Haberler

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çözüm süreci üzerinden 6, 7 Ekim provokasyonları yapanlar ya da o provokasyonlar üzerinden Türkiye'nin batısını, İç Anadolu'yu ve diğer bölgeleri tahrik edenler bir daha eğer olağanüstü hal rüyası görüp, 'bu olağanüstü hal döneminde bizler de siyaseten rant kazanırız' diye düşünüyorlarsa işte AK Parti Grubu adına söylüyoruz; biz buradayken bir daha bu ülkede olağanüstü hal yaşanmayacak.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çözüm süreci üzerinden 6, 7 Ekim provokasyonları yapanlar ya da o provokasyonlar üzerinden Türkiye'nin batısını, İç Anadolu'yu ve diğer bölgeleri tahrik edenler bir daha eğer olağanüstü hal rüyası görüp, 'bu olağanüstü hal döneminde bizler de siyaseten rant kazanırız' diye düşünüyorlarsa işte AK Parti Grubu adına söylüyoruz; biz buradayken bir daha bu ülkede olağanüstü hal yaşanmayacak. Her şey normalleşecek. Meralar boşalmayacak, köyler boşalmayacak, insanların onuru zedelenmeyecek" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, "17, 25 Aralık kumpasları, MİT operasyonları, dışişleri dinlemeleri ile ihanet çeteleri çalışırken geçen yıl kararlı bir şekilde 30 Mart seçimlerine yürüdüklerini" belirterek, şöyle devam etti:

"Birçok hesaplar yapıldı, aynen 2002'de olduğu gibi. Hani Genel Başkanımız milletvekili olmadığı için Başbakan olamaması sebebiyle o zaman AK Parti grubu dağılır diye düşünenler olduğu gibi, hani 2007'de e-muhtıra olduğunda AK Parti grubu sarsılır diye düşünenler olduğu gibi. Birileri sarsıldı ama AK Parti Grubu sarsılmadı. Hani parti kapatma davası açıldığında AK Parti'den büyük bir kopuş olur, herkes tek tek kendi şahsi hesabı içine girer diye beklentiler olduğu gibi. Geçen sene de birileri '30 Mart seçimlerinde bunlar yüzde 30'lara düşerler ve parçalanırlar' diyordu. Biz düşmedik ve parçalanmadık. Düşürecek olan da  kaldıracak olan da Allahımızdır, milletimizdir. Sonra o olmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken adaylar arasındaki ihtilaflar ve parti içindeki parçalanmalar sebebiyle bu grup birliğini, beraberliğini bozar diye düşündüler. O da olmadı. Sonra olağanüstü kongreye giderken ve Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı görevleri tevdi edilirken, değişim yaşanırken iç ihtilaf çıkar diye beklediler ve işte aynen Hz. Musa'nın, Hz. Peygamber'in, Gandi'nin daha yakın zamanlarda Martin Luther King'in, bizim Horasan erenlerinin, istiklal ordularının omuz omuza vermesi gibi AK Parti grubu omuz omuza verdi, mahviyet içinde davasını şahsi hesaplarının önüne aldı ve bütün hesapları boşa çıkardı.

Sonra 62. hükümeti kurduk. o günden bugüne de AK Parti içinde bir şekilde tereddüt oluşur, parçalanma yaşanır diye düşünenler hep rüya gördüler. Onlar rüyalarıyla uğraşsınlar, biz gerçekle tarihi yazmaya devam edeceğiz. Sonra şöyle düşündüler 3 dönemciler, küskünler hani Türkiye'de siyasette bir küskünler tabiri vardır, seçim yaklaşırken listeye giremeyeceğini düşünenler bir grup oluşturur 'acaba seçim için bir başka partiyle işbirliği yapabilir miyiz, ayrı bir baş çekebilir miyiz' diye. Yaşandı bu, çok yaşandı. Hemen hemen bizden önce her seçimde yaşandı. Beklediler, ki ilk defa 3 dönem olarak devam etmeyecek olanlar zaten bilindiği için kendi aralarında bir küskünler grubu oluşturur, geçmişteki küskünler grubu gibi siyasi matematiği değiştirirler. Bilmedikleri şu, bizim için siyaset bir matematik meselesi değil, bir felsefe, bir inanç meselesidir. Ve  nitekim aylardır bunun hesabını yaptılar ama boşa çıktı. Ben 3 dönem milletvekilliğini tamamlamış olacak olan bu asil kardeşlerimize, dava arkadaşlarımıza bir kez daha bütün AK Parti Grubu adına, vefat etmiş olan kardeşlerimizin maneviyatları adına da ve milletimiz adına da teşekkür ediyorum. Gerçek bir vakar, edep ve ahlak dersi verdiler. Bir teki dahi bu iradeyi tartışmadı. Bir teki dahi çıkıp şahsi hesap içine girmedi."

AK Parti arması

Davutoğlu, geçen hafta grup başkanvekilleriyle "bütün bu büyük mirasi temsil eden bu dava arkadaşlarına torunlarına da intikal edeceğini düşünerek ve ümit ederek bir AK Parti arması, tarihi referanslı özel sembolik bir arma hediye etmeye karar verdiklerini" bildirdi.

Daha sonra, Meclis Başkanlığı yapmış olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'a grup adına armaları takdim eden Davutoğlu, grubu, eski Meclis başkanlarını ayakta "hoşgeldiniz" demeye davet etti.

Davutoğlu, armaları takdim ettikten sonra devam ettiği konuşmasında, armanın şu an Meclis Başkanı olan Sayın Cemil Çiçek ile 3 dönemi tamamlayanlara tek tek tevdi edileceğini  söyledi. Davutoğlu, armaya ilişkin, "Bu tasarım Çanakkale ve diğer dönemlerde verilen, takdim edilen beratlarla da özdeş, onlardan esinlenerek yapılan bir tasarım" dedi.

"Bu bir emeklilik beratı değil, yeni bir başlangıç beratı"

Bunun bir emeklilik beratı değil, aksine yeni bir başlangıç beratı olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bu şu demektir; sizden aldığımız mirası bir sembol olarak size tevdi ediyoruz ve bundan sonra bu miras birlikte en yüksek zirvelere taşınacaktır. İşte AK Parti böyle bir kadro, emek vereni unutmaz, vefa gösterir, ter dökeni unutmaz onları hayırla anar, vefat edeni unutmaz onların ruhlarını şad eder. Bizde gıybet, bizde tuzak, bizde fraksiyonlar, bizde kulisler yoktur. Bizde hayır yolunda yürümek, hayır düşünmek ve helalleşmek vardır. Çünkü bu mesele bizim şahsi davamız değildir. Bu mesele bizimle başlamadı, bizimle bitmeyecek. Bu mesele bir zümrenin, bir mezhebin, bir etnik grubun meselesi değildir. Onun için zikrettim bütün o tarihi yürüyüşleri. Bizler bütün o kadim yürüyüşlerden ilham aldık, bugünkü özgürlük öncüleriyle birlikte yürüyoruz. Türkiye'de mazlum milletlerde ve insanlıkta aksülamel bırakacak bir büyük değerler sisteminin siyasi hareketiyiz. Hiç hesap etmesinler bu hareket hiçbir zaman kendi içinde farklı görüşler olsa bile bunları tartışacak ama ihtilafı bölünmeye, parçalanmaya dönüştürmeyecek. Demokratik olarak her şeyi tartışacak ama birlik ve beraberlik davasını her türlü davanın üzerinde tutacak. Bizim davamız şahsi bir dava değildir."

"Hayal ettikleri en üst düzeyin 10 puan üzerinde, seçime giriyoruz"

Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon mülakatında "En büyük hayalim Başbakan olmak" dediğini anımsatarak, şunları söyledi:

"Bakınız 'hayalimiz iktidar olmak' demiyor veya 'hedefimiz iktidar olmak' demiyor. Meselesi şahsi. Olacak, olacak kendisi Başbakan olacak. Eğer çok arzu ediyorsa 23 Nisan yaklaşıyor bir günlüğüne verebiliriz. Hani yüce Hakan Fatih Sultan Mehmet Han'ın dediği gibi 'bizim gücümüzün eriştiği yere onların hayalleri erişmez, biz gerçek başbakanlar gördük bu kürsüde, onlar hayali başbakan arıyorlar. Bir de hedefi gösteriyor, CHP olarak hedefiniz ne diyor? 'Yüzde 35' diyor. Biz başlarken yüzde 36.5, yüzde 37 ile başladık. Bizim başladığımız yere gelmek onun en büyük hedefi. Şimdi AK Parti anketlerine bakanlar ki o anketleri bütünüyle düzeltecek ve doğru eksene oturtacak olan milli iradedir ve 7 Haziran'da - hani geçmiş anketlerdeki sükutu hayaller gibi yine yaşarlar- yüzde 45 civarına iniyor görünen bazı kasıtlı anketler olduğunda zil çalıp oynuyorlar, AK Parti düşüyor diye. Bizim için düşündükleri en alt düzey, onların ulaşmayı hayal ettikleri en üst düzeyin 10 puan üzerinde, seçime böyle giriyoruz.

Hiçbir ankette de daha CHP yüzde 25 bile yakalamış değil. İşte hayalleri bu. Hayalleri şahsi, meseleleri şahsi, çıkarları şahsi. Bizim ise gerçeklerimiz dahi 77 milyonun üzerinde ittifak ettiği gerçekler ve bu gerçekler üzerinde yürüyoruz. İşte AK Parti Grubu böylesine köklü bir dönüşümün öncüsü olan bir gruptur."

"Hiçbir milletvekillinin bu salonlarda onurlarının çiğnenmesine izin vermeyeceğiz"

"Sizin 24. dönem olarak temsil ettiğiniz, 23. dönem ve 22. dönemdeki seleflerinizden aldığınız ve inşallah 25. döneme de tevdi edeceğiniz bu misyonda neler gerçekleştirildi?" diye soran Davutoğlu, 28 Şubat gibi Türk demokrasisinin ve insanlık onurunun ayaklar altına alındığı bir dönemden bugünlere gelindiğini söyledi.

Davutoğlu, 12 yıl önce 28 Şubat'ın bütün izlerinin yaşandığına dikkati çekti. Meclis'te bir Başbakan'ın, bir hanımefendiye dönük olarak "bu kadına haddini bildirin" dediğini anımsatan Davutoğlu, bir kadını engellemeyi erkeklik ve yiğitlik zanneden bir güruhun da kürsünün önüne geçtiğini ve bir blokaj uyguladığını kaydetti.

O resmi hatırlayıp 12 senede AK Parti'nin gerçekleştirdiği büyük demokratik devrimi anmamanın mümkün olmadığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"İşte şimdi kimse hiçbir kadına bu kürsüden 'dışarı, dışarı' diye seslenme cüreti gösteremiyor. Çünkü bu kürsüde erkek ve kadın yiğitler var. Bugün bu salonda olduğu gibi, geçtiğimiz yıldan itibaren Meclis Genel Kurulu'nda olduğu gibi inşallah 7 Haziran seçimleriyle birlikte de olacağı gibi ve bundan sonra hep olacağı gibi başı açık, başı örtülü onurlu kadınlarımız bu salonları doldurmaya devam edecek. Kadınlık onuru adına ayağa kalktığını söyleyenler o gün şahsiyeti, düşüncesi, kimliği ne olursa olsun kadınlık onuru zedelenen bir değerli milletvekiline sahip çıkmamışlardı. Biz işte buradan söylüyoruz bu Meclis'e giren herkes milletten aldığı oy ve destek dolayısıyla düşüncesi, etnik kimliği, inancı ne olursa olsun onuruna sahip çıkılacaktır. Bizim en büyük hasmımız olsa bile kimsenin ve hiçbir milletvekilinin bu salonlarda onurlarının çiğnenmesine izin vermeyeceğiz. Onların onurunu korumak kendi onurumuzu korumaktır."

Davutoğlu, demokrasinin bütün bu çetrefil yollardan geçerek bugüne geldiğini söyledi.

"İlk iş OHAL'i kaldırmak oldu"

İktidara geldiklerinde 1987 yılından bu yana 46 kez uzatılan OHAL olduğunu anımsatan Davutoğlu, yaptıkları ilk işin bunu kaldırmak olduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Hani şimdi çözüm süreci üzerinden 6, 7 Ekim provokasyonları yapanlar ya da o provokasyonlar üzerinden Türkiye'nin batısını, İç Anadolu'yu ve diğer bölgeleri tahrik edenler bir daha eğer olağanüstü hal rüyası görüp, 'bu olağanüstü hal döneminde bizler de siyaseten rant kazanırız' diye düşünüyorlarsa işte AK Parti Grubu adına söylüyoruz; biz buradayken bir daha bu ülkede olağanüstü hal yaşanmayacak. Her şey normalleşecek. Meralar boşalmayacak, köyler boşalmayacak, insanların onuru zedelenmeyecek, demokrasi ayaklar altına alınmayacak" dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika
400 bin kişinin GSS prim borçları için af geliyor

Af geliyor! 400 bin kişinin tüm borçları silinecek

Türkiye, Somali'de uzay üssü kuracak

Erdoğan müjdeyi verdi! Türkiye o ülkede uzay üssü kuracak

Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Bebeğini biberona tiner koyarak öldüren anne çorbasına da çamaşır suyu dökmüş

Bebeğini tiner içirip öldüren anne bununla da yetinmemiş

title