AK Parti'li Hamzaoğulları'nın Açıklamaları
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Süleyman Hamzaoğulları, Van belediye başkanının tutuklanması ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in tutuklamayla ilgili yaptığı açıklamaları eleştirdi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Süleyman Hamzaoğulları, Van belediye başkanının tutuklanması ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in tutuklamayla ilgili yaptığı açıklamaları eleştirdi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Hamzaoğulları, basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaoğulları, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın tutuklanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kesinlikle ve kesinlikle siyasetçilerin önünün kapanmaması gerektiğini düşünüyorum. Van belediye başkanının gözaltına alınmasının, tutuklanmasını ben üzüntüyle okudum, üzüntüyle takip ettim. Belediye başkanı olur, belediye meclis üyesi olur, meclis üyesi olur, genel başkan olur, milletvekili olur eğer sizin tutukladığınız kişi belediye başkanı ise bunu iki kez düşünmeniz lazım. Osman Baydemir'in AK Parti milletvekilleri ile ilgili söylediği sözü açıkçası yadırgadım. Kimsenin kimseye hakaret etme hakkının olmadığını düşünüyorum. Birileri nasıl biz kalkıp, 75 milyonun tükürüğü ile sizi boğarız diyorsa, birilerinin de kalkıp biz AK Parti milletvekillerine bundan sonra tükürürüz demesi aynı ölçüde benim yadırgadığım, tasvip etmediğim sözlerdir" dedi.
"KÜRT SORUNUNU SİYASET ÜSTÜ GÖRÜYORUM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile Kürt sorunu hakkında görüşmesine değinen Hamzaoğulları, Kılıçdaroğlu'nun böyle bir hamle yapmasının çok önemli olduğunu söyledi. Hamzaoğulları, "İnşallah tüm partilerle, sadece mecliste grubu olan partiler değil, kimler katkı sunmak istiyorsa o kişilerle beraber mutlaka ve mutlaka masaya oturmak gerekiyor. BDP'siz olmaz. İnşallah MHP de sürece katılır. Ama bu süreç ne BDP'ye ne MHP'ye takılmamalı. Bu süreç mutlaka devam etmeli. Ben tüm samimiyetimle söylüyorum. Kürt sorununu siyaset üstü görüyorum. Kimsenin tekelinde değil bu sorun. En fazla Kürtlerden ben oy aldım, ben az aldım demeksizin artık bu akan kanın durması lazım. Bizim gençlerimiz ölüyor. Oradaki kesim, buradaki kesim demeksizin bizim gençlerimiz ölüyor. Biz gencecik 15, 20, 25'li yaşlardaki gençlerimizi kaybediyoruz. Farkında değiliz gençlerimiz öldükçe makas açılıyor. Bizim bugüne kadar sadece ve sadece güvenlik tedbirleri ile bu işin çözülemeyeceğini anlamış olmamız lazım" şeklinde konuştu.
"EĞER BAHÇELİ KALKIP KÜRT SORUNU YOKTUR DİYORSA, BİR PARTİ LİDERİ DAHİ BU SORUNU ANLAMIŞ DEĞİL"
Kürt sorununu tam anlamıyla anlatamadıklarını ifade eden Hamzaoğulları, "Eğer Bahçeli kalkıp Kürt sorunu yoktur diyorsa bir parti lideri dahi bu sorunu anlamış değil. Bu bölgede çok ciddi anlamda sorunlar yaşıyoruz. Normalde su 100 derecede kaynıyorsa Diyarbakır'da 60'ı bulduğu an su kaynamaya başlar. Bu bölge çok hassas bir bölge. Bu sorunun ismini ne koyarsanız koyun sorunun isminin de çok fazla bir önemi yok. MHP başka bir isim koysun öyle çözelim. Eğer sorun Kürt sorunu cümlesindeyse MHP başka bir isim koysun, biz yine bu sorunu çözelim. Herkes bu sorun hakkında konuşabiliyor. Ama herkes sorunun çözümünde samimiyet göstermek zorunda. Eğer bizim bugün askerde çocuğumuz varsa, dağda çocuğumuz varsa, nasıl bunlar için endişe ediyorsak, bu samimiyetle bu soruna yaklaşmamız lazım. Ama benim çocuğum 3 ay, 5 ay sonra askerden gelir, benim çocuğum dağdan iner diye düşünmemeliyiz" ifadelerini kullandı.
Yeni anayasa yapımındaki süreç hakkındaki soruları da yanıtlayan Hamzaoğulları, "Partimizin görüşü olarak da şunu söyleyebilirim herkesin kendini eşit hissettiği Türk'ü ile Kürt'ü ile Çerkez'i ile Laz'ı ile etnik milliyetçiliğin yapılmadığı bir anayasa yapılması lazım. Çünkü bu bölgenin anayasa konusunda en büyük beklentisi budur. Yani ille bir etnisiteye başvurmak zorunda değiliz. Vatandaşlık tabiri noktasında bu bölgenin beklentisi mutlaka karşılanmalıdır. Kürt, Türk herhangi bir cümle geçmesi gerekmiyor. Eğer hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysak, hepimizin bu noktada eşit olması lazım. Bunun da anayasa ile teminat altına alınması lazım" dedi.
"BAŞBAKANIMIZ DİYARBAKIR'DAN MEMNUN AYRILDI"
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'a gelişini de değerlendiren Hamzaoğulları, "Bir şehre Başbakan geliyor. Seversiniz sevmezsiniz, tasvip edersiniz etmezsiniz, aynı düşüncede olursunuz olmazsınız ama şehrinize bir Başbakan geliyor. Biz Diyarbakırlıyız, bizim en büyük özelliğimiz misafire gösterdiğimiz hürmettir. Ülkenin Başbakanı değil Rize'den biri gelse, biz bakın kepenkleri kapattırıp sokağa çıkmayın, onu karşılamayın, onu iyi ağırlamayın, bu bizim kültürümüzde yok ki. İlgi noktasına gelince Başbakanımız Diyarbakır'dan gerçekten memnun ayrıldı. Katılım noktasında salonda da bir sıkıntı yoktu. Ama aslında bizim Başbakanı daha coşkulu ağırlayıp daha güzel, daha sevgi dolu ağırlayıp, daha fazla şeyler istememiz gerekmez mi Diyarbakır adına" diye konuştu.
Özel yetkili mahkemelerin yetkilerinin sınırlandırma tartışmalarına da değinen Hamzaoğulları, "Herhalde 28 şubat sürecini en ağır hisseden kesim muhafazakar kesimdir. Muhafazakar demokrat kesim 28 Şubat sürecinde çok fazla yara alarak çıktı. Başbakanımızın dediği gibi neden bir belediye başkanı tutuklansın? Neden bir eski genel kurmay başkanı tutuklansın? Bu kişiler tutuksuz yargılanamaz mı? Bunları tutukladığınız zaman ülkenin demokrasisi sorgulanıyor. Mevcut özel yetkili mahkemelerimizden dolayı, yarın öbür gün biz bu mahkemeleri kapatalım demiyoruz. Ama kişilerin elindeki yetki nasıl kullandığına bakmak lazım. Eğer siz elinizdeki bu yetkiyi, ben herkesi yargılarım, ben herkesi ifadeye çağırırım diye düşünmeye başlarsanız. Bu sürece en fazla siz zarar vermiş olursunuz" şeklinde konuştu - DİYARBAKIR