Arınç: ''İnanmış insanların birilerinin oyununa gelmemesi lazım'' -

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yukarıda bir üst akıl, birilerini oynatıyor, AK Parti aleyhinde. Her birine ayrı görevler veriyor. Herkes görevini yaparken, Türkiye'de sanki çok büyük olay varmış gibi insanlar tereddüde sevk ediliyor. Arkadaşlar tutmuyor. Allah, bizimledir" dedi.

Seçim çalışmalarında bulunmak üzere Bilecik'in Bozüyük ilçesine gelen Arınç, partisinin ilçe başkanlığı tarafından düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, her ilde artık bir üniversitenin bulunduğunu belirterek, Bilecik'teki Şeyh Edebali Üniversitesinin 12 binden fazla öğrencisinin bulunduğunu kaydetti.

AK Parti'nin iktidara geldiğinde Türkiye'de 76 üniversitenin bulunduğunu anımsatan Arınç, şöyle konuştu:

"Şimdi, 185 olmuş sayısı. Okullar, derslikler yaptık. Hamdolsun, 4+4+4 ile artık ilk, orta okullarımızı açtık, liselerimizi açtık ve çok şükür meslek liselerimizi tekrar eski şaşalı günlerine dönüştürdük. Çok şükür yine bir zamanlar tehlikeli görünen ve 28 Şubat sürecinde de önleri kesilen başka imam hatip liselerimiz olmak üzere bütün meslek liselerimizde yeni bir dönem başladı. Önlerine konan engelleri birbir kaldırdık. Çok şükür çocuklarımız artık, hiçbir kat sayı zulmüne uğramadan, çalışırsa, başarılı olursa, her yere gidebilecek bir noktaya geldi. Okullara gidecek de sonra ne olacak, kamuda çalışırsa yine kıyafet tercihi kendisinden olacak, üniversiteye giderse kıyafetinden dolayı suçlanmayacak, azarlanmayacak. Bütün ayrımcılıkları da kaldırdık çok şükür. Başını açana ne kadar saygı gösteriliyorsa ve göstermemiz gerekiyorsa, tercihi başörtüsünden yana yapan kadınlarımıza, kızlarımıza da artık ayrımcılık yapılmaması ve bunu yapanların da suç işlemiş sayılması gerekiyor. En son Türk Ceza Kanunu'nda yaptığımız değişikliklerle nefret suçu sebebiyle yapılan ve işlenen suçlarda, hepsine daha ağır cezalar getirmek noktasında yeni kararlar aldık. Kimsenin yaşam tarzına karışmayacağız ama kimsenin ibadetine de inancına da inancını yaşamak istemesine de hiçbir zaman engel olmayacağız. Buna engel olmak isteyenlere de cezaları vereceğiz."

- "Biz, söz verdiysek yapıyoruz"

Arınç, hükümetin neye söz verdiyse onu yaptığına değinerek, verilen sözlerin tutulmasından kimsenin endişe etmemesi gerektiğini bildirdi.

Sözlerin verilip tutulmadığı zamanların eski iktidarlar döneminde, eski başbakanlar döneminde kaldığını anlatan Arınç, şöyle devam etti:

"Demirel'i biliyorsunuz değil mi? Buradan saygılarımızı sunalım kendisine. Demirel'in başbakanlık dönemleri, mill ödünç oy istediği dönemler. İskenderun'a gitti 'senin plaka numaran 79, seni seçimden sonra il yapıyorum, oylarını bana ver' dedi. 'Kurtar bizi baba' dediler, oylarını verdiler. Nazilli gitti 'sana 82 plakası veriyorum, seçimde senden oy bekliyorum, seçimden sonra işin garanti, il olacaksın' dedi. 'Kurtar bizi baba' diyen, oyların verdi. Bir seçim verdiler ama hiçbirisi il olmadı. Baba dedi ki 'sabırsız olmayın, plakanızı söyledim, sizi il yapacağım dedim, bir de altını güzelce çizin' diye size söylemedim mi?'. 'Söyledin baba' dediler. Bir 5 yıl daha beklediler. Öbür seçimde plaka numaraları 105'e kadar çıktı. O zaman Sayıştay incelemesi de yok herhalde bu sözlere karşı. Herkes bol keseden atıyor. İkinci seçimde geçti yine il olan yok. Sonra toplandılar, babalarının huzuruna çıktılar. 'Baba, sen bize plaka verdin bir de altını çizin dedin, biz kaç seçim bekleyeceğiz. Sen sözünde durmayacak mısın?' deyince. Baba, 'şimdi de üstünü çizin' dedi. Vallahi biz, söz verdiysek yapıyoruz kardeşim. İster altını çiz, ister üstünü."

- "Allah onları ıslah etsin."

Arınç, hükümeti yıkmak için, bu hükümeti itibarsızlaştırmak için, seçimlerde başarısız kılmak için, bugüne kadar çok şey yapıldığına değinerek, bunların bir kısmının adliyelere de intikal ettiğini hatırlattı.

"Darbe yapma hazırlıkları, cuntacılıklar vesaire. Hepsi boşa çıktı" diyen Arınç, şunları kaydetti:

"İkincisi partiyi kendi içinde bölmeye çalıştılar. İçeriden bir-iki adam aldılar. Erkan Mumcu olayını hepimiz yaşadık. Daha sonraki olayları yaşadık. Yel, kayadan bir şey koparamadı. Üçüncü partiyi kapatmaya çalıştılar, 2008'de. Tek başımıza iktidardayız, gazetelerde çıkan 3-5 tane haberi, hakkımızda aleyhte bir delil olarak düşündüler hamdolsun ondan dolayı da kapatamadılar. Cumhurbaşkanını bize seçtirmek istemediler. 'Bugüne kadar nasıl seçildiyse, biz de öyle seçeceğiz' dedik. Önümüze 367 çıkardılar, onu çıkardılar, bunu çıkardılar. 'Biz de hemen seçime gidiyoruz' dedik. Kasımda yapacağımız seçimi temmuz ayına aldık. Hamdolsun ki çok şükür, yüzde 47 oyla tekrar barajları geçtik. Önümüz açıldı, Cumhurbaşkanımızı 4 aylık gecikmeyle seçebildik. Bütün bunlar bile bizim koşmamızı engelleyemedi. Şimdi, başka şeyler düşünüyorlar; '30 Mart önemli, AK Parti'nin düşüşte olması lazım, arkadan cumhurbaşkanını seçtirmemeleri gerekiyor'. Bunun için yapacakları şey belden aşağıya vurmak, edep, ahlaksızca, yalan, yanlış, kasetlerle, montajlarla, iftiralarla bu hükümetin başındaki o insanı, o partiyi, o iktidarı kötülümek. Buna pek çok el ortak oluyor. Yukarıda bir üst akıl, birilerini oynatıyor, AK Parti aleyhinde. Her birine ayrı görevler veriyor. Herkes görevini yaparken, Türkiye'de sanki çok büyük olay varmış gibi insanlar tereddüde sevk ediliyor. Arkadaşlar tutmuyor. Allah, bizimledir. Allah, doğruların yardımcısıdır. Bu seçimde de kendi iftiralarının altında kalacaklar. Özellikle inanmış insanların birbirine düşman olmaması lazım. İnanmış insanların birbirinin ayağına taş koymaması lazım. İnanmış insanların birilerinin oyununa gelmemesi lazım. Oyuna geliyorlarsa, Allah onları ıslah etsin."

Konuşmanın ardından Bozüyük Belediye Başkan Vekili Fatih Bakıcı, Arınç'a seramik bir tabak hediye etti. Toplantıya, AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz ve partililer katıldı.

(Bitti)

-bozüyük