Başbakan Erdoğan'a Fahri Doktora
Marmara Üniversitesi'nin 130. kuruluş yıl dönümü töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a fahri doktora ünvanı verildi.
Marmara Üniversitesi'nin 130. kuruluş yıl dönümü etkinliklerine Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra; Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilen Nabi Avcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül, Marmara Üniversitesi'nin kurucu rektörü ve hocası olan Prof. Dr. Orhan Oğuz katıldı. Tören, üniversitenin Haydarpaşa Kampüsü'ndeki tarihi binada gerçekleştirildi.
Askeri Arazi, Marmara Üniversitesi'ne Devrediliyor
Konuşmasına Marmara Üniversitesi mezunu olmaktan gurur duyduğunu belirterek başlayan Başbakan Erdoğan, kendisine verilen doktora ünvanından dolayı teşekkür etti.
Erdoğan, İstanbul'un farklı noktalarında bulunan kampüsleriyle eğitim vermeye devam eden Marmara Üniversitesi'nin ortak kampüslerde toplanması gerektiğini belirtti ve Maltepe'de bulunan geniş bir askeri arazinin Marmara Üniversitesi'ne devredileceğini açıkladı. Böylece Maltepe Başıbüyük'te inşaatı devam eden ve kısa süre içerisinde hizmete açılacak Türkiye'nin en büyük sağlık kampüsüyle birlikte Marmara Üniversitesi'nin kampüs sayısının azaltılması ve eğitim birimlerinin bir araya getirilmesi hedefleniyor.
Harçlar Kaldırıldı, Burslar Artırıldı
Başbakan Erdoğan, son yıllarda yaptıkları düzenlemeler ile birlikte öğrencilerin daha iyi koşullarda eğitim gördüğünü ifade etti. Son 10 yılda burs alan öğrenci sayısının ve verilen burs miktarındaki büyük artışı rakamlarla aktaran Erdoğan, harçların kaldırılması ile öğrencilerin taleplerine de cevap verildiğini söyledi.
Yurtdışına gönderilecek lisansüstü öğrenci sayısındaki artışa da dikkat çeken Erdoğan, bu sayının 20 – 30 bin civarına çıkarılacağını belirtti. Ayrıca açılan yeni üniversiteler ile eğitimde kalitenin de yükseldiğini ifade eden Başbakan 23 Ocak tarihinde Ankara'da kurulan Sosyal Bilimler Üniversitesi'nin, bu yönde atılmış yeni bir adım olduğunu söyledi.
Yangınlara Karşı Yetkililere Uyarı
Konuşması sırasında geçtiğimiz günlerde Galatasaray Üniversitesi'nde yaşanan yangın faciasına değinen Başbakan Erdoğan, bu olaydan dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getirdi. Erdoğan, bu tür kazalara karşı yetkilileri gerekli önlemleri almaları ve daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyardı. Erdoğan, "Galatasaray Üniversitesi'nde meydana gelen yangından dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yangında özellikle kitapların yok olması bizi üzmüştür. Acı hadiselerin yaşanmaması için daha dikkatli daha tedbirli olunmasını yetkililerden, kullanıcılardan rica ediyorum." şeklinde konuştu.
Akademisyenin Kıyafeti Bilimsel Çalışmasına Engel Olmamalı
Üniversitenin kuruluş yıldönümü nedeniyle bir konuşma yapan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül de gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Rektör Prof. Dr. Zafer Gül, üniversitelerde düşünce ve bilimsel çalışma özgürlüğüne değindi ve akademisyenlere kıyafet serbestisi istedi:
"Tabiatı ve özü itibariyle üniversiteler çoğulcu, özgür, farklı düşünce ve görüşlere kucak açan ve herkesin söz hakkına saygı duyulması gereken kurumlardır. Bu itibarla üniversitelerimizde her görüşten bilim insanı ve araştırmacının çalışma hakkını önemsiyor ve özellikle yetenekli ve birikimli kadın akademisyenlerin kıyafet tercihlerinden dolayı yükseköğretim kurumlarında bilimsel çalışmalara katkıda bulunmaktan mahrum bırakılmalarının eşitlik ilkesi çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum."
"YÖK Kanunu Engel, Üniversiteler Özerkleşmeli"
Mevcut aşırı merkeziyetçi YÖK kanununun, üniversitelerin çağın gereklerine uygun olarak yeniden yapılanmaları önünde ciddi bir engel teşkil ettiğini belirten Gül, üniversitelerin özerkleşmesi gerektiğini vurguladı:
"Biz, üniversitelerin dünya üniversiteleri ile rekabet ederek, onların arasından hızla yükselmesinin, özellikle de bizim gibi kapsamlı; global, araştırma üniversitelerinin arasında ön sıralarda yer alınmasının olmazsa olmaz koşulunun, akademik, idari ve mali özerklikten geçtiğine inanıyoruz. Böyle bir kanunun beklentisi içinde olup yaptığımız birçok ulusal toplantı ile bu konuda katkıda bulunduğumuzu ve bulunamaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim."
Yükseköğretim sisteminde değişiklik öngören yasa taslağının meclis gündemine gelmesinin Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu söyleyen Gül, "Yükseköğretim sistemimizin yapısal sorunlarının çözümlenmesi, toplumumuzun üniversitelerden beklentilerini daha doyurucu biçimde karşılayabilmesine zemin hazırlayacak düzenlemelerin yapılması hepimizin dileğidir. Bunu yaparken de geçmiş 30 seneye bakarak değil ama beyaz bir sahife açıp, önümüzdeki 30 yılda, 2023 vizyonumuzla uyumlu olarak üniversite sistemimizi nasıl inşa edeceğimizi kurgulamalıyız." şeklinde konuştu. Gül ayrıca, yükseköğretim kurumlarına ayrılan kaynakların çeşitlendirilmesi ve kaynak kullanımına ilişkin stratejik önceliklerin belirlenmesinde üniversite yönetimlerine esneklik tanınmasının, ülkemizin yabancı öğrenci ve araştırmacılar için bir cazibe merkezine dönüşmesini hızlandıracağını belirtti.