Bakan Dinçer'e Müzikli Burç Terapisi
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Amasya'da ziyaret ettiği Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi'nde müzikli burç terapisi gördü.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Amasya'da ziyaret ettiği Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi'nde müzikli burç terapisi gördü.
Osmanlı döneminde hastaların burçlarına göre müzik tedavisi gördüğü merkezdeki incelemelerinde bilgi aldığı yetkililere başak burcu olduğunu söyleyen Dinçer, kulaklıkla burcuna özel Türk sanat musikisi dinledi. Müze yetkilisinden başak burcu olanların teknik kabiliyetinin çok güçlü olup, etraflarında olan biten bütün şeylerden haberdar olmak için bütün dikkat ve gayreti sarf edip, sağlıklarına düşkünlüklerini öğrenen Dinçer, yetkiliye dönerek, "Vallahi hakikaten beni anlatıyorsun. Anlatılanlar bana uyuyor, müzikte hoşuma gitti" dedi.
Beraberinde Vali A. Celil Öz, AK Parti Amasya Milletvekilleri Naci Bostancı ve Avni Erdemir, Belediye Başkanı Cafer Özdemir, AK Parti Amasya İl Başkanı Osman Faik Salman ve Milli Eğitim Müdürü Gıyasettin Taş ile birlikte şehirdeki tarihi mekanlarda inceleme yapan Dinçer, "Tarihi mirası bu kadar güzel yaşatan, sadece yaşatmakla kalmayıp aynı zamanda yaşayabilir kılan, yaşanabilir kılan bir başka şehrimiz sanıyorum yok" diye konuştu.
AK Parti Amasya İl Başkanlığı'nın düzenlediği danışma kurulu toplantısı öncesi gazetecilere değerlendirmede bulunan Dinçer, bir gazetecinin 'zorunlu din dersi' konusundaki sorusu üzerine, "Zorunlu din dersleri anayasal bir gerektir. Türkiye'de mevcut zorunlu din dersi özellikle son dönemlerde din temel dini bilgiler dersinde seçmeli olarak koyduktan sonra din kültürü ahlak bilgisi, toplumsal değerlerin öğretildiği ders olarak yeniden içeriklendirilecek. Bu, anayasal olarak zorunluluktur ve Türkiye'deki azınlık okulları hariç bütün okullardaki ve bütün çocuklarımız almak zorundadırlar. Vaktiyle bu dersi almak istemeyen pek çok öğrencimiz ve velisi dava konusu etmişlerdir bu meseleyi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmüşlerdir. Hem Türkiye'deki dava neticeleri hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararlar bu dersin objektif ve eşit bir şekilde verilmesi şartıyla gerekli olduğu üzeredir. Dolayısıyla tekrar tekrar bu meseleleri tartışmaya gerek yok ki. Niçin bu tip tartışmaları sürekli yaparak zaman kaybediyoruz. Öyleyse bu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın politikası da çok açık, çok şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Öyleyse buna dair durumu kabullenmekte bence yarar var" şeklinde konuştu.
Bakan Dinçer, Amasya'da 4 gün önce bir grup öğrenci ve velinin Amasya Milli Eğitim Müdürlüğü önünde dönem ortasında norm kadro fazlası öğretmenlerin başka okullarda görevlendirilmelerinin önlenmesi amacıyla yaptıkları eylemin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
"Bizim Milli Eğitim Bakanlığı'nda öğretmenle ve okulla ilgili aldığımız bütün tedbirler çocuklarımız için. Dolayısıyla yaptığımız herhangi bir adım sebebiyle çocuklarımızın eğitimi ve niteliği bozulacak ise biz o değişikliği yapmayacağız. ve öyle ise çocuklarımızın başarısını artıracak tedbirler alındığında da bundan kamuoyundan destek bekliyoruz. Ben şunu söylemeliyim. Biz, eğitimde niteliğin en kritik ögesinin, en çekirdek alanın öğretmenlik olduğunu düşünüyoruz. O yüzden de öğretmenlerimizin sınıfta ilk gün ilk dersten, son gün son derse kadar eğitim yapabileceği bir zemini, bir fırsatı hazırlamaya çalışıyoruz. Tabi bütün bunları yaparken vaktiyle karşı karşıya kaldığımız birtakım sorunları çözmek içinde farklı politikalar uygulama ihtiyacında kalıyoruz. Bugün yaptığımız uygulamanın özeti şu. Vaktiyle il emrinde bulunan ama il merkezlerinde yoğunlaştığı halde yeteri kadar kendilerinden yararlanamadığımız öğretmenlerimizi köylerimizde ve okula ihtiyaç duyan okullarda değerlendirmek istiyoruz. Bu çok tabii olarak aslında eğitimde niteliğimizi artıracak. Çünkü kadrolu öğretmenlerimiz bizim tecrübeli ve nitelikli öğretmenler. Onlar bir tarafta yeteri kadar ders sahibi olamaz, atıl beklerken öbür tarafta da çocuklarımızın öğretmen bekliyor olmaları sizce de çok makul olmamız gerekir. Biz vaktiyle bu politikayı daha çok ücretli öğretmenlerle eksikliklerimizi telafi etmeye çalışıyorduk. Ama şimdi mevcut öğretmenlerimizi okullarımızda değerlendireceğiz. Bundan kaynaklanan ufak, tefek problemler çıkabilir. Onları da gördükçe çözmeye çalışacağız ama bu değişikliğin olduğu süre içerisinde biz daha fazla anlayış bekliyoruz. Bilsinler ki, genel anlamda çocuklarımızın başarısı bizim için ilk hedeftir. Bunun için varsa şayet öyle bir durum biz yeniden kararımızı gözden geçiririz. Ama temel politikalarımızı ısrarla devam ettireceğiz." - AMASYA