Ali Babacan da TBMM'deki Kürtçe tartışmalarına katıldı: Ülkenin en çok konuşulan 2. dilini tutanağa 'X' diye yazıyorlar
TBMM Genel Kurulu'ndaki Kürtçe ve Süryanice tartışmalarına değinen DEVA Partisi lideri Ali Babacan, eleştirilerde bulundu. Babacan, "Bir partinin Eş Genel Başkanı, Genel Kurul'da Kürtçe konuştu. Ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil bu Meclis çatısı altında yasak sayılıyor. Tutanaklara 'X' yazıyorlar. İki cümle Süryaniceye de tahammül edemedi bazıları. Hangi mahalleden hangi görüşten olursa olsun herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşıdır." dedi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, dün TBMM'de basın toplantısı düzenledi. TBMM'de Kürtçe ve Süryanice konuşulmasına ilişkin tartışmalara değinen Babacan, "Ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil bu Meclis çatısı altında yasak sayılıyor. Tutanaklara 'X' yazıyorlar. İki cümle Süryaniceye de tahammül edemedi bazıları. Hangi mahalleden hangi görüşten olursa olsun herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşıdır." ifadelerini kullandı.
BABACAN'DAN AKŞENER'İN "KORKAK" ÇIKIŞINA TEPKİ
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Biz muhalefet bloku olarak büyük bir inançla girdiğimiz genel seçimlerde arzu ettiğimiz başarıyı yakalayamadık. Seçim sonuçları sadece muhalefeti destekleyen seçmenlerde değil, aktif siyaset yapan birçok insanda da hayal kırıklığı ve umutsuzluk yarattı bunun da farkındayız. Seçim sonrası muhalefet partilerin kendi iç tartışmaları, partilerin birbirlerini suçlama yarışı bu hayal kırıklığını daha da derinleştiriyor. Şurada seçime üç ay kalmış daha dün masada oturanların birbirleriyle ilgili neler söylediklerini neler yaptıklarını büyük bir hicapla izliyoruz. Dün elini tuttuğunuza bugün 'düşman' derseniz güven oluşturamazsınız. Dün 'adayımdır' dediğinize bugün 'korkak' derseniz güven oluşturamazsınız" dedi.
"KÜRTÇE İFADELERİ MECLİS TUTANAĞINA 'X' DİYE YAZIYORLAR"
Babacan açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de bazıları sadece hamasetten ibaret görüyor. Siyaset eşittir hamaset onların gözünde. Bunlar ülkesi için zerre faydalı iş yapmayan insanlar. Tüm insani değerleri ayaklar altına alıyorlar. Kendilerine bir gün Kürtleri bir gün sığınmacıları hedef alıyorlar. Onlar kendi kimliklerini düşmanlıklar üzerine inşa ediyorlar... Fikir üretmeyenler çareyi düşman üretmekte buluyor. Bunun en son örneğini bütçe döneminde de yaşıyoruz. Önce bir Kürtçe krizi yaşadık. Bir partinin Eş Genel Başkanı, Genel Kurul görüşmelerinde Kürtçe konuştu. Çok büyük ayıp değil mi? Ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil bu Meclis çatısı altında yasak sayılıyor. Tutanaklara 'X' yazıyorlar. Fransızcayı, İngilizceyi bilenler konuşulduğunda tanıyanlar. Ülkemizde milyonlarca insanın konuştuğu dilin hangi dil olduğunu bilmiyor...
"İKİ CÜMLE SÜRYANİCEYE TAHAMMÜL EDEMEDİLER"
Bu konuşmaların benzerini Meclis çatısı altında muhalefetten de görüyoruz. Bizim mücadelemiz bir zihniyet mücadelesi. Biz ayrımcı, otokrat, otoriter zihniyeti toptan reddediyoruz. En son örneğini Milletvekili George Aslan'ın ülkemizde yaşayan Rum, Ermeni ve Asuri Süryanileri Noelini ana dilinde kutladıklarında gördük. İki cümle Süryanice 'ye de tahammül edemedi bazıları. Bizim demokrasi hedefimizde Kürt, Türk, Arap, Çerkez fark etmez. Müslüman, gayrimüslim fark etmez Sünni, Alevi fark etmez. Muhafazakar, seküler fark etmez. Milliyetçi, liberal sosyalist hiç fark etmez. Hangi mahalleden hangi görüşten olursa olsun herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşıdır."