Arınç: "Yeni anayasayı yapmak boynunun borcu olacak" -
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendilerinin elbette bir gün gideceğini belirterek, "Demokrasi böyle bir şey ama iş muhalefete düşer. Adam gibi parti olacaklar, adam gibi muhalefet olacaklar, projeleri olacak.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendilerinin elbette bir gün gideceğini belirterek, "Demokrasi böyle bir şey ama iş muhalefete düşer. Adam gibi parti olacaklar, adam gibi muhalefet olacaklar, projeleri olacak. 'Ben onlardan daha iyisini yapacağım' diyecek ki millet onlara oy versin. Vallahi bizden daha iyisini yapacak varsa buyursun gelsin, başımızın üzerinde yeri var" dedi.
Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanlığınca Atıcılar Spor Kompleksi'nde düzenlenen iftarda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarının, ortada hiçbir sorun olmadan devam ettiğini bildirdi.
Daha önce bir toplantıda, Türkiye'nin geldiği güzel noktayı gösterdiğini dile getiren Arınç, "Borsa endeksi 90 bine ulaşmıştı. IMF borcu tamamen ödenmişti. 52 milyar avroluk büyük ihaleler yapılmıştı. Türkiye uçuşa geçmişti. Bir ay sonra Gezi olayları patladı. Gezi olayları, Türkiye'de bir kırılmaya götürdü" değerlendirmesinde bulundu.
Gezi Parkı odaklı gelişmelerden sonra 2013 yılı sonuna doğru başka engeller çıktığını anlatan Arınç, 17 Aralık'ta da bir kırılma yaşandığını dile getirdi.
Bu olaylarla da ekonomi, borsa endeksi ve yatırımlarda bir sendeleme oluştuğunu ifade eden Arınç, "Çok şükür 30 Mart'a gelirken düzelme başlamıştı. 30 Mart'tan sonra düzelme yükseldi ve borsa endeksi bildiğim kadarıyla 84 bin oldu" diye konuştu.
Arınç, söz konusu toplantıda, "Allah'ın izniyle göreceksiniz, bu grafiği de göstermiştim inişli çıkışlı tarihleri, şimdi 80 binlere doğru gidiyoruz ama cumhurbaşkanlığı seçimini müteakip tekrar 90 bini bulacağız" dediğini hatırlattı.
Birkaç gün önce bazı gazetelerde, "Arınç'ın dediği olacak" gibi başlıklar gördüğüne değinen Arınç, şöyle devam etti:
"Bundan Türkiye adına sevinmemiz lazım. Çünkü son seyahatlerimde, İngiltere, Fransa, ABD'de daha çok iş çevreleriyle onların bazı yerlerinde toplantılar yaptık. Bana ekonomiyi sormadılar. Zaten ben de ondan kaçınırım yani ekonomiyi çok iyi bilen bir insan değilim ama bana 'Siyasi istikrar devam edecek mi?' diye sordular. Ben de onlara bildiğim kadarıyla söyledim; 'Gönlünüzü ferah tutun, gelin Türkiye'ye, doğrudan yatırım yapın. Önünüz açık, 50 sene sonrasını görün' dedim. Sevindiler. Çok şükür hem dış desteklerle yatırım devam ediyor hem de hamdolsun Türkiye'de borsa endeksi eğer bir göstergeyse çok şükür 90 binlere doğru gidiyor. Şimdi bütün mesele, bu sözlerin yerine gelmesi için cumhurbaşkanlığı seçimini başarıyla ve istikrarla tamamlamamız gerekiyor. Bu da Sayın Başbakanımızın yüksek bir oy oranıyla... Bunu ısrarla söylüyorum çünkü her cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'de bir tartışma konusu olmuştur. Bundan 7 sene öncesinin tartışmasında baş aktörlerden biri de ben olduğum için o zaman meclis başkanı olarak kim ne söyledi, kim hangi engellemeyi yaptı, kim önümüze geçmeye çalıştı, çok iyi biliyorum. Hamdolsun milletimize güvenerek bu engeli aşmıştık ve 'Artık bundan sonra cumhurbaşkanını halk seçmeli' demiştik. Çok şükür bugün cumhurbaşkanını halk seçecek."
- "Yeni anayasayı yapmak boynunun borcu olacak"
Arınç, 1923 yılından şimdiye kadar cumhurbaşkanlarının TBMM'de seçildiğini hatırlattı.
Bu sistemle 11 cumhurbaşkanı seçildiğini söyleyen Arınç, şunları kaydetti:
"66'ya kadar tek adayla gidildi seçimlere. 66'dan sonra iki ve ikiden fazla adayla gidildi. Bu sefer de üç aday var. Bu seçimi önemli kılan birinci unsur; tarihimizde ilk defa, 1923'ten bu yana cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu, önemli bir husus. Bugüne kadar Meclis seçiyor, Meclis baskı altına alınıyor, genelkurmay başkanları veya darbe yapanlar kendisini cumhurbaşkanı seçtiriyordu veya Meclis'in içinde birtakım gruplaşmalar oluyor ve onların adayı seçimi kazanabiliyordu. Şimdi doğrudan halka gidiyoruz. 76 milyon, bunun 54 milyonu seçmen, yurt dışında 3 milyonuyla kendi başına gidecek, elini vicdanına koyacak ve Türkiye'nin başına cumhurbaşkanını seçecek. Doğrudan demokrasi. Bu ilk defa yapılacak, bu çok önemli. Bunu layıkıyla yerine getirmemiz lazım. İkincisi; seçilen cumhurbaşkanı, halk tarafından seçildiği için daha güçlü olacak, yüzde 50+1'in sahibi olacak. Meclis'teki o karmakarışık oylamalardan alınacak netice değil, halkın en az 26 milyon oyunu almış bir cumhurbaşkanı olarak vazifesinde çok daha güçlü olacak, çok daha yüksek bir inisiyatif kullanacak. Bu seçimlerden sonra AK Parti 2015'te de tek başına iktidar olarakseçilirse ki öyle inanıyoruz, inşallah o zaman da yeni anayasayı yapmak boynunun borcu olacak."
Çok güçlü bir lider, çok başarılı bir başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığı adaylığına layık olduğunu düşündüklerini vurgulayan Arınç, her sahada reformlar yapıp Türkiye'ye çağ atlattığını dile getirdi.
- "Üç ay ortadan kaybolsak..."
Bülent Arınç, kendilerinden önceki hükümetlerin başbakanlarının, 70 sente muhtaç olduğuna dikkati çekti.
Bazen, üç ay ortadan kaybolduklarını düşündüğünü ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
"Hükümet falan kalmasa, sonra 'cee' falan desek. Bu üç ayın içinde Türkiye'nin hali ne olur? Kim hükümet kurar, kim başbakan olur? Bunlar hakikaten ekonomiyi yönetebilir mi? Bunlar, bu bütçeden bir ödenek çıkarabilir mi? Bu gelir kaynaklarını yönetebilir mi? Acaba biz bir kaybolsak, başka ikinci bir Ali Babacan bulabilirler mi? Başka birisini bulabilirler mi? Tayyip Bey'i bulamayacakları kesin de... Üzülüyorum ve endişe ediyorum. Biz çok şükür elbette bir gün gideceğiz. Elbette halk, herhangi bir seçimde bize 'güle güle' diyecek. Demokrasi böyle bir şey ama iş muhalefete düşer. Adam gibi parti olacaklar, adam gibi muhalefet olacaklar, projeleri olacak. 'Ben onlardan daha iyisini yapacağım' diyecek ki millet onlara oy versin. Vallahi bizden daha iyisini yapacak varsa buyursun gelsin, başımızın üzerinde yeri var. Biz göremediğimiz için üzülüyoruz. Muhalefetsiz bir demokrasiden Türkiye'nin yara aldığını düşünüyoruz. 12 sene başbakanlığı aralıksız yapmış, rekor onda. Rahmetli Menderes'in rekorunu da geçtiğimiz yıl kırmıştı. Böyle bir başbakan, 'Ben cumhurbaşkanı olmak istiyorum' derse bir vefa borcumuz var; 'Sen hakkıyla çalıştın, buraya layıksın, seni oraya seçmek millet olarak benim borcumdur' dememiz. İkincisi, bu kişi daha başbakanlığında Türkiye için 2023, 2051, 2071, kendisine projeler koymuş, hedefler koymuş. Cumhurbaşkanı olunca da bu hedefleri takip edecek. Türkiye'nin büyümesi, kalkınması, güçlenmesi için belki hükümetle el ele çalışacak. Belki hükümeti bazı konularda ikaz edecek. Bunda hiçbir zarar yok."
- "O, Türkiye'ye layık bir cumhurbaşkanıdır"
Arınç, çalışan bir hükümet ve cumhurbaşkanının, Türkiye'yi adeta uçuracağını belirtti.
Cumhurbaşkanının görevlerini anımsatan Arınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yoksa orada otursun, beklesin, resmi kabuller yapsın, 29 Ekim akşamı resepsiyon versin; onun görevi o. Onları yapsın da bence onun görevi o değil. Milletin birliğini, devletin başı olmayı temsil edecekse cumhurbaşkanı, çözüm sürecinden de kendisini sorumlu saymalıdır, ülkenin ekonomik gelişmesinden de siyasi bütünleşmesinden, toplumsal barışından da. 'Ben böyle yapacağım' diyor, açık açık söylüyor. Onun dışındakilerin bu konuda ne söylediklerini, zaman zaman yaptıkları gaflarla falan dile getirmek istemiyorum. Biz bu kişiyi tanıyoruz, sadece biz değil 76 milyon insan tanıyor ve inanın başka partilerden de olsa bu adam buna layık. Çok şeyleri hak etti, çok çalıştı, mert, dürüst, gayretli, cesur, ilkeli. Türkiye'de bütün yasakları kaldırdı, kılık kıyafet ayrımcılığını sonra erdirdi. Üniversiteler bu hale geldi. 'Helal olsun' dedirtecek bir kişi olarak kendisini görüyoruz. Elbette halkımız takdir edecek ancak bu bir seçimdir. '30 Mart'ın arkasından daha önemli seçim var' derken bunu kastetmiştik."
Başbakan Yardımcısı Arınç, Erdoğan için bir MHP'linin de "Onun şahsi meziyetlerini beğeniyorum. O, Türkiye'ye layık bir cumhurbaşkanıdır" diyebileceğini, bundan yüzde 100 emin olduğunu ifade etti.
Aynı durumun CHP seçmenleri için de geçerli olduğuna işaret eden Arınç, "CHP seçmenlerinden pek çoğu, 'Ben cumhurbaşkanı seçiyorum. Partimizin gösterdiği adayı bu konuda yeterli bulmuyorum. Bence en iyisi yine Recep Tayyip Erdoğan' diyebilir. Biz tabanı muhatap alıyoruz. Milyonlarca insan, başındaki genel başkan ne diyorsa desin, elini vicdanına koyduğunda, 'Bu işe en layık Erdoğan'dır' diyecektir, diyebilir" ifadesini kullandı.
(Bitti)