AK Parti'li Ravza Kavakçı Kan: "Doğan Grubunun Evimde Kocaman Bir Arşivi Var"

AK Parti Milletvekili ve AK Parti Istanbul 1'inci Bölge Milletvekili Adayı Ravza Kavakçı Kan, kardeşi Merve Kavakçı'nın TBMM'de yaşadığı başörtüsü skandalı günlerini tüm detaylarıyla anlattı. Kan, yaşadığı üzüntüyü dile getirerek, "Arzu edenleriniz, üzülmeyin ama o dönemin şöyle bir Doğan Grubu medya gazetelerine, 2 Mayıs'a bakın. 1 hafta sonrasına bakın, her güne bakın demeyeceğim her günü gönül kaldırmaz. Evimizde kocaman bir arşiv var" dedi.

AK Parti İstanbul Milletvekili ve AK Parti İstanbul 1'inci Bölge Milletvekili Adayı Ravza Kavakçı Kan, Üsküdar'da üniversite öğrencileriyle buluştu. Kan burada, öğrencilerin sorularına cevap verirken, kardeşi Merve Kavakçı'nın TBMM'de yaşadığı başörtüsü skandalıyla ilgili tüm detayları anlattı. Doğan Medya Grubu'nun o günlerdeki yayınlarının tamamını evlerinde arşiv olarak sakladığını belirten Kan, Türkiye'de bazı odaklar tarafından yürütülen algı operasyonlarına dikkat çekti.

"SON CÜMLEYİ EZBERE BİLİYORUM"

AK Parti İstanbul Milletvekili Kavakçı, ailesinin yaşadığı o zor günleri şu sözlerle anlattı:

"Merve Hanım, başörtülü oy istediği halde, Yüksek Seçim Kurulu'na başvurduğu şekilde resimdeki görüntüsüyle Meclis'e geldiğinde hepimizin zihinlerine kazanan bir konuşmanın, bir hitabın muhatabı oldu. Konuşma şöyleydi, dönemin Başbakanı tarafından yapıldı. 'Kadınların özel hayatında giyim kuşamına kimse karışamaz. Ama burası, burasından kastı Türkiye Büyük Millet Meclisi, burası devlete meydan okunacak yer değildir. Burası devletin en yüce makamıdır.' Belki kelime hataları yapıyorum. Ama son cümlemde hatam yok, ezbere biliyorum; lütfen bu kadına haddini bildirin."

Konuşmasının devamında "Orada had bildirilen sadece bir İstanbul 1'inci Bölge Milletvekili değildi" diyen Kan, Doğan Medya Grubu'nun o günlerde yaptığı haberleri hatırlattı. Kan, "Arzu edenleriniz, üzülmeyin ama o dönemin şöyle bir Doğan Grubu medya gazetelerine bakın. 2 Mayıs'a bakın. 1 hafta sonrasına bakın, her güne bakın demeyeceğim her günü gönül kaldırmaz. Evimizde kocaman bir arşiv var" diye konuştu.

"Merve Kavakçı'ya onun şahsına haddinin bildirilmesinin üzerinden 16 sene 21 gün geçti" diyen AK Parti'li Kan, "Ve 23 Haziran 2015'te, benim gibi sizlerin de oylarınızla seçilmiş başörtülü vekillerimizin mecliste yemin etmesiyle beraber, had bildirme kampanyası resmen tarihin kara sayfalarına gömüldü" şeklinde konuştu.

"İSRAİL'E 'SİZ KATİLSİNİZ' DİYEN BİR DEVLET BABA GELDİ"

Kan, yasakçı bir devlet geleneğinden özgürlükçü bir devlet anlayışına gelindiğine dikkat çekerek, "Ben Kürdüm demek yasaktı. Kürtçe konuşmak yasaktı. Anneye, evladıyla ne dilde konuşacağı konusunda baskı vardı. Ama aradan seneler geçti. O benim çocukluğumda büyüdüğüm suratsız, korkutan, tedirgin eden devlet babanın yerine benim hizmetimde olan, mazlumla gözyaşı döken, annesinin ayağının altını öpmeyi tavsiye eden, İsrail'e siz katilsiniz ancak adam öldürmeyi bilirsiniz diyen, zalimin karşısında dimdik duran, ama mazlumun yetimin karşısında çocuk gibi boynu bükük gözyaşı dökebilen, korktuğunda biraz belki çekindiğimiz ama korktuğumuzda kollarını açacağından emin olduğumuz bir devlet baba geldi" şeklinde konuştu.

"İYİ TERÖRİST, KÖTÜ TERÖRİST"

Türkiye'de bazı odakların algı yönetimi yaptığına dikkat çeken AK Parti İstanbul 1'inci Bölge Milletvekili Adayı Ravza Kavakçı Kan, "Algı yöneticileri bizim akıllarımızla dalga geçiyor. Bir kısmımız buna maalesef izin veriyor. On yıllardır terörle mücadele etmiş ve evet kendi vatandaşına da eziyet etmiş bu ülkede, bu eziyeti telafi etmek için uğraşan bir iktidar var şu anda. Bu ülkede bize terör örgütünün adı DAEŞ olsun, adı PKK olsun, DHKP-C olsun, El Kaide olsun hiç fark etmez. Terör örgütlerinin bazılarının iyi olduğunu, aslında o kadar da kötü olmadığını yönünde bize yayın yapıyorlar. Sonra, sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör örgütüyle işbirliği yapıyormuş gibi anlatıyorlar ve böyle bir algı yönetimiyle bizimle dalga geçiyorlar" şeklinde konuştu.

"BEN KÜRT'ÜM, KİMSEYE KÖTÜLÜK YAPMADIM"

Kan, bir ev sohbetinde yaşadığı ve kendisini üzüntüye boğan bir hatırayı da şu sözlerle anlattı:

"Dün akşam bir ev sohbetindeydik. Orada bir hanımefendi gözleri doldu, kimliğini açıklama ihtiyacı duydu. 'Ben Kürt'üm dedi, ben kimseye kötülük yapmadım' dedi. Benim içim niye yandı biliyor musunuz? O hanımefendiye öyle bir açıklama yapma mecburiyetinde bırakan nedir? Onu böyle inciten nedir? Bizi birbirimize düşürmeye çalışan nedir?" - İSTANBUL