Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de çıkan yangına ilişkin "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve tensibiyle Devlet Denetleme Kurulu devreye acilen girerek çok yönlü inceleme ve soruşturmayı bir an evvel ikmal etsin.
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de çıkan yangına ilişkin "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve tensibiyle Devlet Denetleme Kurulu devreye acilen girerek çok yönlü inceleme ve soruşturmayı bir an evvel ikmal etsin." dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Grand Kartal Otel'de çıkan yangında hayatını kaybedenleri andı.
Türkiye'nin "kahredici ve korkunç" bir felaketle sarsıldığı olayda 78 masum ve suçsuz insanın hayatını kaybettiğini anımsatan Bahçeli, "Evvelemirde güle oynaya tatile gidip de sıralı tabutlarla evlerine dönen merhum vatandaşlarımıza, okul sıraları boş kalan, karneleri yetim bırakılan çocuklarımıza ve küçücük yavrularımıza Cenabıallah'tan gufran ve rahmet niyaz ediyorum. Tekraren başımız sağ olsun." diye konuştu.
Tedavileri süren yaralılara acil şifa dileyen Bahçeli, "Boğaz 9 boğumdur, 8'i yutkunmak, biri de konuşmak içindir." gerçeğinin farkında olduğunu dile getirdi.
Bahçeli, yanlış ve yalan bir kelamın, yıkıcı ve yıldırıcı bir bühtanın, insani ve vicdani erozyonuna bugünkü hassas ve kırılgan dönemde tahammül etmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Ortada dehşet uyandıran bir enkaz, yürekleri kavuran bir acı hamulesi varken, hiç olmaması gereken siyasi dalaşmaların, suç ve sorumlu izi sürmek için yapılan karşılıklı sataşmaların bir ur gibi etrafı sarması ne yazık ki insanlığımızdan utandıracak boyutlardadır." ifadesini kullandı.
"Grand Kartal Otel yangınında 8 aile yok olmuş, kimin umurunda. Henüz körpe çağdaki 36 çocuğumuz hayata veda etmiş, öncelikle kimin gündeminde." diyen Bahçeli, yangında hayatını kaybeden çocukların isimlerini tek tek okudu.
Bahçeli, "Evlatlarımızın sıcak evlerinde olmaları gerekiyorken, şu anda buz gibi toprağın koynunda kefenlerine dolanıp yatmaları işin özünde hepimizin bir felaketi sayılmayacak mı?" sorusunu yöneltti.
"Sönmüş ocaklar üzerinde kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir"
Mhp lideri Bahçeli, olay gününden beri süregelen "değersiz ve dipsiz" tartışmalar yaşandığını belirterek, "insanlık değerlerine yabancılaşma yaşandığını" söyledi. Bahçeli, "Hanımefendiler, beyefendiler, yarısı çocuk olan 78 vatan evladının hesabını kim ya da kimler verecek?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Böyle bir trajedinin siyasetçiler arasında kör dövüşüne dönüşmesini, empati ve duygudan yoksun bir tartışmaya alet edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz milletimize bu acıyı yaşatanların yargı önünde hesap vermesi için çalışmaya devam edeceğiz." şeklindeki açıklamasını hatırlatan Bahçeli, "efradını cami ağyarını mani" mahiyetli bu açıklamanın sorumlu ve sağduyulu bir devlet ve siyaset insanından duyulmasının, teskin edici ve teselli verici olduğunun altını çizdi.
Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Grand Kartal Otel yangınında kimin sorumluluğu bulunuyorsa hesabını vermesi kaçınılmaz bir adalet ve hukuk gereğidir. Sönmüş ocaklar üzerinde kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir. Facianın dumanları tütüyorken, henüz hayatını kaybeden masumlar yanmış otelden çıkarılmamışken, onu bunu suçlayıp işin içinden sıyrılma telaşına kapılmak narsistliktir. Gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında kalem oynatıp söz düellosuna heves edenler kendi mahallerinin megafonu olmaktan öte hiçbir değerlerinden söz edilmeyen, ahlaken de namevcut olan çürüklerdir."
Sorumlu olmanın, ahlaklı olmanın ilk şartı olduğunu ifade eden Bahçeli, ahlak ve faziletin kılavuzluğunu yapmadığı hiçbir meşveret ve münasebet ağının, meşru addedilemeyeceğini vurguladı. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünkü zaman tünelinin içinde karşımızdan gelen ışığın, münevverlerin aydınlığı mı yoksa felaketin habercisi mi olduğunu tam manasıyla ayırt etmek ziyadesiyle müşküldür. Çünkü ne münevver ne de ışık vardır ne de ışığı taşıyacak bir münevver kalmıştır. Fikri, ahlaki ve manevi kuraklık her alana yayılmaktadır. Bereketsizliğin ve belirsizliğin önü kesilemezse, körleşen empati ve merhamet duyguları canlılık emaresi gösteremezse, siyasi mevzilerden yaylım ateşi görüş açısını ve görüşme vasatını yok ederse ortaya çıkacak tahribatın z raporunun altında herkesin ve hepimizin kalması mukadderdir. Felaket zamanlarında birlik ve beraberliğin teyidi yerine tefrikine muhatap olmak, milli ahlakımıza vurulmak istenen kelepçenin teşhiri değil de acaba nedir?"
"MHP ve Cumhur İttifakı, cinayette parmak izi olanlara bedel ödetecek kudret ve muktedirliktedir"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, sürekli karşı tarafı suçlayarak bir yere varılamayacağını, suç ve suçluları arkalayıp saklayarak girilen hiçbir mücadelede başarılı olunamayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Mevzuat ve vicdan çemberinde el ele vererek bir felaketin ince ayrıntılarına kadar nüfuz edemezsek, sorumluları adaletin önüne çıkaramazsak gerçek anlamıyla hiçbir sorunu çözemeyiz, hiçbir ağırlığı kaldıramayız. Grand Kartal Otel yangınıyla ilgili bırakalım yargı görevini yapsın. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve tensibiyle Devlet Denetleme Kurulu devreye acilen girerek çok yönlü inceleme ve soruşturmayı bir an evvel ikmal etsin. Otel sahibinden İl Özel İdaresine, Valilikten Belediyeye ve ilgili Bakanlığa kadar 78 vatandaşımızın vebalini ya kurumsal veya kişisel olarak uhdesinde taşıyanlar, millet, hukuk ve tarih önünde hesabını tek tek versinler."
Bahçeli, "beni ilgilendirmiyor, benim yetki alanımda değil." demenin, en başta Türkiye'nin demokratik hukuk imajını, ahlaki sorumluluk iradesini gasp etmek ve çiğnemek anlamına geldiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ne yapacağız? Bu yangının faturasını Köroğlu Dağı'ndaki yaban hayvanlarına mı çıkaracağız? Sosyal medyada servis edilen resmi rapor ve yazışmaları nereye koyacağız? İlgili otel yönetimi tarafından 12 Aralık 2024 tarihinde Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne yapılan başvurunun, 16 Aralık'ta bir raporla tespit edilen 8 başlıktaki eksikliğin ve aynı başvurunun ne hikmetse 24 Aralık'ta geri çekilmesinin peşine düşmeyecek miyiz? Çalışmayan yangın alarmını ve yağmurlama sistemini, olmayan acil durumlarda kullanılacak sesli uyarı sistemini, bulunmayan yangın merdivenlerini, işlemeyen anons ve uyarı sistemini, yetersizliği ayan beyan aleni olan tahliye çıkışları, çıkış sayısı, çıkış yönü ve ulaşımdaki noksanlıkları, yine yetersizliği aşikar olan acil aydınlatma ve paratoner sitemini, 'o mu denetlemeliydi, bu mu denetlemeliydi' tartışmasının akıbetini, otelden ziyade yanmaya her an hazır bir çıra mimarisi olan otelin diğer envai kusur ve kuşku çeken eksiklerini görmek, değerlendirmek ve mutlaka hukuken sonuca bağlamak gerekmektedir. Siyasi veya idari mahiyette olsun, müteselsil manada suç ve sorumlu kimlerin üzerlerine gitmek ve yakalarından tutmak adalet ve insanlık borcudur."
Grand Kartal Otel yangınını, "bir facianın daha fazlası, tamı tamamına bir cinayet" olarak nitelendiren Bahçeli, "MHP ve Cumhur İttifakı, cinayette parmak izi olanlara bedel ödetecek kudret ve muktedirliktedir." dedi.
MHP lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kan donduran ifadeleri medyaya kadar yansıyan pişkin otel sahibinin suçu ve sorumluluğu alenen sabitken, eksikliklerin tespitinden 17 gün sonra oteldeki restorana uygunluk belgesi veren, müşahede edilen eksikliklerle ilgili hukuki ihbar görevinden kaçınan Bolu Belediyesinin yangını siyasi karambole getirme arayışını, bahse konu Belediyenin siyasi sorumlusu olan şahsın günbegün polemik çarkı döndürüp orayı burayı hedef alarak çamur atmasını, ilgili Bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek özeleştiriden imtina etmesini, Valiliğin ve İl Özel İdaresinin sorumluluk alanından ısrarla uzak duruşunu, isabetli ve doğru bulmadığımızı huzurlarınızda açıklamak mecburiyetindeyim. İnsan hayatımız ucuz olmamalıdır. Yeni yüzyılda insanı yücelterek devlet ve milleti yükselteceğimizi unutmamak lazımdır. Türkiyemiz bu yaralayıcı ve yürekleri yakan olaylarla anılmamalıdır. Kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremezsek de aynı dram ve trajedileri bir daha yaşamamak hepimizin yegane önceliği ve görevi olmalıdır."
(Sürecek)