Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan Serzeniş

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Uzlaşma Komisyonu çalışmaları ile ilgili "Dışarıdakiler bizi rahat bırakırsa, oda dışındakiler rahat bıraksa, uzlaşma ruhunu görüyorum" dedi.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu Meclis ek binada toplandı. Toplantı öncesi Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri basın mensuplarının sorularını cevapladı.

CHP İzmir Milletvekili Türmen, Anayasa'nın yazımında iki yıl geçtiğini hatırlatan gazeteciye, iki yıl olmadığını söyleyerek, "Altı ay görüş dinledik. Onu çıkarırsanız, bir buçuk yıl yapar. İki yıl Anayasa yapmak için uzun bir süre değil. Anayasa yapma süreci içinde sürekli bir uzlaşı arayışı içinde olmak lazım. Burada bir uzlaşı, müzakere ruhunun hakim olması lazım" diye konuştu.

BDPlilerin, CHP'lilerin, AK Partililerin görüşlerini değiştirmesinin iyi olacağını anlatan Türmen, şunları söyledi: "Biz de garip bir anlayış var. Verdiğiniz öneriden biraz daha değişik bir şey söylemeye başlarsanız, siz kendi önerinize ihanet etmiş olursunuz. Böyle bir şey yok. Böyle Anayasa yapılmaz."

Ana dilde eğitim konusunda Türmen, "İlkokula başlayan tek bir çocuk, bütün siyasi görüşlerden, bütün doktrinlerden daha önemlidir. Bir çocuğun kendine güvenen, iyi bir insan olabilmesi her şeyin üstündedir. Çocuğun çıkarları açısından bakmak lazım" şeklinde konuştu.

Türmen, komisyonun çalıştığını ve uzlaşı arayışı içinde olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Anlaşamadığımız zaman, anlaşamadığımız maddelere geri dönmek lazım, yeniden tutumlarımızı gözden geçirmek lazım, yeniden nerelerde acaba esneklik gösterebiliriz, bunlara bakmak lazım."

Uzlaşma Komisyonu'nda uzlaşma ruhu görüp görmediğine ilişkin soruya da Türmen, "Dışarıdakiler bizi rahat bırakırsa, oda dışındakiler rahat bıraksa, uzlaşma ruhunu görüyorum" diye karşılık verdi.

CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum da, Başbakan Erdoğan'ın sözleri üzerine şunları söyledi: "8 aydır biz neyi bekliyoruz? Yasama görüştük mü? Hayır. Yürütme görüştük mü? Hayır. Neden? Başkanlık sistemi denilen bir şey var, 'biz geri almayız' diyorlar. Aynı adamlar '5-10 madde daha görüşebilirdik' diyorlar, Türkiye'de inanan inanıyor. Türkiye artık kendi içine kapanık bir ülke haline dönüştü. Anayasa görüşülüyor, bir parti 'Başkanlık sisteminde diretiyorum' diyor, sonra da onun Başbakanı 'ipe un seriyorlar' diye saçma sapan bir şey söylüyor, Türkiye'nin medyası, aydınlarının bir kısmı da buna inanıyor."

Ana dilde eğitim konusunda Batum, şöyle konuştu: "AKP'nin ana dilde eğitim konusunda çözümü nedir? 'Hiç görüşümüz yok' diyorlar. Yani 'hiçbir şey yazmayalım' diyorlar. Böyle inanılmaz bir çözüm üretirsen, halının altına süpürelim, deve kuşu gibi kafası toprağa gömüp, 'bizde sorun yok' dersen, tabi sorun olmamış olur. Partiler bir çözümde uzlaşmak zorunda. Biz diyoruz ki, bu ülkede eğer bir milletin vatandaşlarıysa, din, dil, ırk ayırımı olmaksızın Türk vatandaşıysa, eğitim Türkçe yapılsın, ama Kürtçe, Lazca, Gürcüce istiyorsa, öğrenilsin diyoruz."

BDP'lilerin Kürtçe de eğitim dili olmasını istediklerini ifade eden Batum, "Eğer hepimiz Türk vatandaşıysak, Türkçe eğitim yapalım' diyoruz, Türkçeyi öğrensin diyoruz" diye konuştu.

Türmen'in açıklamalarını soran gazeteciye Batum, "Bu komisyon partilerin görüşlerini yansıttığı bir komisyon. O bakımdan bizim partimizin görüşleri 'Kürtçe öğrenilmeli, Arapça, Gürcüce ne istiyorsa, öğrensin' diyoruz. Burada fikrimiz çok net" dedi.

MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk de, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendirerek, Başbakan Erdoğan'ın komisyona haksızlık ettiğini söyledi ve Komisyonun bütün gayretiyle çalışmaya devam ettiğini kaydetti. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Başbakan'ın en azından şuna saygısı olması lazım. Bugüne kadar olmamış bir şey tecelli ediyor. Bir araya gelmemiş insanlar fikir teatisinde bulunmak üzere sadece MHP değil, CHP ve Adalet ve Kalkınma Partisi nerede bir araya gelmiş. Bu masanın bugüne kadar devamını sağlayan Milliyetçi Hareket Partisi'dir"

Öztürk, bir gazetecinin uzlaşma komisyonunun iki yıldır çalışmalarını devam ettirdiğini hatırlatması üzerine şunları söyledi: "Sayın Başbakan masadaki üyelerini çeksin, kalksın, ne düşünüyorsa ona göre hareket etsin. Kimse zincirle mi bağlamış? Sayın Başbakan burada niye böyle muhlis davranıyor? Çeksin ekibini. Bu işte bitmiş olur"

Öztürk, AK Parti'nin Anayasa metninde 30 maddeye rezerv koyduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Burası halledildiği vakit, diğer maddelerde de komisyon üyeleri daha cesur, cesaretli bir şekilde bugüne kadar bir kısmında anlaşabildiği, bir kısmında rezerv koyduğu maddeleri yeniden gözden geçirerek daha iyi bir sonuca gideceği kanaatini taşıyorum"

BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, Başbakan Erdoğan'ın Anayasa Uzlaşma Komisyonu ile ilgili 'ipe un seriyorlar' yorumu ile ilgili olarak, ipe un sermeden uzlaşma komisyonu üyelerinin sorumlu olmadığını ifade etti. Siyasi partilerin genel başkanları ve yönetimlerinin sorumlu olduğunu anlatan Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı: "Buradaki tıkanıklığın temel sebebi budur. Burada siyasi parti temsilcileri özellikle bilim adamlarının çalışmaları da yeşile boyadıkları seri şekilde ilerledikleri maddelerin Siyasi Partilerin Genel Merkezleri'nin görüşleri nedeniyle kırmızıya boyandığı 20-30 madde gösterebilirim. Bu masaya bırakılırsa, bilim adamlarıyla bir Anayasa yapın, biz karışmayacağız derlerse, ben teminat veriyorum, biz bir ayda Anayasa yaparız." - ANKARA