AKPM'de, Ukrayna'da insan hakları ihlalleri paneli düzenlendi -

Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu üyesi Valeriya Lutkovska, Rusya'nın Kırım'ı işgal gerekçesinin aksine orada yaşayan, Rusça konuşan halktan komisyona hiçbir başvuru yapılmadığını söyledi.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM), Ukrayna'da insan hakları ihlalleri hakkında bir panel düzenlendi. Fransa'nın Strasbourg kentinde AKPM'nin yaz oturumunda verilen panelde, Kırım Tatarlarının lideri ve Ukrayna Meclisi Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu üyesi Valeriya Lutkovska, Ukrayna'daki insan hakları ihlallerini konuştu.

Lutkovska, Ukrayna Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu'nun, Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Ukrayna'nın doğusunda yaşananları başından beri yakından takip ettiğini ve konuyla ilgili çalışmalarda bulunduğunu söyledi.

Rusya'nın Kırım'ı, bölgedeki Rusça konuşan halkın haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle işgal ettiğini hatırlatan Lutkovska, buna rağmen Rusça konuşan halktan komisyona hiçbir başvuru yapılmadığını kaydetti. Lutkovska, buna karşın Ukrayna vatandaşlarının, devlet yetkilileriyle iletişiminin kesilmeye çalışıldığının altını çizerek bu kişilerin vatandaşlık haklarının ellerinden alındığını, sağlık, eğitim gibi temel haklardan mahrum bırakıldıklarını dile getirdi.

Bölgedeki durumun hala ciddiyetini koruduğuna işaret eden Lutkovska, Ukrayna Sağlık Bakanlığı'ndan alınan resmi verilere göre, operasyonlar sırasında 150'si asker, 2'si çocuk olmak üzere en az 250 kişinin öldüğünü ifade etti.

Panelde, gazetecilerin de Kırım'da açık bir hedef haline geldiği ve çok sayıda basın mensubunun tehditler nedeniyle bölgeden ayrılmak zorunda kaldığı kaydedildi. Birçok yayın organının ve ana akım medyanın, merkezlerini mecburen Kırım dışına taşıdığı ve oradan yayın yapmaya devam ettikleri ifade edildi. Gazetecilerin halkı galeyana getirme, kamu görevlilerine hakaret ve terör örgütüne destek verme gibi suçlamalara maruz kalmamak için Kırım'ı terk etmek zorunda kaldıkları kaydedildi.

- İnanç özgürlüğü tehdit altında

Panelde, nisanda hazırlanan "Kırım'daki insan hakları ihlalleri" isimli rapordan da alıntılar yapılırken bölgede inanç özgürlüğünün de ciddi anlamda kısıtlandığına dikkati çekildi.

Özellikle Müslüman ve Katoliklerin birtakım zorlamalarla karşılaştığına işaret edilen raporda, Ivan Sekentsov örneğine yer verildi. Sekentsov'un, Kırım'a Rusça Kur'an-ı Kerim getirdiği için, 16 Mart referandumunun hemen ardından polis tarafından yakalandığını, işkence gördüğünü ve avukat hakkının elinden alındığı kaydedildi. Valid Abu Yusuf adıyla da bilinen Sekentsov'un Kırım dışı bir bölgeye gönderildiği ve 30 yıl Kırım'a giremeyeceği yönünde tehdit edildiği belirtildi.

Kırım Tatarlarının lideri Kırımoğlu da Ukrayna ve Kırım'da yaşanan olaylardan 2 milyondan fazla kişinin etkilendiğini ve Kırım Tatarlarının şu an dünyada en kırılgan etnik grup haline geldiğini söyledi. Ukrayna bayrağının dalgalandığı tek yer olan Kırım Tatar Meclisini yıkmak için Rusya'nın çok uğraştığını belirten Kırımoğlu, Kırım halkının mücadelesi sonucu bunun engellendiğini ifade etti.

Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının da Rusya vatandaşlığına zorlandığının altını çizerek vatandaşlığa geçmek istemeyenlerin tehdit edildiğini vurguladı. Kırım Tatarlarının Rus işgalini kabul etmediğini dile getiren Kırımoğlu, üzerlerinde sadece fiziksel değil ciddi bir psikolojik baskının da olduğunu söyledi.

Bu süreçte Müslümanların da açık hedef haline geldiğini anlatan Kırımoğlu, geçen günlerde kendilerini Rusya Federal Güvenlik Servisi olarak tanıtan bir grubun, Akmescit'te bir medreseye baskın düzenlediğini, arama yaptıklarını ve birkaç bilgisayara el koyduklarını belirtti. "Kırım'da Sovyetler Birliği'ndeki gibi bir politika yürütülmeye çalışıyor" ifadesini kullanan Kırımoğlu, uluslararası toplumu bu insan hakları ihlalleri konusunda daha duyarlı olmaya davet etti.