Bakanlar Kurulu, Sivil Anayasa Taslağını Konuştu

Bakanlar Kurulu, 137 maddelik sivil anayasa taslağını masaya yatırdı. Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, taslağa yönelik eleştirilere "Biz AK Parti'ye bir anayasa hazırlamıyoruz. Biz Türkiye için bir anayasa yapma gayreti içerisindeyiz" sözleriyle cevap verdi. Bazı çevrelerin önyargılı hareket ederek Türkiye'de gerilimlere sebebiyet verdiğine işaret eden Çiçek, "Anayasayı görmeden silüete ateş edenleri gördük. Ancak hiçbir konuda 'Bizim dediğimiz budur. Bu böyle olacaktır'

tarzında bir yaklaşım içinde olmayacağız" dedi.

Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 3 saat 20 dakika süren bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ardından bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kurul gündemine ilişkin bilgi verdi. Çiçek, toplantıda anayasa çalışmalarının ele alındığını belirterek, taslağın Bakanlar Kurulu'nda görüşülme nedeninin yasa çalışmaları sırasında karşılaşılan sorunlar olduğunu söyledi. Meclis Genel Kurulu gündeminde bekleyen 140 tasarıda mevcut anayasanın esas

alındığını hatırlatan Çiçek, mevcut anayasanın Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamadığını, birçok reformun askıya alınmak zorunda kaldığını kaydetti. Yeni anayasanın bir an önce Türkiye'nin gündemine gelmesinin yasama çalışmaları bakımından büyük önem taşıdığının altını çizen Çiçek, sivil anayasa taslağı ile ilgili oluşturulan komisyonun çalışmalarında önemli bir noktaya gelindiğini ancak biraz daha fazla çalışma yapılmasını daha doğru bulduklarını bildirdi.

Anayasa taslağına karşı eleştirileri de cevaplayan Çiçek, "Üzerinde çalıştığımız taslak AK Parti'liler için yapılan bir çalışma değil. AK Parti'ye de bir anayasa hazırlamıyoruz. Biz Türkiye için bir anayasa yapma gayreti ve çabası içerisindeyiz. Biz bunun fikri çalışmasını yapıyoruz. Biz AK Parti'liler için, AK Parti'ye rey verenler için bir anayasa hazırlamıyoruz. Türkiye için bir anayasa hazırlıyoruz. Eğer kabul edilirse hem parlamentodan hem halkımızın onayından geçerse uzun yıllar bir daha geriye

dönmeyecek şekilde Türkiye için bir anayasa hazırlamayı düşünüyoruz. Hassasiyetimiz budur. Bu noktada da önyargılardan uzak, bilimsel çalışmalara, katkılara açık bir anayasayı Türkiye'nin gündemine getiriyoruz. Üzerinde çalıştığımız aslında taslağın taslağıdır. Taslağın taslağı niteliğindeki bir kısım çalışmalar kamuoyuna intikal ettiğinde hemen bir karşı duruş, önyargılardan hareket ederek yerli yersiz Türkiye'de gerilimlere sebebiyet veriliyor, verilmek isteniyor" diye konuştu.

Çalışmanın bir taslak olduğunun herkes tarafından anlaşılmasını isteyen Çiçek, hiçbir konuda 'Bizim dediğimiz budur. Bu böyle olacaktır' tarzında bir yaklaşım içinde olmayacaklarını vurguladı. Taslak ortaya çıktıktan sonra başta siyasi partiler olmak üzere sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden de katkı beklediklerini dile getiren Çiçek, herkesi taslağa katkı yapmaya davet etti. Çiçek, çalışmaları yaparken TOBB, Türkiye Barolar Birliği, TÜSİAD gibi birçok kuruluşun hazırladığı anayasa

tekliflerinden de yararlandıklarını, aynı zamanda Avrupa Anayasası, AİHM kararları gibi birçok metne de başvurduklarını söyledi. Buralardan yola çıkarak bilimsel bir çalışma ortaya koymaya çalıştıklarını ifade eden Çiçek, Türkiye'deki az sayıdaki anayasa hukukçusunun makalelerinden ve kitaplarından da yararlandıklarını bildirdi. "Tek başına anayasa yapma arzumuz yok" diyen Çiçek, iyi bir anayasayı hep birlikte yapmak istediklerini vurguladı. Çiçek, "Bütün bunları söylememizin amacı, yerli yersiz, artniyetli

olanların önünü kesmek içindir. Çünkü daha anayasayı görmeden silüete ateş edenleri gördük. Metin yok ortada, kendi hayalinden geçen şeyler üzerinden bizleri değerlendirmeye çalışıyorlar. Bunlar doğru şeyler değil. Ama Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu konusunda da kimsenin şüphesi yoktur. Konuşarak, anlaşarak, uzlaşarak, birbirimizi anlayarak ama toplumun önünde anayasadan kaynaklanan sorunları da çöze çöze ileriye doğru gitmemiz lazım" dedi.

Çiçek, toplantıda 1 Ekim'de başlayacak yasama çalışmaları nedeniyle bir eylem planı hazırlanması için Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in görevlendirildiğini de açıkladı. Çiçek, toplantıda Başbakan Erdoğan'ın perşembe günü başlayacak ABD ziyareti ve Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısının da ele alındığını bildirdi.

Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Çiçek, ihtiyaç olması halinde çalışmaların genişletilebileceğini söyledi. İşi aceleye getirmeye niyetlerinin olmadığını dile getiren Çiçek, hazırlıkları iyi yapıp, taslak kamuoyunda da iyi bir şekilde tartıştıktan sonra meclis gündemine getirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Çiçek, 'Son söz olarak başbakana bırakılan türban konusunu bir gerilim noktası olarak görüyor musunuz?' yönündeki bir soru üzerine, toplantıları özellikle kapalı yaptıklarını, çalışmaların sabote edilmesini istemedikleri için böyle bir yönteme başvurduklarını söyledi. Taslağın tümü görülmeden yanlış bilgiler verilmesinden yakınan Çiçek, konuların anayasal bütünlük içinde ele alınması gerektiğini vurguladı. AK Parti MYK'nın konuyu ele alırken tüm maddeleri bir bütünlük içinde ele alacağını ifade eden

Çiçek, şöyle konuştu:

"Anayasa gibi en temel, en reform içerikli bir anayasa taslağı geliyor, eninde sonunda bir türban konusuna dayanıyor. Yani varsa yoksa bir türban. Her türlü çabanın önüne arkasına türban. O zaman dar bir alanda bu işin münakaşasını yapıyor duruma geliyoruz. Türban konusu olunca geçmişteki tartışmaları, kimin nerede durduğunu, nasıl yaklaştığını biliyoruz. Bütün bunların dyışında meseleyi nasıl ele almamız gerekiyor. Bunların hepsi önümüzdeki günlerde tartışılacak. Kimin ne fikri düşüncesi varsa

söyleyecek. Spesifik bir konuya meseleyi insar ettirmek doğru değil. Bir kısım çevreler çalışmaları sabote ediyor. Daha metin ortaya çıkmadan bir kısım gerilim noktaları harekete geçirilmeye çalışılıyor. Bunlardan uzak bir metin hazırlamaya çalışıyoruz. Biz iyi niyetle çalışıyoruz. Herkesin rahatlıkla paylaşacağı bir metni kamuoyunun önüne koymaya çalışıyoruz."

Çiçek, Ekim ayında açıklanacak AB İlerleme Raporu öncesinde 301. madde ve Vakıflar Yasası ile ilgili düzenlemenin gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine ise, tüm bakanlardan 1 Ekim tarihi itibariyle kendi bakanlıklarıyla ilgili öncelikli konuları istediklerini, bu metinler geldikten sonra öncelikli konulara bakacaklarını kaydetti. Çiçek bir gazetecinin 'Yaşanan tartışmalar nedeniyle hükümetin anayasa taslağını erteleme gibi bir düşüncesi var mı?' sorusuna da şu karşılığı verdi:

"Eksik bilgiye dayalı zaman zaman bilgiler çıkıyor. Biz çalışmaları seçimden önce başlattık. 5 yıllık iktidar dönemimizde birçok reform yaptık. Şimdi madem ki Türkiye'de istikrar var, bir parti tek başına iktidar olmuş, sosyal güvenlik, kamu yönetimi reformunda olduğu gibi anayasal engeller ortaya çıkıyor. Anayasa değişikliği sadece AK Parti tarafından da gündeme getirilmiyor. Daha AK Parti gündemde yokken TÜSİAD gibi birçok kuruluşun çalışması vardı. Anayasanın 70'ten fazlası değişti. Bir anayasanın 40'ı

değişmişse zaten yapısal bütünlüğü bozulmuş durumdadır. Toplumun hemen hemen bütün kesimlerinin yeni anayasa talebi var. Bu meseleyi çok daha fazla uzatmak, 2-3 sene sonraya bırakmak Türkiye'ye birşey kazandırmaz. Yine eski hastalıklarımız nükseder. Herkesten iyi niyetli katkı bekliyoruz. 2008 yılı anayasanın değiştiği ve sorunların geride bırakıldığı bir yıl olur diye düşünüyoruz."

(DA-OK-Y)