Başbakan Ahmet Davutoğlu: …(2)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine ‘iç güvenlik paketinden ne kadar haberdar’ diye sorduğunu hatırlatarak, “Ben bu paketin her bir cümlesinin yazılımında bulundum, her bir virgülünü biliyorum.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine 'iç güvenlik paketinden ne kadar haberdar' diye sorduğunu hatırlatarak, "Ben bu paketin her bir cümlesinin yazılımında bulundum, her bir virgülünü biliyorum. O paket bize sunulduğu gibi tümüyle geçmedi. Düzenlemelerin hepsini tek tek ele aldık" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Başbakan'la Özel Yayın"da TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. İç güvelik paketiyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, "Ben hükümeti kurma görevini aldıktan sonra hemen kurduk. 1 Eylül'de de programı okuduk. 1 Eylül programını herkes alıp baksın ve okusun. İçinde İç Güvenlik Paketi diye bir şey var mı? Yok. Yani bir gün bir ilham gelip de biz bu iç güvenlik paketini reformunu çıkarmadık. İçinde çok özgürlükçü reformlar da var. Pasaport alımından, jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlanmasına kadar var. Peki niye ihtiyaç hissedildi? Şimdi herkes unutuyor. Bugün İç Güvenlik Paketi'ni eleştirine Kılıçdaroğlu, 6-7 Ekim olayları olduğunda hem tahrik yapıyordu hem de nerede devlet diye soruyordu. Bugün bu terör yanlılarıyla neredeyse aynı safa düşen Bahçeli, devlet nerede diye haykırıyordu. Şimdi 6-7 Ekim olaylarının acı hatıraları yaşanmamış olsaydı bugün bu paket burada olmazdı. Gezi olaylarındaki bazı provokasyonlar yaşanmamış olsaydı bu paket burada olmazdı. Bu paket burada diye bu tecrübelerden hareketle demokrasiden mi sapma var? Hayır" dedi.
"İÇ GÜVENLİK PAKETİNİN HER SATIRINI BİLİYORUM, VİRGİLÜNE KADAR"
"Sayın Kılıçdaroğlu, 'bu paketten ne kadar haberdar' diye soruyor. Ben bu paketin her bir cümlesinin yazılımında bulundum, her bir virgülünü biliyorum" diyen Davutoğlu, "Bakanlar Kurulu'nda saatlerce, İçişleri Bakanlığına bizzat giderek saatlerce brifing aldım tek tek. Emin olmamış olsam, olmadığım yeri de çıkarttım. O paket bize sunulduğu gibi tümüyle geçmedi. Düzenlemelerin hepsini tek tek ele aldık. Hepsinde Avrupa Birliği ülkesinin ve demokratik standartlarda bir karşılığı olan referans istedim. Molotof kokteyli… Bazı yerlerde en ağır ve müebbete kadar verilen cezalar var ABD'de, bunun hepsinin örnekleri var. Gözaltı konusunda 2-3 günü sari kitlesel olaylarda daha fazla olabilecek 2 günden az olmayacak gözaltılar var. Bizde böyle bir uygulamada yok, teklifte etmiyoruz. Ama şu yaşanmışsa, insanlar sokağa çıkıp molotof kokteyliyle dükkanları yakmış, evleri yakmış, insanların üzerine atarak ki bir kızımız otobüste canlı canlı yandı" diye konuştu.
"O GÜNLERİ TBMM'DE TEKRAR GÖSTERİRİZ İSTİYORLARSA"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "bu maskeler biber gazına karşıymış" sözlerine de atıfta bulunan Başbakan Davutoğlu, "O resimleri herhalde görmüyor. Bu tür uygulamalar ne zaman başlar, sınır aşıldığı zaman, şiddet başladığı zaman. Bunu tekrar hatırlatmak istemem ama isterlerse o günlerin sahnelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gösteririz. Böyle bir Türkiye mi istiyorsun diye sorarız? Böyle bir Türkiye istiyorsa Kılıçdaroğlu, ha bunun karşısına çıksın. Böyle bir Türkiye istiyorsa Bahçeli, bir daha teröre karşı mücadele eden yada şiddete karşı mücadele eden, devletin düzeninden bahsetmesin. HDP içinde geçerli bu. Dikkat edin bu son günlerde üçü aynı dili kullanıyor" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, yıllarca bu milleti JİTEM hikayeleri anlatıldığını anımsattı. Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri ile sivil ilişkisinin mükemmel seviyede gittiğini sözlerine ekleyen Başbakan Davutoğlu, "Çok mükemmel bir işleyiş var. Madem ki geçmişte Jandarma, JİTEM üzerinden bir eleştiri getiriliyordunuz, bu paket Jandarmayı sivil otoriteye bağlayarak daha da güçlü bir bağla bağlıyoruz. Mesele bir kaos ortamı içinde bazı unsurlar için söylüyorum hükümeti karşı bir cephe oluşturmak. İlginç bir şekilde birleriyle hiçbir şekilde birleşemeyen aktörler bugün hükümete karşı birleşiyor. Dün grup toplantısında bir çağrı yaptım Kılıçdaroğlu'na 'insanları sokağa çağıracağına sandığa çağır' Sen siyasi parti liderisin. Eylemci değilsin, olmaman lazım. ya da provokatör değilsin. Sandığa çağır. 6 ay olmadı bile 50'yi aşkın vilayetimize gittim. Sende git, gidiyor bazı yerlere. Bizim gibi halkla buluşan kongreleri olmuyor ama olsun tamam git. Halkı sandığa çağır. Kendine güveniyorsan sandığa çağır. Tam sandık halkın önüne gelecekken sen gençleri, halkı direnmeye, sokağa çağırırsan biz sana 27 Mayıs öncesini hatırlatırız. O zaman da CHP tam da seçime gidilecekti yani bir yıl sabredilse Adnan Menderes rahmetli şehit edilmeyecekti. Belki de demokratik parti seçimi kaybedecekti bilemiyoruz. Ama Türkiye'de bir darbe geleneği olmayacaktı" dedi.
"SEÇİM ÖNCESİNDE DİKKAT EDİN HEP BÖYLE BİR ÇABA İÇERİSİNE GİRİLİYOR"
"Seçim öncesinde dikkat edin hep böyle bir çaba içerisine giriliyor" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
"2007 seçimleri öncesinde Cumhuriyet mitingleri adı altında mitinglerle, başka şeylerle tahrikler yapıldı. Hep bu yolla. Burada bizim İç Güvenlik Paketiyle reformuyla elde etmek istediğimiz, ulaşmak istediğimiz şey, bir daha bu ülkede hiçbir şehrimizde 6-7 Ekim benzeri görüntüler olmasın. Hukuk düzeni içinde herkes gösterisini yapabilsin. Fikrini açıklayabilsin. Pazar günü Kadıköy'de hükümete sert eleştiriler yöneltilen bir gösteri yapıldı. Hiçbir gerilimde olmadı. Biz eleştirilere karışı değiliz. Biz fikir özgürlüğüne karşı değiliz aksine teşvik de ediyoruz. Keşke fikir üretse Kılıçdaroğlu'nu da dinlesek istifade etsek. Fikir üretmiyor ki hareket ediyor, şiddet üretiyor, tahrik üretiyor. Özgürlüklerin korunması güvenlikle birlikte olur. Biz geçmesi gereken uluslararası sözleşmeler bağlamında atılması gereken bazı adımlar vardı, bir hafta içinde herkeste düşünsün. Gelecek hafta pazartesi ve salıdan itibaren bu reform gündemde olacaktır. Türkiye seçime giderken güvenliğinden taviz vererek gidemez. Seçim, sandık güvenliği teminat altına alınacaktır. Hiçbir bir tahrik ve provokasyona izin vermeyeceğiz. Ama özgürlüklerin de en geniş anlamında kullanılmasının da teminatı olacağız. Gecikmenin sebebi bu reformla ilgili herhangi bir şekilde bir belirsizlik ortamına girilmesi değil dediğim gibi acil çıkacak askeri infaz kanunu ve uluslararası sözleşmelerle ilgili birde gensoru verdiler bu hafta bunları temizleyip gelecek hafta inşallah şiddet ve meclise olumsuz görüntüler yansımayacağını ümit ediyorum. Öyle çağrılar yapıyorlar çünkü ama normal Meclis kendine yakışır şekilde bu reformu gerçekleştirir." - ANKARA