'Akil İnsan' Korkut: Klişe ve Sembolleri Kullanarak Bir Yere Varamayız
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Sekreteri Levent Korkut ile üyesi Ahmet Gündoğdu, kentteki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle biraraya geldi.
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Sekreteri Levent Korkut ile üyesi Ahmet Gündoğdu, kentteki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle biraraya geldi. Korkut, "Türkler'in ve Kürtler'in kardeşliği aktif hale getirmenin tek yolu, sorunları birlikte ele almak, çözüm geliştirmek. Klişe ve sembolleri kullanarak hiçbir yere varamayız. Eğer Cumhuriyet'i savunacaksak bunu eşit vatandaşlık temelinde savunmalıyız" dedi.
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Sekreteri Levent Korkut ile üyesi Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kentteki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle Almira Otel'de biraraya geldi. Toplantıda konuşan Ahmet Gündoğdu, Akil İnsanlar heyetinin amacının terörle mücadele etme, bataklığı kurutma, özgürlükleri genişletme olduğunu söyledi. Bu amacı da millet adına gerçekleştirdiklerini ifade eden Gündoğdu, 63 akil insanın dünyada başka hiçbir gerekçe ile bir araya gelemeyeceği farklı düşünceden, ideolojiden, kesimden insanlar olduğunu vurguladı.
Akil insanların ortak noktasının terörün bitmesini istemek olduğunu söyleyen Gündoğdu, "Bataklığın kurutulmasına yönelik önerilerimiz, çok farklı olabilir. Ancak biz milletin görüşünü buluşturmak istiyoruz. Bu milletin en az yüzde 99'u 'Bu sorun bitsin' diyor ama bu yüzde 99'un içerisinde 'Sorun bitsin ama ben şuna karşıyım. Şu kaygılarım var' gibi gerekçeler ortaya koyuyorlar. Bunlar bizim için çok önemli" dedi.
Bu sürece karşı koyanların, fikren karşı koymalarının kendileri için mükemmel bir destek olduğunu kaydeden Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Çünkü biz 76 milyon Türkiye'yiz. Gemi su alırsa, Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, hep birlikte zarar edeceğiz. Bu ülkenin Kürtlük ya da Türklük adına ortaya çıkan, ırkta birşeyler arayarak, insani değerleri devre dışı bırakan her illegal yapılanma bu millete topyekün zarar vermiştir. Belki de Türk Ergenekonunu da, Kürt Ergenekonunu da bitirince Türkiye rahat edecek diyebilmeliyiz, diyoruz. Kürt kardeşlerimiz, JİTEM'in, Ergenekon'un yapmış olduğu katliamların faturasını, Türk ırkına çıkarmayacak, Türk kardeşlerimiz de PKK terör örgütünün yapmış olduğu katliamları Kürt kardeşlerine, Kürt ırkına çıkarmayacak. Eğer bunu başarabilirsek, sanırım sorundan beslenenlerin bayram ettiği miletin ağladığı bir tablodan, çözümden, geleceğin açık olmasından, ölümlerin bitmesinden, eline kına yakarak gönderdiğimiz yavrularımızın acı haberlerinin sona ermesinden topyekun bu millet kar elde edecek, barış kazanacak. Barışın kazananı çoktur. Ancak öldürmenin kaosun terörün kazananı, silah tüccarlarıdır, illegal yapılanmalardır. Kaybeden de millettir."
'SORUNUN NEDENİ HALK DEĞİL'
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Sekreteri Levent Korkut ise kendilerinin akil insanlar sıfatını çok da benimsemediklerini, kendilerini daha çok diyalog grubu olarak görerek, hareket ettiklerini söyledi. Asıl akil olanın halk olduğunu ifade eden Korkut, şöyle konuştu:
"Günümüz demokrasilerinde temel olanın, görüşü ne olursa olsun, bir ortak paydanın toplumda oluşması. Bu ortak noktaya demokratik, sosyal değerlerimizi, hukuk devletini, insan haklarını koyabiliriz. Ancak ne yazık ki Türkiye'de herkesin paylaştığı ortak değerlerin son derece az olduğunu, kötü bir sembolizme indirgenidiğini, günlük olaylarda ortak edğerlerimizden hareketle, ortak çözümler geliştirme yeteneğimizin çok zayıf olduğunu gözlemliyoruz. Bunun nedeni halk değil. Bunun nedeni Türkiye'nin uzun yıllardır yaşamış olduğu vesayetçi sistemler ve halkın biraraya gelerek konuşmasını engelleyen gelişmeler."
'SİYASİ RİSK ALAN İKTİDARA 'HAYIR' DİYEMEZDİK'
Bu çözüm adımının, daha genel bir projenin, Türkiye'nin demokratikleşmesi, sivil topluma dayalı, yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya şekillenen bir demokrasiye dönüşmesinin çok önemli bir merhalesi olduğunun altını çizen Korkut, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu adımın arkasında bir siyasi iktidar durmakta. Risk alan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidar, siyasi irade gösteriyor ve 'Ben bu işin arkasındayım' diyor. Bu aslında siyaseten bir risktir ve daha çok zarar getirebilir. Bu riski alan bir siyasi iktidara biz akil insanlar heyeti olarak 'Hayır' diyemezdik. Çünkü biz öteden beri barışçıl çözüm yollarının da kullanılmasını savunduk. Aslında bunu eski Genelkurmay Başkanları da ifade etti. 'Bu iş askerle olmaz. Bunun olabilmesi için sosyal, iktisadi başka meselelerin de olması lazım. Güvenlik tedbirleri ile bir yere kadar' dediler. Bu riski birisinin alması gerekiyordu ve bugüne kadar alan olmadı. Bu iktidar bu riski almıştır" diye konuştu.
Türkiye'de demoratik bir geleneği olmadığını ifade eden Korkut, insanların mağduriyetini dikkate almadan, çözümlerin geliştirilmesinin çok zor olduğunu söyledi. Bu çözüm için 2000 yılından bu yana ortamın hazırlandığını kaydeden Korkut şunları söyledi:
"Türkiye'de Türklerin ve Kürtlerin kardeşliği aktif hale getirmenin tek yolu, sorunlar varsa bunları birlikte ele almak, çözüm geliştirmek. Klişe ve sembolleri kullanarak hiçbir yere varamayız. Eğer Cumhuriyet'i savunacaksak bunu eşit vatandaşlık temelinde savunmalıyız. Çünkü Cumhuriyet bir vatandaşlık sistemidir. Eğer vatandaş kendisini eşit hissetmiyorsa, burada Cumhuriyet'i geliştirmek, eşitilğin sağlanması gerekir. Eşitliği sağlamıyorsa sadece adı Cumhuriyet olarak kalacaktır. Bunu kabul edemeyiz. Türkiye'nin hiçbir zaman niteliksiz, içeriksiz bir cumhuriyete, demokrasiye, hukuk devletine tahammül edemez. Konumu geçmişi ve değreleri açısından bu mümkün değildir."
IA,BC,FK(FK/SS) - Bursa