Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Sıkıyönetim ilanı Güney Kore'yi karıştırdı! Başkan Yoon'un yardımcıları istifa etti, sokaklar yangın yeri

Üst düzey isimlerin hepsi istifa etti, atılan sloganlar sokakları inletti

AK Parti Milletvekili: BM Gazze'deki soykırıma karşı bir şey yapmalı

AK Parti Milletvekili: BM Gazze'deki soykırıma karşı bir şey yapmalı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, Birleşmiş Milletlerin (BM) Gazze'de yaşanan soykırıma karşı artık bir şey yapması gerektiğini belirterek, "Bugün Gazze'de yaşananla 1995'te Bosna'da yaşanan Srebrenitsa Soykırımı arasında ne fark var?" dedi.

Ak Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, Birleşmiş Milletlerin (BM) Gazze'de yaşanan soykırıma karşı artık bir şey yapması gerektiğini belirterek, "Bugün Gazze'de yaşananla 1995'te Bosna'da yaşanan Srebrenitsa Soykırımı arasında ne fark var?" dedi.

Yıldırım, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, binlerce kişinin katledildiği Srebrenitsa Soykırımı'nın Avrupa'da hukuksal olarak belgelendiğine işaret etti. Uluslararası Adalet Divanının 2007 yılında bunu bir soykırım olarak kabul ettiğini söyleyen Yıldırım, "Birleşmiş Milletler (BM) ise 23 Mayıs 2024 tarihinde, 11 Temmuz gününü '1995 Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma Günü' olarak kabul etmiştir. BM'nin bunu bu şekilde kabul etmesi kıymetlidir, önemlidir." dedi.

BM'nin bu tür olaylardan sonra bunu bir soykırım olarak kabul etmesinden ziyade bu soykırımlar yapılırken "dur" demesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, BM'nin bu misyonunu kullanmadığını belirtti.

"Gazze'de yaşananla Bosna'da yaşanan arasında ne fark var?"

BM'nin bu tutumunun, kendini aklamaya dönük bir yaklaşım olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Bugün benzer olayın Gazze'de yaşandığı aşikar. Yüzde 70'i çocuklar ve kadınlardan oluşan yaklaşık 36 bin insan katledilmiştir. 80 binden fazlası yaralanmış ve birçok insan da evini terk etmek zorunda kalmış. Bugün Gazze'de yaşananla 1995'te Bosna'da yaşanan Srebrenitsa Soykırımı arasında ne fark var? Yine bakıyorsunuz silah üstünlüğü olan taraf, güçlü olan devletlerin desteklediği hatta cesaretlendirdiği İsrail'in orada masum halka dönük ciddi bir savaşını ve soykırımını görüyoruz. Ama bugün, 'Bunu biz görüyoruz, tüm dünya görüyor da acaba BM neden görmüyor?' diye sormadan edemiyoruz."

Yıldırım, Gazze'de yaşanan soykırıma karşı BM'nin artık bir şey yapması gerektiğini de dile getirdi.

Beşikçioğlu'na 15 Temmuz tepkisi

Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'da darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Yıldırım, bu darbe girişimin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla millet tarafından önlendiğini kaydetti.

Darbe girişimine direnen 253 insanın şehit edildiğini, 2 bin 700 insanın gazi olduğunu bildiren Yıldırım, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere de acil şifalar diledi.

Ankara'da darbe girişiminin engellendiği noktalardan birinin Etimesgut ilçesi olduğunu aktaran Yıldırım, Etimesgut halkının darbeye direndiğini ve zırhlı araçların darbeye karışmasını engellediğini vurguladı.

Bu sırada 10 polisin ve 14 sivil vatandaşın şehit olduğunu, 125 vatandaşın yaralandığını kaydeden Yıldırım, CHP'li Etimesgut Belediyesinin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde herhangi bir etkinlik yapmayacağına dair kararının kendilerini üzdüğünü belirtti.

Yıldırım, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu'na tepki göstererek, şunları söyledi:

"Senin bu açıklaman ne anlama geliyor? Kimi sevindirmeye çalışıyorsun, kime mesaj vermeye çalışıyorsun, amacın ne? Hele hele Etimesgut gibi bir yerde, böyle bir günde bir etkinlik yapmayabilirsin ama en azından bir anma programı yapmanız gerekir. Çünkü orada 24 şehit vermişiz, 125 gazimiz var. Bunların hatırı yok mu? 'Sen FETÖ'cüleri mi sevindirmeye çalışıyorsun' diye sormazlar mı?"

"Tarih Ayasofya'nın yeniden cami olmasını yazacak"

Yıldırım, 4 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açıldığını hatırlattı. Bunun Türkiye tarihinde önemli bir kırılma noktası, bir mihenk taşı olduğuna dikkati çeken Yıldırım, Ayasofya'nın cami olarak tekrar ibadete açılmasının hem dini hem siyasi hem hukuki hem diplomatik yönleri olduğunu söyledi.

Yıldırım, "Bundan sonraki süreçte tarih bizleri, Cumhurbaşkanımızı, AK Parti'yi yazacak, Ayasofya'nın yeniden cami olmasını yazacak ve toplumu buna karşı reaksiyonunu, buna karşı teveccühünü yazacak." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Politika
title