Bakan Tunç: Ülkemizde çıplak arama kesinlikle yok
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İBB'ye yönelik yürütülen soruşturmaların ardından düzenlenen protesto gösterilerinde tutuklanan üniversite öğrencilerine ilişkin açıklama yaptı. "Dosyalardaki duruma göre yargı gerekli kararları verecektir." diyen Bakan Tunç, "Birilerinin 'çıplak arama' şeklinde ifade ettiği hususlar ülkemizde kesinlikle söz konusu değil. Buna izin veremeyiz." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının akabinde başlayan protesto gösterilerinde tutuklanan üniversite öğrencilerine ilişkin açıklama yaptı. Çıplak arama iddialarına da yanıt veren Bakan Tunç, "Birilerinin 'çıplak arama' şeklinde ifade ettiği hususlar ülkemizde kesinlikle söz konusu değil. Buna izin veremeyiz." dedi.
"DOSYADAKİ DURUMA GÖRE YARGI GEREKLİ KARARLARI VERECEK"
Adalet Bakanı Tunç'un açıklamaları şöyle: "Öğrencilerin tutuklanması hiçbirimizin istemeyeceği durum. Soruşturmalar sonrası, CHP'nin çağrısı ile birtakım sokak olayları oldu ve hoş olmayan durumlar yaşandı. Adliyeye intikal eden durumlar vardı. Gözaltına alınan gençlerin olduğunu biliyoruz. Tutukluluğu devam edenler var. Bunun değerlendirilmesini yapacak olan savcılık ve ilgili hakimlikler. Oradaki şiddet kullanımı ile alakalı, toplantı ve yürüyüş kanuna aykırılık olduğunu değerlendirecek olan yargımızdır. Dosyalardaki duruma göre savcılıklar, yargı gerekli kararları verecektir. Onlarla ilgili başlatılan soruşturmayla ilgili olarak yargı sürecini takip etmek durumundayız. Yargıya müdahale etme yetkimiz yok.
"ÇIPLAK ARAMA KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL"
Usule aykırı arama diye bir durum söz konusu olamaz. Mevzuatımız açık. Ceza infaz kurumlarının yönetimine ilişkin kanunlarımız ve yönetmeliklerimiz var. Yönetmelikler gereğince yapılan uygulamalar söz konusu. Birilerinin 'çıplak arama' şeklinde ifade ettiği hususlar ülkemizde kesinlikle söz konusu değil. Buna izin veremeyiz.
"CEZAEVİNDE TUTUKLU BULUNANLAR DEVLETİMİZE EMANETTİR"
Cezaevlerine yasaklı madde sokulmaması bakımından eğer bir şüphe durumu varsa detaylı arama yetkisi verilmiştir. Bu yetki kullanılırken kişinin mahremiyetine özellikle dikkat edilir. Bu detaylı aramada kişinin mahremiyeti, özellikle aynı cinsten kişinin aramış olması, kıyafetlerinin dışında kendisine ekstra bir kıyafet verilmiş olması gibi tedbirleri alınarak detaylı arama yapılır. İşkenceye sıfır tolerans politikasından taviz vermeyiz. Cezaevinde tutuklu bulunanlar, devletimize emanettir. Masumiyet karinesine önem veriyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL'İN "CUNTA" SÖZÜNE TEPKİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün çok talihsiz bir ifade kullandı. Sayın Cumhurbaşkanımıza maalesef 'cunta başkanı' diyebildi. Bu bir kere hadsizlik. Bu ifadeleri kendisine iade ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini vermiştir. Çok büyük gayret göstermiş, darbecileri tarihe gömmüştür. Onlar önce kendi siyasi tarihlerine baksınlar.
"BIRAKIN HERKES SAVUNMALARINI YAPSIN"
Burada bir adli soruşturma var. Adli soruşturmayı gölgelemeye yönelik, hedef saptırmaya yönelik, farklı bir politikayla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürütmekte olduğu dosyasındaki iddiaları gölgelemeye yönelik... Bırakın herkes savunmalarını yapsın. Kim suçlu, kim suçsuz ortaya çıkar.
MAHİR POLAT TAHLİYE EDİLECEK Mİ?
Ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlüler, devletimize emanettir. CMK 109'uncu maddesinde, cezaevinde sağlık şartları nedeniyle yalnız başına hayatını iademe ettiremeyeceklerle ilgili olarak gerekli kararların nasıl verileceği, yine CMK'nın 16'ncı maddesinde belli. Tam teşekküllü hastaneden alınacak bir rapor ve bu raporun Adli Tıp Kurumu tarafından onaylanması durumunda, tutuklu kişilerle ilgili adli kontrol kararı verilebileceği mevzuatımızda var. Adli Tıp Kurumu gerekli muayeneleri yapacak, gerekli raporu verecektir. Adli Tıp'ın verdiği rapor doğrultusunda bir karar verilecekse buna cumhuriyet savcılıklarımız ve sulh ceza hakimliklerimiz verecektir."
