AK Parti İstanbul Milletvekili Yıldırım Açıklaması

Ak Parti İstanbul Milletvekili Hurşit Yıldırım, "Parlamenter sistemin zaaflarından ve zayıflığından yararlanarak darbe yapanlar, kamu otoritesi sağlamak yerine aslında kamunun başına geçtiler." dedi.

Yıldırım, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin tarihi bir dönemeçten geçtiğini ve çok önemli bir hükümet sistemi değişikliğinin arifesinde olunduğunu bildirdi.

Türkiye'nin parlamenter sisteme geçtikten sonra bu sistemle çok fazla krizin çıktığını belirten Yıldırım, diğer ülkelerin kendi yönetim sistemlerinde pek çok değişikliğe gitmesine rağmen Türkiye'nin reform düzenlemelerini yapamadığını ifade etti.

Demokrasilerde, demokrasiyi korumak için yönetim sistemlerinin de krizlerden korunaklı bir halde olması ve sistemin otomatik olarak kendi kendini işletmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Türkiye çok partili siyasi hayata geçtikten sonra pek çok kriz yaşadı. Yaşadığımız her kriz bizi hedeflerimizden uzaklaştırdı. İlk defa AK Parti iktidarlarıyla 2023, 2053 ve 2071 gibi hedefler ortaya koyduk. Türkiye'de parlamenter sistemin zaaflarından ve zayıflığından yararlanarak darbe yapanlar, kamu otoritesi sağlamak yerine aslında kamunun başına geçtiler."

"Uzlaşmanın içerisine girmek istemediler"

16 Nisan'da referanduma sunulacak olan cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aslında büyük bir uzlaşmanın ürünü olduğuna değinen Yıldırım, "Çünkü, son seçimlerde yüzde 49.5 oy alan AK Parti ile yüzde 11 oy alan Milliyetçi Hareket Partisi, toplamda yüzde 60'tan fazla toplumsal mutabakatı temsil etmektedir." dedi.

Yıldırım, CHP ve HDP'nin "İllaki benim dediğim olsun" mantığıyla uzlaşmanın içerisine girmek istemediğini, CHP'nin 24 ve 26. Dönem'de parlamenter sistem içerisinde yapılması gereken değişikliklere de karşı çıktığını, bunun klasik CHP'nin "istemezük" anlayışı olduğunu ifade etti.

"Anayasa değişiklikleri millete aittir"

Hurşit Yıldırım, "Yapılacak olan anayasa değişikliği sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin oylanması değildir. Aslında, 40 yıldır siyasi tarihimizde ve siyaset sahnemizde yaşanan tartışmalarda son noktayı millete verme, milleti hakem olarak seçme sandığındır." diye konuştu.

Anayasa değişiklik teklifine ilişkin Mecliste yaşanan süreci anlatan Yıldırım, "CHP ve HDP, halk oyuna sunulmamasıyla ilgili elinden gelen ne varsa hepsini yaptı. Oysa anayasa değişiklikleri millete aittir. Anayasa yapma hakkı millete ait bir haktır ve bu devredilemez." ifadesini kullandı.

Yıldırım, demokrasi tarihimizde ilk defa "yeter söz milletindir" düsturundan sonra "karar milletindir ve doğrudan hükümeti kurma yetkisi ve görevi de milletindir" diyen bir anayasa değişikliği teklifinde bulunduklarını, sandıklar kapandığında koalisyonlar değil hükümetin kurulacağını, hükümeti kurma görevini milletin doğrudan seçim gecesi vermiş olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin özelliklerinden birinin de toplumsal uzlaşmayı kolaylaştırmak olacağına dikkati çeken Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:

"Nasıl kolaylaştıracak? Parlamenter sistemde yüzde 25, 24, 20 ile pek çok koalisyon hükümetlerinin kurulduğunu gördünüz. Her partinin kendi seçmen tabanını korumak ve muhafaza etmek için diğer seçmen tabanına mesaj vermekten çekindiğine hepimiz şahidiz. Oysa cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde halkın yüzde 50'sinden fazla oyu almak zorunda kalacak olan cumhurbaşkanlığı adayları, merkeze yaklaşmak zorunda ve tüm seçmeni kucaklamak zorundadır.

Daha cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelmeden, konuştuğumuz bu günlerde toplumsal uzlaşmanın kolaylaştığına şahit oluyoruz. Nasıl? Gerek 28 Şubat döneminde gerekse siyasi hayatın her devresinde rahmetli Necmettin Erbakan'a her zaman muhalif olmuş, her zaman onun siyasi olarak karşısında bulunmuş olan CHP, rahmetli Erbakan'ın senei devriyesinde anma törenine gidiyor. Aslında bu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelmeden toplumsal uzlaşmanın başladığını da gösteriyor."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "hayır" oylarını çoğaltmak için sözlerinin soyut olduğunun, maddelerin içeriklerinden haberdar olmadığının bazı röportajlarından ortaya çıktığını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu, başbakanın cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde olmayacağını demek ki bilmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu cümlesinden kendisi ya gizli 'evetçi' ya da madde içeriklerinden haberdar olmadığı anlaşılmıştır. Bu sözleri tevil ile yorgunlukla izah etmek mümkün değildir. Röportajın bu yayınlanan kısmına baktığınız anda Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu bilerek söylediği, sistemi böyle zannettiği anlaşılıyor. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na şu çağrıyı yapmak istiyorum; Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'ben değişiklik tekliflerini böyle bilmiyordum. Bu teklifler aynen benim düşündüğüm gibi o yüzden evet denmesi gerekir' diye kamuoyuna bilgi vermesi ve oylarını 'evet' diye düzeltmesini bekliyorum."

Yıldırım, konuşmasının ardından "Parlamenter Sistem Krizleri ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" isimli kitabını gazetecilere dağıttı.