öyle veya böyle istikametimiz belli, şu anda yasama organında yapacağımız çalışmaların öncelikleri de belli. İnşallah Meclis kapanmadan gayet başarılı bazı yasa çalışmalarını yapar, onları da bitiririz."

-"Kararlıyız, pirim vermeyiz"

"Seçime giderken bir mesaj. Siz mitingleri sürdürüyorsunuz, rakipleriniz sürdürüyor. Ülkede bazı olaylar cereyan ediyor eş zamanlı olarak. Genel olarak ne demek istersiniz?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Benim buradan özellikle hakıma mesajım şudur; bu toplumsal olaylara özellikle kimsenin ilgi duymamasıdır. Bunlar ülkemize, ülkemizin görüntüsüne zarar veriyor ve birçok bireysel olaylar, toplumsal olaylara dönüştürülmek süretiyle, ülkemizin ve milletimizin geleceği karartılmak isteniyor. Bir defa bu konuda şuna inanmasını istiyorum ben halkımın, biz kararlıyız, bu tür şeylere prim vermeyiz. Çünkü biz, bu ülkeyi çok rahat zeminde bulmadık. Hangi şartlarda bulduğumuzu çok iyi biliyoruz. Dünyada kaçıncı sıradaydık, şu anda kaçıncı sıradayız? Hamdolsun 2023 hedeflerini belirlemiş bir iktidarız ve nereden nereye geldiğimizi halkım zaten çok iyi biliyor. Düşünün, parasının içinde bir rakamının yanına 6 tane sıfır koymuş olan bir ülkeden şu anda parasının değeri yerini bulmuş ve bununla da birçok ülkeyle kendi parasıyla alışveriş yapabilecek konuma gelmiş bir ülkeyiz. Onun için ülkemizi, dünya kamuouyuna olumsuz göstermek suretiyle, kendi kredibilitemizi yok etmeye, zayıflatmaya kimsenin hakkı yok. Onun için toplumsal bazı olayları şu seçimi sabote etmek, provoke etmek üzere yapanlar bilsinler ki onlar bu ülkede bir özgürlük adına bunu yapmıyorlar. Çünkü biz özgürlükler noktasında cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidarın sağlayamadığı özgürlüğün alt yapısını sağladık."

Benzer olayların çok yaşandığını, bunu kalkıp kendisi için malzeme haline dönüştürenleri çok gördüklerini vurgulayan Erdoğan, "Onun için bu oyunlara asla prim vermemek lazım. ve buna tabii Türkiye'de aşırı terör örgütleri var. Bu örgütler, bu tür puslu havaları sever. Ve ondan sonra onu değerlendirmek isterler. Hiç ilgisi olan, olmayan bu oyunlara girmeden sandığı huzur içinde değerlendirmek ve demokrasinin en önemli aracı olan sandıktan da bizim yerel yönetimlerde 30 Mart sonrası bu ülkeyi kim yönetecek bunları belirlememiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"Herkes gelsin iradesini oraya yansıtsın ve ona da hep birlikte saygı duyalım. Olayın neticesi budur" diyen Erdoğan," Ben onun için milletime, böyle bir gecede en kalbi duygularla selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum. Diyorum ki; biz bir olalım, beraber olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım, bunun başka çıkışı yoktur. Bunu sağlamamız lazım" ifadesini kullandı.

-"İki yüzlü olmanın anlamı yok"

Seçimden sonra balkon konuşması yapıp yapmayacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim, bu tür oyunlara gelmemiz lazım. Ben her gün meydanlarda balkon konuşması yapıyorum. Böyle, şablon ifadelerle siyaset idare edilmez. Siz bunu yeri gelir binanızın balkonu müsaittir, oradan yaparsınız. Eski binamda da böyle bir imkan vardı, orada yaptık. Burada da var. Burada da yaparız. Biz her zaman bunu yapıyoruz. Meydanlarda da bunu yapıyoruz. Balkon konuşmasına hasret kaldığını söyleyen bazı bize karşı cephelere şunu söylüyorum, 'Acaba sizin peşinizde olduğunuz kişiler söylemek istediklerinizi ne denli bu ülkede yerine getirdiler ki yüzde 25 veya yüzde 14 oy alıyorlar.' Eğer AK Parti yüzde 50 olabilmişse, demek ki halkına bu noktada kucaklama mesajlarını, birlik mesajlarını, kardeşlik mesajlarını en güzel şekilde veren parti olmuştur. İki yüzlü olmanın bir anlamı yok. ya olduğunuz gibi görüneceksiniz, ya göründüğünüz gibi olacaksınız."

Halkın efendisi değil, hizmetkarı olduğunun altını çizen Erdoğan, efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini dile getirdi.

Kimsenin gidemediği Doğu, Güneydoğu illerine gittiklerini ifade eden Erdoğan, gittiği yerlerin yarıya yakınının Güneydoğu illerinin oluşturduğunu söyledi.

Orada tek milleti anlattığını dile getiren Erdoğan, "Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Arap'ıyla, hepsi tek millet diyorum. Sizi ben, ne Türk olduğunuz için, ne Kürt olduğunuz için ne Arap olduğunuz için seviyorum. Sadece beni yaradan Allah yarattığı için seviyorum" dedi.

-"Sipariş üzerine yapılmış bir iş"

İkinci olarak tek bayrak dediğini, bunu diğer partilerin söyleyemeyeceğini belirten Erdoğan, son zamanlarda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" demeye başladığını vurguladı.

" Hakkari'ye gittiğin zaman niye orada bir tane Türk bayrağı yoktu" diye soran Erdoğan, "Bir tane Türk bayrağı yok. Cumhuriyet Halk Partisinin bayrakları. Çünkü öyle anlaştı. Oraya gelenler de Halk Partili değil. Oraya gelenler de farklı siyasi partinin mensupları ve kaçıncı oldu? Hakkari'de 4. parti oldu. Çünkü sipariş üzerine yapılmış bir iş. Sen oraya Türk bayrağıyla giremeyeceksin, ondan sonra geleceksin AK Parti'ye Türk bayrağı resti vereceksin. Git ya" diye konuştu.

Üçüncü olarak "Tek vatan" dediklerini hatırlatan Erdoğan, sadece batının, güneyin, Marmara'nın, Karadeniz'in, Orta Anadolu'nun, Doğu'nun, Güneydoğu'nun değil, 780 bin kilometrekarenin ve 76 milyonun partisi olduklarına işaret etti.

"Bunlar, tek vatan diyemediler. Bunu, biz dedik. Hizmetimizde onun için 780 bin kilometrekareye veriyoruz" ifadesini kullanan Erdoğan, vatandaşlara "On yıl önce Şırnak'a, Iğdır'a, Ağrı'ya, Kars'a, Hakkari'ye havalimanı yapılacak dense inanır mıydınız?" diye sorduğunu, herkesten "Hayır" yanıtı aldığını ama yapıldığını aktardı.

Hakkari'ye yapılacak havalimanın, bölücü terör örgütünün müteahhitleri tehdit etmesi nedeniyle geciktiğini belirten Erdoğan, tehdit etseler de etmeseler de orayı da yapacaklarını bildirdi.

-"Kaçacak delik ararsın"

Hakkari'deki vatandaşların da havalimanına hakkı olduğunu dile getiren Erdoğan, "BDP gibi bir parti, kalkıp da neyin hizmetini veriyor. Nereye? Hakkari Belediyesi'nin yaptığı hizmetler ortada. Hadi bir parti olarak kendi partine ait belediyenin hizmetlerini bir incelesene, masaya bir yatırsana. Sefalet, rezalet. Böyle belediyecilik olur mu? ve tek devlet. Biz devletimize de sahip çıkacağız. Devlet içinde devlete, buna müsaade etmeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Karaalioğlu'nun "Balkon konuşmasına sözüne reaksiyon gösterdiniz" demesi üzerine, buna reaksiyon göstermediğini ifade eden Erdoğan, ikide bir bu şablonun ortaya konulmasının yanlış olduğunu vurguladı.

Kendisinin 11 yıl Başbakanlık yaptığını, başladığı noktadan bu noktaya Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin değerlendirilmediğini belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir de buradan değerlendirin. 'Balkon konuşmasındaki Erdoğan'ı arıyoruz.'Ya sizin Erdoğan'a yapmadığınız, küfretmediğiniz ne kaldı. Bunu söyleyenlere söylüyorum. Herkes için geçerli değil. Bunlar şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar. Bunlar her türlü hakareti yaptılar. Buna rağmen, adam kalkıyor, bakın bir tanesi çıkıyor, 'tek adamcılık, diktatör' diyor. Tayyip Erdoğan'ı bırak, diktatörün olduğu bir ülkede sen bir diktatöre bu şekilde laf edebilir misin?. Kaçacak delik ararsın."

- Ankara

Kaynak: AA / Politika
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kayyum tepkisi

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kayyum tepkisi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

title