Akkaya: "Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir genel seçimler gibi değerlendirilemez"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, "Genel seçimlerde isteyen hangi partiye oy verirse versin, onurudur, gururudur ama cumhurbaşkanlığı seçimleri bir genel seçimler gibi değerlendirilemez" dedi.

Akkaya, cumhurbaşkanlığı seçimi için Karadeniz Bölgesi'ndeki seçim çalışması kapsamında Çorum'daki bazı sivil toplum ve meslek örgütlerini ziyaret etti. CHP İl Başkanı Cengiz Atlas ve Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere ile bazı partililerle ilk olarak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal'ı ziyaret eden Akkaya, cumhurbaşkanı seçimi konusunda yürüttükleri çalışmaları anlattı.

Adayları Ekmeleddin İhsanoğlu'nun her geçen gün kamuoyunda daha çok tanındığını ve oylarını yükselttiğini savunan Akkaya, İhsanoğlu için Başaranhıncal'dan destek istedi.

Beraberindekilerle Çorum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yalçın Kılıç'ı da ziyaret eden Akkaya, esnafın durumu konusunda bilgi aldı.

Başkan Kılıç'ın, esnafın durumunun iyi olmadığı yönündeki açıklaması üzerine Akkaya, hükümetin politikalarını eleştirdi.

Türkiye'nin 10 Ağustos'ta önemli bir seçim yapacağını ifade eden Akkaya, cumhurbaşkanlığı seçiminin partiler üstü olmasını ve seçilecek cumhurbaşkanının da siyasetin dışından olmasını istediklerini belirtti. Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini savunan Akkaya, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı halkı kucaklayan, herkesi kucaklayan, toplumsal barışa katkı sağlayan, cumhuriyetin temel değerlerini önemseyen, kadın erkek eşitliğini savunan bir insan olmalı. Halkından korkmamalı, iç içe olmalı. 10 Ağustos önemli. 10 Ağustos'ta her şeyden önce sandığa gitmeliyiz, sandığa gittiğimiz zaman da elimizi vicdanımıza koymalıyız. Yani bu ülke bizim ve gidecek başka yerimiz yok. Bu ülkeyi hepimiz seviyoruz. Bu ülkeyi çocuklarımıza, torunlarımıza daha gelişmiş bir ülke olarak bırakmak boynumuzun borcu olmalı."

Cumhurbaşkanlığı seçiminin, genel seçimlerle kıyaslanamayacağını anlatan Akkaya, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Türkiye'de kutuplaşma arttı. Ortadan ikiye bölündük. Marketlerimiz ayrıldı, gittiğimiz kahvehaneler ayrılmaya başlandı. Daha önceden var mıydı? Siyasiler çıkar, atışırlardı ama toplum böyle ikiye bölünmüş değildi. Ortadan ikiye bölündük resmen. Siyahla beyaz gibi. Onun için buna izin vermemeliyiz. Genel seçimlerde herkes dünya görüşüne göre oy verir ama cumhurbaşkanı uluslararası arenada ve sosyal politikalarda temsil niteliğindedir. Varsa bir sorun, problem, uzlaştırıcı kimliğiyle ortaya çıkar. 2015'te genel seçimlerde isteyen hangi partiye oy verirse versin, onurudur, gururudur ama cumhurbaşkanlığı seçimleri bir genel seçimler gibi değerlendirilemez. Toplumsal uzlaşma dediğimiz büyük uzlaşma, 9 tane siyasi parti... Düşünebiliyor musunuz, CHP, MHP ile bir araya gelecek, toplumsal uzlaşma yapacak. İçerisinde komünist partisinin de olduğu, Büyük Birlik Partisi'nin de olduğu, böyle insanlar bir araya gelecek, tek aday üzerinden ortaklaşacaklar... Hiç hayal edemezdik bunları."