Bakan Akdağ: " Terör Örgütlerinin Başını Bir Daha Kalkamayacak Şekilde Allah'ın İzniyle Ezeceğiz"
Bakan Akdağ: " Terör örgütlerinin başını bir daha kalkamayacak şekilde Allah'ın izniyle ezeceğiz" Sağlık Bakanı Recep Akdağ: "CHP ve HDP'nin yapmadıkları edepsizlik kalmadı"BURDUR - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Terör örgütlerinin başını bir daha kalkamayacak şekilde Allah'ın izniyle ezeceğiz" dedi.
Bakan Akdağ : " Terör örgütlerinin başını bir daha kalkamayacak şekilde Allah'ın izniyle ezeceğiz"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ : "CHP ve HDP'nin yapmadıkları edepsizlik kalmadı"
BURDUR - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Terör örgütlerinin başını bir daha kalkamayacak şekilde Allah'ın izniyle ezeceğiz" dedi. 16 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu çalışması kapsamında Burdur'da gelen Bakan Akdağ, ilk olarak Bucak ilçesinde vatandaşlarla buluştu. Bakan Akdağ'ı Bucak ilçesinde Burdur Valisi Şerif Yılmaz, AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Reşat Petek ile Sağlık Kurumu müdürleri karşıladı.
Bucak ilçesinde bir düğün salonunda halkla buluşan Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu, Almanya ve Hollanda'da yaşanan diplomasi krizlerini eleştirdi.
'Yapmadıkları Edepsizlik Kalmadı'
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Anayasa Değişikliği görüşmelerinde CHP ve HDP'li milletvekilleriyle yaşanan sorunları dile getirdi. CHP ve HDP için 'Yapmadıkları edepsizlik kalmadı' diyen Bakan Akdağ, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olan Burdur'a her gelişimde büyük bir memnuniyet hissettim. Büyük bir misafirperverlikle karşıladınız. Her zaman güzel yüzünüzle güzel gönlünüzle karşılaştık. Önemli günlerdeyiz. Bir kere daha sizin kararınızı müracaat ediyoruz yani milletin kararına, Bucaklıların kararına müracaat etmek demek, Burdurluların kararına müracaat etmek demek, sandığı getirip, sizin önünüze koymak, aslında size bu ülkenin geleceği için karar hakı vermek anlamına geliyor. Biliyorsunuz Milliyetçi Hareket Partisinin değerli genel başkanı sayın Devlet Bahçeli ile Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, oturdular, konuştular, güzel bir diyalog başlattılar. Bu diyaloğa Sayın Kılıçdaroğlu da davet ettiler maalesef sayın Kılıçdaroğlu bu diyaloga katılmadı. Memleketin içinde bulunduğu durumu dikkate alarak, bu iki büyük lider bir araya geldiler ve arkadaşlarımız, hukukçu arkadaşlarımız çalıştılar. Bir mutabakat metni oluşturdular. Sizin önünüze getirdiğimiz anayasa değişiklik maddeleri, bu uzlaşmanın sonucudur. Gelin görün ki bu uzlaşma, iki parti tarafından yapıldıktan sonra meclise gönderildiğinde, mecliste CHP'li ve HDP'li milletvekilleri komisyonlarda kavgalar çıkardılar, problemler çıkardılar. Tatsız işlere sebep oldular. Maalesef Genel Kurul'da buna devam ettiler. Kürsüye kendini kelepçeleyen mi olmadı, kürsüyü işgal mi etmediler, kürsüyü mü kırmadılar, hepiniz beni bağışlayın, yapmadıkları edepsizlik kalmadı, adabın dışına kaçtılar" ifadelerini kullandı.
'Terör Örgütlerinin Başını Ezeceğiz'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumundan CHP ve HDP'nin korktuğunu sebepleriyle açıklayan Bakan Akdağ, " Siz de bunları ibretle seyrettiniz, peki bu kadar gayretleri neydi, biz Meclis'te anayasayı değiştirmiyorduk ki, biz mecliste, anayasanın değişiklik maddelerini size getiriyorduk. Bunlar sizden niye bu kadar korktular, sizin kararınızdan yani milletin kararından, Sayın Kılıçdaroğlu ve onun arkadaşları ve HDP'li milletvekilleri neden bu kadar korktular. Öyle ya kararı siz vereceksiniz, kararı siz vereceksiniz, kararı biz vermiyoruz ki, biz sadece size müracaat ediyoruz. Evet, çok korktular ben size söyleyeyim, HDP'nin neden çok korktuğunu bilmek zor değil, bunlar arkalarına PKK'yı, Kandil'i almışlar, maalesef memleketin hayrına bir şey düşünmeleri de mümkün değildir. Güçlü bir devlet olduğu zaman terörün kafasını hiçbir defa kalkamayacak şekilde ezileceğini biliyorlar, çünkü onlar siyaseti yaparken, silahla yapmak istiyorlar. Silahın baskısıyla yapmak istiyorlar, demokrasiyi yok ederek yapmak istiyorlar, Kürt kardeşlerimizin yoğun yaşadığı bölgelerde de hep böyle yapmaya çalıştılar. Silahla, ya silahın kendisini vatandaşa doğrultmak istediler ya da mafya çetelerinin yaptığı gibi, eli, silahlı kişilerin senaryoları suretiyle siyaset yapmaya çalışıyorlar. Bizler karar vermişsiz, bunların başını bir daha kalkamayacak şekilde Allah'ın izniyle ezeceğiz. Onun için bu değişikliği onlar istemediler. Sayın Kılıçdaroğlu neden istemiyor, neden? Bir dünya yalanı dolanı her sabah kalkıp, akşama kadar gittiği yerlerde, televizyonlarda, sizin karşınıza çıkabiliyor, bunun da sebebi belli çünkü Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının, sicilinde bir arıza var. Bunların bu milletle derdi var, onlar sizin gösterdiğiniz istikamette yürümek yerine sizi değiştirmek için siyaset yapıyorlar hem de neredeyse, 1940'lı yıllardan beri bunu yapıyorlar. İlk defa milletin önüne çok partili seçim sandığı konulduğunda, bu yakın tarihi okumanız lazımdır, 1940 tarihinde Cumhuriyet Halk partisinin tek başına iktidar olduğu bir zaman, demokrasiye geçilecek dendi, sandıklar getirildi, milletin önüne kondu ama nasıl seçim yaptılar biliyor musunuz? Açık oy, gizli sayı, sonra 1950'de şartlar mecbur bıraktığı için iyi kötü bir doğru dürüst bir seçim yapıldı, millet hemen bunlardan kurtulmak için Rahmetli Menderes ve arkadaşlarını iş başına getirdi. İlk seçim de hemen, o zamandan beri bu millet, Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarını iktidara getirmiyor. 1960'da milletin bu kararını kabul etmiyoruz dediler, darbe şakşakçılığını yaptılar. Maalesef aynı 15 Temmuz'daki gibi askerler geldi, darbe yaptı, bir diktatör yönetimi ortaya koydular ve o güzel insanları astılar, aslında rahmetli Menderes ve arkadaşlarının asılması, milletin dar ağacına götürülmesiydi. Milletin kararıyla seçilmiş insanlar bunlar, gücü milletten almışlardı ama aslında milletin boynuna o urganı geçirdiler. Ses çıkarmadılar o zaman insanlar, güçleri yoktu sadece köşelerde saklanarak ağladılar. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu bahsediyor ya, diktatörlükten, otoriterlikten, kardeşim 70'de parlamenter rejim var, bizim değiştirmeye çalıştığımız, önünüze getirdiğimiz, Allahın izniyle de sizin evet oylarınızla değiştireceğimiz bu anayasayla, Türkiye'de kaç defa darbe yapıldı çünkü bu anayasa ile bu maddelerle milletin gücünü millete olduğu gibi vermek mümkün olmuyor" diye konuştu.
'Bunların Milletle Frekansı Tutmuyor'
Cumhuriyet Halk Partisinin, Türk Milleti ile frekanslarının tutmadığını söyleyen Bakan Akdağ, " Nedir bunların derdi, bunların derdi milletle frekansları tutmuyor. Maalesef 1940'lı yıllardan beri milleti değiştirmeye çalışıyorlar. Siz 'denizin dibinde demirden evler' türküsünü dinlemek istediniz, yok dediler, batı müziği dinleyeceksiniz, arkadaş sana ne benim ne dinleyeceğimden, seni ne ilgilendirir, onu dinlemezsiniz, medeni olamazsınız dediler, yapmadıkları kalmadı, öylesine bir sicilleri var onun için onlar, yalanla dolanla önünüze gelmeye çalışıyorlar" dedi.
"18 Yaşını doldurmuş vatandaşlara seçilme hakkı"
Anayasa Değişikliğinde yer alan 18 yaşını doldurmuş vatandaşlara verilecek seçme hakkı konusunda da düşüncelerini aktaran Bakan Akdağ, "Gençler seçilme hakkına sahip olsun diyoruz. Bunlar hayır diyorlar, bakınız, biz Avrupalılara göre daha genç bir toplumuz, Avrupalılar da ortalama yaş bizden çok yüksek, bizim ortalama yaşımız 31'dir. Tür toplumu genç bir toplum, 31 yaş ortalaması, buna rağmen Avrupa'da seçilme yaşı 18 ila 21 arasında değişir, biz bunu 18 yaş yapınca niye karşı çıkıyorsunuz, 18 yaşındaki gençler al bayraklara sarılı şehit olarak savaştan döndüklerinde operasyonlar döndüklerinde onları başımızın tacı etmiyor muyuz, bizim namusumuzu, bayrağımızı, vatanımızı, muhafaza etmek için onlara ellerine en ağır silahları verip, hain teröristlerin karşısına çıkarmıyor muyuz, niye bu gençlerden milletvekili olamazmış, herhalde Meclis'in 600'ünü 18 yaşındakilerle dolduracak değiliz canım ama milletin kendilerini o mecliste temsil etmeye hakları olmalıdır. Niye meclis 600 kişi olacak diyor, Türkiye'de bir milletvekiline düşen nüfus 143 bin, Avrupa'da 55 bindir, demek ki milletvekili sayısını artırmak temsilde adaleti sağlayacak çok doğru bir harekettir" şeklinde
Tokadın sesi Pensilvanya'dan çıktı"
Bakan Akdağ konuşmasını şöyle sürdürdü: " Biz 16 Nisan'da bu sermaye odaklarını, bazı medya patronlarını, FETÖ çetesine, arkasına PKK'yı almış HDP'ye, onların arkasına dizilmiş olan Alman politikacılara, Hollanda'daki politikacılara, Danimarka'daki, Norveç'teki politikacılara, Türk Milletinin dersini bir kere daha vereceğiz. Türkiye Cumhuriyetinin Bakanlarını Almanya'da, Hollanda'da konuşturmayanlar ve edepsizce insanlarımız üzerine köpeklerini salanlar, zannediyorlar ki Türk Milleti böyle meselelerden korkar, bu millet 15 Temmuz'da asaletini öyle bir göstermiş, büyüklüğünü öyle bir göstermiştir ki, kafasından aşağıya F16'larla bombalar yağarken, helikopterlerden ağır silahlarla ateş edilirken, tankları üzerlerine sürerken, göğsünü siper etmiş ve bir gecede 6 saatin içinde dünyanın belki de gördüğü en hain darbe teşebbüsünden birini yerle yeksan etmiş, bir tokat vurmuş, tokadın sesini Pensilvanya'dan çıkarmıştır. Sizden mi çekineceğiz. Siz istediğiniz kadar 40 senedir büyütüp beslediğiniz, PKK'lı teröristleri, misafir ettiğiniz FETÖ teröristlerini sahiplenin, bu millet hangi kararını vereceğini biliyor ama hiçbir kardeşimizin kafası karışmasın. Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinin yarısı yanlış, öbür yarısı da yalandır" dedi. Bakan Akdağ konuşmasının devamında CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun söylemlerini eleştirdi.
Sağlık Bakanı Akdağ konuşmasını, Anayasa Değişikliğini maddelerini açıklamasının ardından bitirdi. Akdağ, konuşmasının ardından Bucak Kent Ormanı tesislerinde muhtarlar, kanaat önderleri ve sivil toplum örgütü başkanları ile toplandı. Akdağ, Bucak programının ardından Burdur'a bağlı Ağlasun ilçesinde referandum çalışması kapsamında halkla buluşmak üzere Bucak ilçesinden ayrıldı.