AK Parti İzmir'den körfez çıkarması
AK Parti İzmir'den körfez çıkarması AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'den İzmir Körfezi'ne ilişkin eleştiri yağmuru "Denize girmek istiyorsa gelsin burada, iç körfezde denize girsin ancak kıyada ambulans beklemesi lazım" AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve parti...
Ak Parti İzmir'den körfez çıkarması
Ak Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'den İzmir Körfezi'ne ilişkin eleştiri yağmuru
"Denize girmek istiyorsa gelsin burada, iç körfezde denize girsin ancak kıyada ambulans beklemesi lazım"
İZMİR - AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve parti yöneticileri, İzmir Körfezi'nin kirlilik sorununu yerinde tespit etmek amacıyla tekne ile açıldı. İzmir Körfezi'nin temizliği için atılan adımların yanlış olduğunu savunup önerilerde bulunan Başkan Sürekli, "Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer göreve geldikten üç yıl sonra körfezde yüzülebileceğini söylemişti. İzmir Körfezi'nde 3 değil, 13 yılda yüzülmesi mümkün değil. Güzelbahçe'den poz vermekle olmuyor. Girmek istiyorsa gelsin burada, iç körfezde denize girsin ancak kıyada ambulans beklemesi lazım" dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Çevre ve Şehircilikten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Deniz Doğan, AK Parti İzmir Tanıtım ve Medya Başkanı Dilaver Kişili, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan vekili Özgür Hızal, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcü Hakan Yıldız ve meclis üyesi Hüsnü Boztepe, İzmir Körfezi'nin kirlilik sorununu yerinde tespit etmek amacıyla Bostanlı İskelesi'nden Çiğli bölgesine doğru tekneyle açıldı. İnceleme turunda açıklamada bulunan Sürekli, "Sayın Tunç Soyer, göreve geldikten 3 yıl sonra körfezde yüzülebileceğini söyledi. Şu ana kadar 2,5 yıl oldu. 6 ay sonra 3 yıl dolacak. 3 yıl değil 13 yıl dolsa, şu şartlarda körfezde yüzülemez. Özellikle iç körfezi kastediyorum. Güzelbahçe'de dalıyor, poz veriyor ama esas körfez, iç körfezdir. Güzelbahçe'den poz vermekle olmuyor. Girmek istiyorsa gelsin burada denize girsin. Denize girerse de kıyada ambulans beklemesi lazım" diye konuştu.
"İzmir, turizmini güneye, ticaretini kuzeye kaptırmıştır"
İzmir'in doğal ve yapay dalyanları, tuzlası, jeotermal kaynakları ile eşsiz olduğunu belirten Başkan Sürekli, "İç körfezinde sörfe uygun temmuz rüzgarları vardır. Yüzyıllardır limanı tersanesi vardır. Yani tam bir deniz kentidir ve tarih doludur. Bu hazine, körfezin kirli sularına kurban edilmektedir. Kısaca İzmir; plansızlık nedeni ile turizmini güneye, ticaretini kuzeye kaptırmıştır. Pandemiden dolayı maske kullanıyorduk bugün kokudan dolayı maske kullanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Gediz, fiyasko gezisidir"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Gediz turu hakkında eleştiride bulunan Başkan Sürekli, şöyle devam etti:
"Gediz tam bir fiyasko gezisidir. Gediz dış körfeze akıyor. İç körfez ile alakası yok. İzmir'in körfez kirliliği ile Gediz'in bir ilgisi yok. Hal böyleyken Gediz'e 4 gün kamp yapmak tamamen bir hobi faaliyeti ve algı operasyonudur. Bu ziyaret sonrasında yaptığı açıklamalara özellikle kendi belediyelerinden tepki geldi. Öte yandan arıtma, Büyük Kanal projesi ise 1 milyarlık bir proje. Bu proje çalışıyor mu, hayır. 4'ncü fazı 7 yılda 3 ihale yaptılar ancak ihale bitmedi. Biz 7 yılda Türkiye'ye çağ atlattık, bunlar ihale yapamadılar. Buradaki artma tesisleri temizlemeyi bırakın, buraya zarar veriyor kirletiyor."
"Pansuman tedbir"
Körfezdeki kirlilik nedenlerine değinen Sürekli, "İzmir'de yağmur suyu ile kanalizasyon hattı bir arada. Bunun ayrıştırılması lazım. 5 bin kilometreye ihtiyaç var, en son yüzde 12'di. 640 kilometresi yapılmış durumda. Yağmur suyu ile kanalizasyon suyu aynı olunca yağmurda taşma oluyor ve körfeze deşarj oluyor. Diğer kirlilik sebebi dereler. Körfeze akan dereler. Bunların ıslahı gerekir. Bunlarla ilgili pansuman tedbirleri yapılıyor. Derelerin tabanını beton ile kapladılar. Tam tersine derelere bu zarar verir ve kokuya sebep olur. Dereleri beton yaparsanız buradaki ekolojik dengeyi bozuyorsunuz. Beton olunca bakteri burada kalıyor ve kokuya sebep veriyor. Manda Deresi'ne kireç döktüler, bu da pansuman bir tedbir. Bir süre öncede 6 derenin başına pompalar koymuşlardı bu da pansuman tedbir. Bütün derelerin esaslı bir şekilde ıslah edilmesi ve körfezde kirli suyun akışının önlenmesi lazım" dedi.
"Balık tutamıyorum"
İzmir'de 35 yıldır balıkçılık yaptığını söyleyen Kadir Uykur da, "Körfezimizde su sirkülasyonu var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e 'Arıtma tesisi yapmayın' dedik. 'Ege Üniversitesi'ne tahlil ettirdim su sirkilasyonu yok' dedi. Ben balık tutamıyorum. Ellerimiz yara oldu. Arkadaşlarımın derileri dökülüyor" derken, Başkan Sürekli de, "Tunç Soyer, 'eski Gediz nehri ağzında açıklama yapacağım' demişti. Bahsettiği yer Mavişehir'dir ancak gelip burada açıklama yapmadı" ifadelerine yer verdi.
"Sorun emsal artışı ile çözülür"
Sürekli, açıklaması sırasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Dün İzmir'i ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin soruları yanıtlayan Sürekli, Kılıçdaroğlu'nun emsal artışıyla ilgili Başkan Soyer'e verdiği talimat üzerine, "Hepimiz bu sorunun emsal artışı ile çözüleceğini söylüyoruz. Bu noktaya gelmiş olmaları güzel. İnşallah söylemde kalmaz, göreceğiz. Meclise getirsinler, biz AK Parti grubu olarak destekleyeceğiz, hatta geliştireceğiz. Farklı tekniklerimiz de olacak" sözlerine yer verdi.
"Söylenecek her şey söylendi"
Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı'nın Avrupa'dan gelen krediyi engellediğini söylediğine ilişkin soruya Sürekli, "Biz bunu defalarca dile getirdik. 19 Ağustos'ta Sayın Soyer ile Sayın Yücel'in ziyaretleri çok olumlu oldu. Hem bu konuyu, hem emsal artışını hem diğer hususları zaten epey ölçüde çözmüştük. Bu konu da çözüldü. Bizim açımızdan söylenecek her şey söylendi. O gün Sayın Soyer'in de ifade ettiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı'mızın onayına giden bir kredi yok. 'Büyükşehir ile bir mutabakat var' deniliyor, bunun da altını çizelim. Büyükşehir ile Dünya Bankası'nın görüşmeleri var ama yazılı hale getirilmiş bir mutabakat dahi onlar arasında yok. Burada zaten Hazine onayı aranmıyor, Hazine garantisi aranıyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin borçlanması söz konusu. Bu görüşmeleri Hazine yapacak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapacak. Çalışma sonucunda bir sözleşme yapılacak ve ondan sonra Cumhurbaşkanı'mıza gidecek. Kaldı ki Dünya Bankası çok net ve açık bir şekilde, '2021'de böyle bir kredi çalışmamız yok' dedi. Daha neyi konuşuyoruz? Soyer de bunu teyit etti" ifadelerini kullandı.
"Mimarlar odasının ilk kez bir açıklamasına katılıyorum"
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin emsal artışının çözüm olmayacağını söylediğine ilişkin sorusuna ise, "Bizim yapığımız açıklamalara bakarsanız emsal artışının çerçevelerini çizdik. Şehircilik planlamalarına uygun ada bazlı yapılan çalışmalardır dedik. Bu çalışmalar yapıldıktan sonra hangi mahkemeye giderseniz gidin sonucun olumlu olacağına inanıyoruz. Mahkemeye gitme konusunda, herkes mahkemeye gidebilir. Önemli olan sonuç almaktır. İhtisas komisyonlarının uzun çalışması ile ki bizim arkadaşlarımız da çalıştı, onlar da destek verecektir. Mimarlar odasının ilk kez bir açıklamasına katılıyorum. Büyükşehirin sosyal konutlar yapması, ki AK Parti'deki zirvede konulardan biri buydu. Biz mimarlar odasından önce bunu dile getirdik. Biz kapının arkasında konuşanları siyaset yapma açısından açıklamıyoruz. İzmir'deki çalışmalar ile 'Türkiye'deki kentsel dönüşümün çalışmaların önünü açalım' dedik. Bunlarından biri de emsal artışıydı. Diğer de sosyal konutların büyükşehir tarafından yapılması" diye konuştu.