Babacan Ankaralı İş Adamlarıyla Bir Araya Geldi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin olması gereken kredi notunun şu anki notun çok üzerinde olduğunu belirterek, " Türkiye'nin gerçekleri fark edildikçe, Türkiye her alanda özel sektörü ile hükümeti ile doğru işler yaptıkça bundan kimse kaçamayacak. Hakkı eninde sonunda teslim edecek" dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Aylık Olağan Meclis Toplantısı'na katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, meclis toplantısında yaptığı konuşmada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart&Poor's (S&P), Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunu BB'den, BB+'ya yükseltmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

"ZATEN O EN GERİDEN GELEN KURULUŞTU, BİR ADIM DAHA İLERİ GİTTİ"

"Bir kredi derecelendirme kuruluşu daha Türkiye'nin notunu yükseltti" diyen Babacan, "Zaten o en geriden gelen kuruluştu, bir adım daha ileri gitti. Bu kredi derecelendirme kuruluşları kervan halinde gidiyorlar. Biz Türkiye'den koşuyoruz, onlar arkamızdan yavaş yavaş geliyorlar. Türkiye'nin gerçekleri fark edildikçe, Türkiye her alanda özel sektörü ile hükümeti ile doğru işler yaptıkça bundan kimse kaçamayacak. Hakkı eninde sonunda teslim edecek. Biz inanıyoruz ki, Türkiye'nin kredi notu şuandakinin çok çok üzerinde. Bunu her hükümet der 'biz daha iyiyiz' diye. Bunu sadece biz demiyoruz, Türkiye'ye güvenen, yatırım yapmış kuruluşlarının yaptıkları yatırım kompozisyonlarına bakın, Türkiye'nin risk primlerine bakın, bugün Türkiye hazinesi ne faiz ödüyor, Amerikan hazinesi ne faiz ödüyor, Türkiye hazinesi ne faiz ödüyor, Alman hazinesi ne faiz ödüyor? Aradaki farklara bir bakın. Tarihi rekor seviyelere inmiş durumda" şeklinde konuştu.

ANKARA GİRİŞİMCİLİKTE İLK SIRADA

TOBB tarafından yapılan girişimcilik endeksine değinen Babacan, "Bu ilk defa burada açıklanıyor. TOBB Türkiye'de il il girişimcilik konusunda en iyi iller hangisi onu tespit etti. Sonuç oldukça enteresan, Ankara birinciliğe yükseldi. Ankara'nın nasıl bir şehir olduğunu bu tablo bize gösteriyor. Ankara artık güzel bir sanayi şehri, ihracat şehri. Bugün 5 milyona yaklaşan bir nüfus söz konusu" diye konuştu.

"KIBRIS RUM KESİMİNDE GÜVEN ZEDELENDİ"

"Ne yaparsanız yapın, istediğiniz para politikasını, maliye politikasını uygulayın, eğer güveni oluşturamıyorsanız hepsi boşa. Güven oluştuktan sonra her şey kolaylaşıyor" diyerek güvene ve istikrara dikkat çeken Babacan, Kıbrıs Rum kesiminde yaşanan ekonomik sıkıntının ardından bulunan çözümün güven unsurunu zedelediğini belirtti. Babacan, "Bir sürü gelgit yaşadılar, en sonunda 'tamam anlaştık' dediler, Rumların parlamentosu reddetti. Onlarda bu metot meşhur, masa başında 'evet' derler, sonra giderler ya halka referandumlarda 'hayır' dedirtirler ya da parlamentoda reddettirirler. Bizim Annan Planı öyle oldu. Masa başında 'evet' dediler, ondan sonra gittiler 2004'te 'bu Annan Planı'nı nasıl reddettiririz' diye kampanya yaptılar. O günkü Rumların başında bulunan Papadopulos, televizyon kanallarına çıktı ağladı, 'bunu ne olur reddedin' diye. En sonunda varılan nokta. Mevduata vergi sağladılar geçmişe yönelik. Bu AB'nin zoru ile oldu, belki de Kıbrıs Rum kesimi için gerekiyordu. Zaten orada bir sürü para aklama meseleleri vardı. AB'ye üye ama Avrupa'da yapılmaması gereken ne varsa yapılan bir yer orası. Biraz da ceza olsun diye düşündüler ama o güven unsuru bu çözümde zedelendi" ifadelerini kullandı.

"GEÇEN YILIN BÜYÜMESİ YÜZDE 2 KÜSÜR ÇIKACAK, BİZİM BEKLENTİMİZ O CİVARDA"

TÜİK'in açıkladığı istihdam rakamlarını hatırlatarak, 4.7 milyon istihdamın devlet tarafından üretilen kısmının son 3 yılda yaklaşık 190 bin olduğunu belirten Babacan, "4.7 milyon net artışın içinde devletin katkısı yaklaşık 200 bin falan. 4,5 milyonunu Türk özel sektörü sağladı. Nereden nereye. Çok şükür güven var. Özel sektör yatırımları aynı hızda devam ediyor, halkımız geleceğe çok güveniyor. Bu noktada bizim çekindiğimiz bir nokta var; tabi ki insanlar günlük ihtiyacını karşılayacak ama eğer tüketim harcaması ağırlıklı olarak bankadan kredi çekmeye dayanan bir tüketim harcamasıysa, yani henüz kazanmadığı, elde etmediği geliri harcamaya kredi çekerek ulaşıyorsa vatandaşımız, biz oradan gelen büyüme konusunda endişeliyiz. Önce hak edeceğiz, kazanacağız, ondan sonra harcayacağız. Eğer bizim bankacılık sistemimiz üretim için kredi veriyorsa ve buradan büyüme geliyorsa bunu sonuna kadar destekliyoruz, bankalarımız ihracatı destekliyorsa bunu sonuna kadar destekliyoruz. Kredi çekip harcama, hele hele tüketimi artıracak şekilde bir harcama, işte bu noktada ölçülü gitmek zorundayız. Bizim 2012 yılında uyguladığımız yeniden dengeleme politikası, cari açığı yüzde 10'dan yüzde 6'ya düşüren, enflasyonu son 44 yılın en düşük noktasına indiren bu politika kompozisyonumuzun en önemli hedefi buydu, bu da çok şükür gerçekleşti. 2013'te iç tüketim Türkiye'de hemen hemen artmadı, hatta küçük küçük düşüşler de gördük. Onun yanında ihracatımız arttı. Geçen yılın büyümesi yüzde 2 küsür çıkacak, önümüzdeki hafta tam rakamı TÜİK açıklayacak, bizim beklentimiz o civarda. Bunun hemen hemen tamamı ihracattan, üretimden gelen büyüme, sıhhatli büyüme" ifadelerini kullandı.

BORSA İSTANBUL'UN GONGUNU BAŞBAKAN ÇALACAK

Konuşmasında Türk Ticaret Kanunu'nda yapılan değişikliklerle uygulanabilir, makul ve aynı zamanda şeffaflığı ve güveni artırıcı bir düzenleme yapıldığını belirtti. Borçlar Kanunu çıkartıldığını ifade ederek eş kefaleti konusunda, "Ailenin malı mülkü madem ortak, eşlerden birisi başkasına kefil olacaksa öbürünün haberi olacak. Çok aile faciaları yaşandı. Eş rızası devam edecek. Eğer adamın kendi şirketi ise o zaman eşin rızası aranmayacak" dedi. Sermaye Piyasası Kanunu'nun sıfırdan yazıldığını belirten Babacan, 5 Nisan'da Borsa İstanbul'un ilk gongunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalacağını açıklayarak, elektriğe dayalı menkul kıymetlerin, ürüne dayalı menkul kıymetlerin Borsa İstanbul çatısı altında toplanacağını, Borsa İstanbul'un Türk sermaye piyasalarının tek yüzü olacağını ve ilk etapta Ankara'ya ile İzmir'e şubelerinin açılacağını duyurdu. Finans mahkemeleri kurulacağını belirten Babacan, bankacılıkta, sermaye piyasalarında ya da sigortacılıkta çıkan ihtilafların direk götürüleceği ve alanında uzmanlaşmış savcıların ve hakimlerin çalışacağı ihtisas mahkemeleri olacağını söyledi.

"KREDİ KAYIT BÜROSU İÇİN TÜM VATANDAŞLARIN VE ŞİRKETLERİN BİLGİLERİ TOPARLANDI"

Kredi Kayıt Bürosu ile ilgili yapılan son çalışmaları aktaran Babacan, "Kredi Kayıt Bürosu, tüm vatandaşların ve tüm şirketlerin banka kredi ilişkilerini, kredi kartlarını, çek ve senet bilgilerini toparlamış durumda, 2008 yılından bu yana. En son teknoloji ile donatılmış bilgi işlem sistemi ile bütün bu veriler bilgisayar sisteminde hazır. Ama bu bilgilerde aynı zamanda kişisel bilgiler ve ticari sır niteliğindeki bilgiler. Birine vadeli mal mı satacaksınız, birisinden çek mi alacaksınız, senet mi alacaksınız? Ben seni nereden bileyim, daha önceden ödemelerini düzgün yaptın mı, yapmadın mı? Yeni sistemde ödenen çekler de var. Bütün bilgeler artık hazır. Bunu ilk önce şahıslara açtık, şahıslar bazında cep telefonundan ya da internet bağlantısı olan bilgisayardan bu bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Şirketler konusunda yetkilendirme konusunu TOBB ile çözdük. Tabi bu bilgilere erişmek için o bilgi sahibinin öncelikle izin vermesi lazım. O izinde cep telefonuna düşecek bir şifre ile çok basit hale geldi. Bu sistemle ticaret hayatının çok önemli bir şekilde değişeceğini düşünüyorum. Herkesin çabası kredi sicilini temiz tutmak yönünde olacak. Kredi sicilini temiz tutma çabası ve onun caydırıcılığı hapis cezasından çok daha kuvvetli bir caydırıcılık" diye konuştu.

Türk Ticaret Kanunu'na verdiği destekten ötürü Babacan'a teşekkür eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türk Ticaret Kanunu mevcut haliyle 1 Temmuz'da yürürlüğe girseydi iyi olmayacaktı. 18 tane hapis cezası kalktı. Bir ticaret adama iş hayatı boyunca bir hapishaneye misafir olmadan dükkanını kapatmayacaktı. Başbakan Yardımcımız Sayın Babacan'ın büyük destekleri ile müthiş bir değişiklik oldu. Kendilerine teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

S&P'nin Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesine değinen ATO Başkanı Salih Bezci, "S&P'nin Türkiye'nin kredi notunu BB'den, BB+'ya yükseltmesi bizleri sevindirdi. Bu derecelendirmeye göre halen yatırım yapılabilir düzeyin 1 puan altındayız. Türkiye yatırım yapılabilir ülke derecesini çoktan hak ediyor" şeklinde konuştu. - ANKARA