"AKP- KCK İlşkisinin Kanıtları Savcıda"
Devlet Bahçeli, AK Parti'nin MİT yasasında yaptığı değişikliği çok sert ifadelerle eleştirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kim ne derse desin AK Parti'nin, MİT yasasındaki değişiklikle süren bir soruşturma sürecine müdahil olduğunu, kirli çamaşırlarının sergilenmemesi amacıyla panik halinde, işleyen yargısal sürece kilit vurduğunu savunarak, "Herhalde KCK'yla olan irtibatının ifşa edilmesinden büyük oranda alerji duymuştur" dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında, 'MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin, görevlerini yerine getirirken işledikleri suçlardan dolayı soruşturulmalarının Başbakanın iznine bağlayan' yasal düzenlemeyi eleştirdi. İsminin başında adalet olar iktidar partisinin, hukuk devletinin tüm icaplarını ve gereklerini berhava ettiğini ve tüm itiraz ve uyarılara rağmen rafa kaldırdığını belirten Bahçeli, "Çünkü AKP'nin istediği dokunulmaz, ilişilmez ve ulaşılmaz bir zümre oluşturmaktır. Vicdan kıblesini kaybeden, şefkat yüzünü yitiren bu kadir kıymet bilmezliğin, hukuku siyasi azı dişiyle çiğnemesi başka türlü izah edilemeyecektir" dedi.
"YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRMIŞTIR"
İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı marifetince, şüpheli zannıyla ifadeye çağrılan MİT mensuplarının kurtarılması ve korunması amacıyla alelacele bu yasal değişikliğin yapıldığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
"Kararlılıkla ifade ediyorum ki, bu yasal adım antidemokratiktir, siyasi ilkelliğin kabile mensubiyetinin bir görüntüsüdür. AKP tribünlerindeki demokratikleşme tezahüratlarının, özgürlük tempolarının ve hakkaniyet sloganlarının kuru gürültüden ibaret olduğu bir kez daha görülmüştür anlaşılmıştır. Deyim yerindeyse yavuz hırsız ev sahibini bastırmıştır."
Bahçeli, AK Parti'nin maç oynanırken kural değiştirdiğin ifade ederek, değişiklik teklifine cuma günü karar verip, salı günü komisyona getirildiğini ve birkaç gün içinde de yasalaştırıldığını söyledi. Böylece AK Parti'nin karşısına dikilen pürüzleri şimdilik teker teker bertaraf ettiğini kaydeden Bahçeli, "Ancak hukuki mücadele yolları da henüz tükenmemiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ünde yasayı anında onayladığını belirten Bahçeli, "Anlaşılacağı üzere AKP ile Çankaya arasında kurulan darağacında adaletin boynuna yağlı ilmik bir kez daha geçirilmiştir. Ama bu defa canı alınmış ve cesedi de 'Üstünlerin hukukuna son veriyoruz' yaygarası yapanların eşiğinde kalmıştır" dedi.
"CUNTA YÖNETİMLERİNİ ARATMAYACAK BİÇİMDE, KENDİ HUKUKUNU TESİS EDİYOR"
Cumhurbaşkanı Gül'ün bu tavrının, son derece sorunlu ve sorgulanması gereken bir durum olduğunu savunan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Sayın Gül'ün AKP'ye yelken olmasının, adaletsizliği düşünmeden ciro etmesinin ve adrese teslim uygulamayla hukuku yerle bir etmesinin en başta bulunduğu makamla bağdaşır bir yanı olmadığı aşikardır. Kim ne derse desin AKP, süren bir soruşturma sürecine müdahil olmuş, kirli çamaşırlarının sergilenmemesi amacıyla panik halinde işleyen yargısal sürece kilit vurmuştur. Herhalde KCK'yla olan irtibatının ifşa edilmesinden büyük oranda alerji duymuştur. Böylesi akla ziyan bir uygulamaya ancak diktatörlükle yönetilen rejimlerde tesadüf etmeniz mümkündür. Otoriterleşen bir hükümet, totaliter bir görünüm kazanan iktidar pratiği ve 'ben yaptım oldu' dayatmasını genelleştiren yönetim eğilimi dünyanın her yerinde bu tarzda hareket etmektedir. Hitler, Mussolini, Pol Pot ve Saddam deneyimlerini aratmayacak yanlılıklar, yozlaşmalar ve yanlışlıklar dizisi ne acı bir rastlantıdır ki AKP'yle tekerrür etmekte ve karşılık bulmaktadır. Bu son gelişmelerle, AKP çizmeyi ve haddini ziyadesiyle aşmıştır.
MİT, KCK, PKK, AKP arasındaki ilişkinin kanıtlarının bulunması ve savcıya ulaşması gerçekleri ortaya koymuştur. MİT mensupları hakkında yakalama kararı hemen kaldırılmıştır üzeri örtülmeye çalışılmıştır. İktidar adalet duygusunun üstüne tüy dikmiştir. Kendine göre yasa çıkarmış, günü kurtarmaya çalışmıştır. Madem Mit Kanunu'nda değişiklik yapılmıştır o halde savcılık talebine olumlu cevap verilmelidir.
Adaletin nefesini kesen, dermanını tüketen iktidar kafası, kendi hukukunu cunta yönetimlerini aratmayacak biçimde tesis etmektedir. AKP etiketli güçlüler, seçkinler, ayrıcalıklı kesimler Türk milletini hukuksuzluğun, adalet yoksunluğunun karanlıklarına vakum gibi çekmektedir. Bize göre AKP, hukukun üstünlüğünü ve gücünü değil, kendi oluşturduğu imtiyazlıların hakimiyetini kurmakla ve olgunlaştırmakla meşguldür."