Bakan Bozdağ'dan İmha Tartışmalarına Cevap
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 4 eski bakan ile ilgili TBMM Soruşturma Komisyonu’nda bulunan tapelerin silinmesi ile ilgili tartışmalara cevap verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 4 eski bakan ile ilgili TBMM Soruşturma Komisyonu'nda bulunan tapelerin silinmesi ile ilgili tartışmalara cevap verdi. Bakan Bozdağ, eğer yasanın tayin ettiği şartlar varsa komisyonun da bunu tespit etmesi halinde bununla ilişkin evrakı imha etmenin yasanın amir hükmü, imha etmemenin ise suç olduğunu söyledi.
TBMM Araştırma Komisyonunda 4 eski bakanın Yüce Divan'a sevk edilmesine gerek duyulmaması yönünde kararın alınması ve Komisyon Başkanı Hakkı Köylü'nün bakanların çocuklarıyla yaptıkları telefon görüşmelerine ait tapelerin de imha edilmesine karar verildiğini açıklamasından sonra gündeme gelen tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Soruşturma Komisyonu adli bir komisyon olarak görev yapıyor, eğer yasanın tayin ettiği şartlar varsa, komisyon bunu tespit etmişse, bununla ilişkin evrakı imha etmek yasanın amir hükmü, imha etmemek suç oluyor" dedi.
Bakan Bozdağ, "Yasaya bakmakta fayda var. Ben arkadaşlarımıza 'yasaya bir bakın' dedim. CMUK'un 135. maddesi iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması başlığını taşıyor. 3. fıkrasında şöyle bir ifade var, 'şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişi kayda alınamaz. Kayda alınma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde alınan kayıtlar derhal yok edilir.' Bu anayasadan da kaynaklanan hüküm. Anayasa, kişiler, kendi tanıklıktan çekilmeyle ilgili kısma dahil olanların birbiri aleyhine ifadeye zorlanamayacağına ilişkin bir hükmü içeriyor. Öte yandan bir başka konu, bunlar esasında dinlenmemesi lazım. Ama teknik dinleme yapılırken makinanın bunu ayırt etme imkanı olmuyor. Daha sonra bunu fark ettiği zaman normalde soruşturmayı yapan cumhuriyet savcılarının bunu hemen ayırması ve bir tutanakla imha etmesi lazım. Türkiye'de pek çok kamuoyuna mal olmuş soruşturmalar kapsamında, o soruşturma ile hiç alakası olmayan kişiler, örneğin soruşturuluyor ama eşinin hiç alakası yok, gelininin hiç alakası yok, onlarla ilgili bütün mahrem bilgiler bu özensizlik ve yasaya uymama nedeniyle medya aracılığıyla herkesin bildiği konular oldu, kişiler yıprandı, lekelendi. Bu insan onurunu korumak bakımından önemli bir madde. Yine 137. maddesi, kararların yerine getirilmesi, iletişim içeriklerinin yok edilmesi düzenleniyor. 3. fıkrasında deniliyor ki, '135. maddeye göre verilen kararın uygulanması sırasında şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da aynı maddenin 1. fıkrasına göre hakim onayının alınamaması halinde bunun uygulamasına cumhuriyet savcısı tarafından son verilir, bu durumda yapılan tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç 10 gün içinde yok edilerek durum bir tutanakla tespit edilir. Soruşturma Komisyonu adli bir komisyon olarak görev yapıyor, eğer yasanın tayin ettiği şartlar varsa, komisyon bunu tespit etmişse, bununla ilişkin evrakı imha etmek yasanın amir hükmü, imha etmemek suç oluyor. İmha etmediği taktirde bunun cezai yaptırımı var. Bu tamamen kişileri korumaya dönük bir düzenlemedir. Bu olayda sayın Bakanlarla ilgili gündeme geldi ama başka olaylarda pek çok vatandaşımızla ilgili gündeme geldi. Bu son derece önemli bir hukuki düzenleme. Dünyanın başka ülkelerinde de böyle düzenlemeler var. Burada olumsuz değerlendirmeye yasıl açıdan imkan yoktur" açıklamasında bulundu.
"BUNDAN BÖYLE CEZAEVLERİNİN DIŞ GÜVENLİĞİ DE İÇ GÜVENLİĞİ DE ADALET BAKANLIĞI TARAFINDAN YERİNE GETİRİLECEKTİR"
TBMM Genel Kurulunda Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı görüşmelerinde hükümet adına söz alan Adalet Bakını Bekir Bozdağ, cezaevlerinde 159 bin 437 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu kaydetti. Tasarının yasalaşması ile beraber cezaevlerinin iç ve dış güvenliğinin tamamen Adalet Bakanlığına bırakılacağını ifade eden Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bundan böyle cezaevlerinin dış güvenliği de iç güvenliği de Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilecektir. Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürlüğü bu vazifenin bütün boyutları ile ilgilenecektir. Bugüne kadar dış güvenlik farklı, iç güvenlik farklı uygulamaları çift başlılığa neden oldu. Herhangi bir tutuklunun hastaneye veya başka yerlere nakillerinde ciddi koordinasyon sorunları yaşanmaktaydı. Dış ve iç güvenliğin birleşmesi ile beraber otorite tekleşecek, yönetim tekleşecek, idari işler tekleşecek, yaşanan sorunların tamamı ortadan kalkmış olacak."
Bugüne kadar Türkiye'de çok cezaevi kapattıklarını kaydeden Bozdağ, "257 tane ceza infaz kurumunu şartları iyi olmadığı gerekçesi ile kapattık. 2017 yılı sonuna kadar 142 ceza infaz kurumunu daha kapatmayı planlamaktayız" açıklamasında bulundu.
Bozdağ, tasarıda infaz koruma memurları için yıpranma payına ilişkin düzenlemelerin olduğunu belirtti. - ANKARA