Bahçeli: PKK Özerklik İlan Edecek
PKK'nın 2014'ü 'özerklik yılı' ilan ettiğini hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti iktidarı döneminde ülkenin bölünmenin eşiğine geldiğini söyledi.
MHP lideri seçim çalışmaları kapsamında Nevşehir'in Topaklı Kozaklı ilçesine geldi. Burada partisinin İlçe Başkanlığı önünde halka hitap eden Bahçeli'nin gündeminde yerel seçimler vardı.
"DEMOKRATİK AÇILIM DENEN ZIRVA"
Milleti sandığa gitmeye, oyuna sahip çıkmaya çağırdı. Ardından sözü çözüm sürecine getirdi. AK Parti'ye yüklendi. Türkiye'nin bölünmenin eşiğine getirildiğini anlattı. Bahçeli, "2014 yılı PKK tarafından özerklik yılı ilan ediliyor. Güneydoğu Anadolu'da her gün olaylar oluyor. 'Analar ağlamasın' dediler. Hepimiz katılıyoruz analar ağlamasın ama Hakkâri'de vali var, devlet yok. İlçelerde kaymakam var, devlet yok. Her gün olaylar oluyor. Bu olayların önüne geçmezseniz, devletin otoritesini koymazsanız hiçbir müdahale olmayınca olay da olmamış gibi algılanır. Orada devlet elden gidiyor. Oslo'dan başlayan İmralı canisiyle ahbap-çavuş ilişkisiyle Türkiye öyle bir noktaya geldi ki '2014'te özerk yönetim oluşturacağız. Engel olursanız 50 bin kişi öldü, 5 bin kişi de ölebilir' diye tehdit ediyor. Şu ahlaksızlığa bakın. Demokratik açılım denen zırva Türkiye'yi ne hale getirdi." ifadelerini kullandı.
"OLMADIK ŞEYLER OLUYOR"
MHP lideri yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını da değerlendirdi. 17 Aralık'tan sonra iktidarın üslubunun her geçen gün daha da çirkinleştiğini, milleti kutuplaştırdığını söyledi. Bahçeli, "Siyasi üslupta kullanılmayacak sözleri bir kenara bırakın, aynı sokakta oturan gençlerin, kahvede sohbette dahi ağza yakışmayacak sözler, siyaseten kullanılır hale geldi. Türkiye'nin gündemi 64 günden bu yana; yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıdır. Olmadık şeyler oluyor. Savcılara kıyılıyor. Yaklaşık 8 bin emniyet mensubu görevden alındı ya da yer değiştirildi. Şırnak'ta, Cizre'de polisten başka devletin yetkilisini görebiliyor musunuz? Bu zahmeti çeken insanımız yolsuzluk ve rüşvetin üstüne giderken bunları niye görevden alıyorsun, niye dağıtıyorsun, niye sorguluyorsun?" diye konuştu.
"PARA SAYMA MAKİNESİ ALALIM EVE DEMİŞLER"
MHP lideri, eski Halk Bankası Müdürü'nün evinde, ayakkabı kutularında bulunan 4,5 milyon doları da değerlendirdi: "Türkiye'de banka müdürünün evinde ayakkabı kutusu birkaç tane olup 4,5 milyon dolar para bulunabilir mi? Bakan çocukları o kadar rüşvet elde etmişler ki evde para sayarken parmakları ne hale gelmiş! Düşünmüşler, para sayma makinesi alalım eve demişler. Bu ve buna benzer birçok rezalet. 'Paralel devlet, hainler bizi çekemiyor' diyorlar. Kim ne diyorsa desin. Medyada tartışılıyor, siyasiler arasında görülüyor, vatandaş da buraya yönelmiş. Sayın Başbakan; herkesi hain ilan etmenin 'Bana darbe yapıyorlar' diye psikolojiye girmenin anlamı yok."
"SANDIK YERİNE SOKAK KONUŞUR"
Devlet Bahçeli, millete sandığa giderek demokrasiye sahip çıkma tavsiyesinde bulundu. Şöyle konuştu: "Geçmişte sahip çıktık, şimdi de çıkacağız diyerek körü körüne desteklerseniz, Türkiye'de yarın neler olur onu görmeniz lazım. Tunus'a, Mısır'a, Libya'ya, Suriye'ye bakın. Kardeş kavgasının yaşandığı diktatörlerin iktidardan düşürüldüğü yerlerdir. Böyle bir ülkeyi ister miyiz? Sandığa gideceğiz. Bu fırsatı kullanamazsanız sandık yerine sokak konuşur. Sokak kanlıdır, sokak kirlidir, sokak dibi görünmeyen kuyudur. Tehlikenin nereden geleceği bilinmez. O nedenle sosyal hareketleri, sokağa insanları yönlendireceğimize sandığa gitmeliyiz ve siyasi iktidarı uyarmalıyız. Uyarıyı kabul ederse mesele yok. Recep Tayyip Erdoğan hem kendisini hem de AKP'lileri kurtarır. Ama yok ben yoluma devam edeceğim deyip, külhanbeylik ayağına soyunup omzu düşük, sağda solda gezmek seni de memleketi de felakete götürür. Bu millet delikanlıları sever, ama omzu düşüklerden huylanır ve hiç de itibar etmez."
"TÜRKİYE'Yİ YAKACAK FARKINDA DEĞİL"
MHP lideri, Nevşehir'de esnaf ziyaretlerinde de bulundu. Bahçeli, bir ziyaret esnasında, Başbakan'a tavsiyelerde bulunarak "Sayın Başbakan, 'Ben ben ben' demeye başladığı andan itibaren, biraz yürüyüşü değişmiştir, konuşması değişmiştir. Sorunları çözmek için halkın arasına bir iki defa gitmiş ancak burada da çiftçiye, 'Ananı da al git', kendisine oy verene, 'Senin oyuna ihtiyacım yok' demiştir. Ayrıca memuru azarlıyor, geleni azarlıyor, gideni azarlıyor. Vatandaştan kopuyor. Mesafeyi 50-100 metre koruyor. Bunun içerisine de en azından 500'e yakın polis koyuyor. İşte şimdi Recep Tayyip Erdoğan diktatörlüğüne doğru gidiyor. Roma'yı yakan Neron gibi Türkiye'yi yakacak farkında değil." ifadelerini kullandı.