AK Parti Grup Toplantısı Gerçekleşti
Başbakan Erdoğan, Ariel Şaron'un görevde olduğu bir dönemde kendisine "Dünyada en zevk aldığım an Filistin'de tankların üzerinde olduğum an" dediğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron'un görevde olduğu bir dönemde kendisine "Dünyada en zevk aldığım an Filistin'de tankların üzerinde olduğum an" dediğini söyleyerek, bütün insanlığın bunu iyi bilmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan ayrıca Filistin'in atom bombası atılan Hiroşima ve Nagazakiye'ye çevrilmesini isteyen Ariel Şaron'un oğlu Gilad Şaron'un insanlık suçu işlediğini belirterek kürsüden suç duyurunda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında bir konuşma yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünde ise İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ve CHP milletvekillerinin Beşar Esed'le çektirdikleri fotoğraflara değindi. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları konusunda bütün dünyanın elini vicdanına koyarak bunun üzerinde düşünmesi gerektiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, İsrail'in bölgede barışı ve temel insan haklarını hiçe sayarak uluslararası hukuku her fırsatta ayaklarının altına aldığını ifade etti. İsrail'in bir millete karşı etnik temizlik uyguladığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Özgürlüğü, bağımsızlığı en temel insani hakları ellerinden alınan Filistinliler ise son derece haklı bir biçimde bu işgale karşı, bu etnik temizlik girişimlerine karşı bakın altını çizerek söylüyorum; meşru savunma hakkını, meşru direniş hakkını kullanıyor" diye konuştu.
İsrail'le ilgili olarak, "Buradan bütün Batı'ya sesleniyorum; kimse İsrail'in 'savunma hakkını kullanıyor' diyemez" diyen Erdoğan, "İsrail şuanda bir terör estiriyor Ortadoğu'da. Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bunca kararlar almıştır İsrail hakkında ama hiçbiri ile ilgili bir yaptırım uygulayamamıştır. İşte onun için diyorum ben Birleşmiş Milletlerin adaletine inanmıyorum. İşte Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 5 tane daimi üye, Suriye konusunda bakıyorsunuz 2 üye olumsuz yaklaşıyor, İsrail'le ilgili de bakıyorsunuz yine bir iki tane farklı üye bu defa olumsuz yaklaşıyor. Bu ne menem iştir? Nerede sizin adaletiniz? Birbirinizle, al birini vur öbürüne. Durumunuz bu" diye konuştu.
İsrail saldırıları sonucu Gazze'deki son durum hakkında bilgi veren Başbakan Erdoğan, saldırılar sonucu 115 Gazzeli'nin yaşamını yitirdiğini, bunların içinde çocuk ve yaşlı kadınların da bulunduğunu söyleyerek, yaralı sayısının ise 900'ü aştığını dile getirdi. "Hala herkes avucunu ovuşturup duruyor" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemde de bazı bakıyorsunuz köşe yazarları da, şunlar bunlar çıkıyor 'AK Parti dış politikaya da çok ağırlık veriyor. Dış politikada başarılı bir şekil çiziyor ama acaba bu Türkiye'nin başına ileride farklı şeyler getirebilir mi?' Biz bir şeye inanıyoruz. Hakka ve halkımıza güveniyoruz. Biz bir şeyi yaparken bir diğerini de ihmal etmiyoruz. Ama biz Hakkın yardımının da yakın olduğunu biliyoruz. ve bununla birlikte bu süreci bu şekilde sürdürüyoruz. Yani biz bu noktada hala birileri bunu böyle yapıyor diye tribünden izleyecek miyiz? Sessiz
mi kalacağız? Burada bizim için 3 yol var; ya elimizde müdahale edeceğiz, ya dilimizle müdahale edeceğiz ya da kalbimizden buğz edeceğiz. Bunu yapmak durumundayız. Hiç birini yapma yan gel yat. Bizim değerler silsilesi içerisinde böyle bir şey yok. Biz bu adımları atmaya mecburuz."
"FİLİSTİN'İ BOŞALTIP İSRAİL'E TESLİM ETMENİN HESABI İÇİNDELER"
Başbakan Erdoğan, başta Amerika olmak üzere bütün Batılı ülkelerin Filistin konusunda 'İki devletli çocuk' dediklerini belirterek, "Nerede iki devletli çocuk? Şuanda tamamıyla Filistin'i kendilerine göre boşaltıp adeta bunu İsrail'e teslim etmenin hesabı içindeler. Onun için biz diyoruz ki Türkiye, Mısır, başta körfez ülkeleri içinde Katar olmak üzere Suudi Arabistan hep birlikte el ele vermeye mecburuz. Biz Güvenlik Konseyi'ndeki üyelerin ağzına bakarak adım atacak olursak, bizim halimiz perişandır. Bugün onlara yarın bize. Bunu böyle bilin. Öleceksek adım gibi ölelim. Bu kadar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, insan hakları derneklerine, barış örgütlerine de seslenerek, Filistin'deki İsrail kıyımına karşı sessiz kaldıklarını görmezden geldiklerini söyledi. "Ben şimdi buradan dünyadaki bu barış örgütlerine sesleniyorum. Hani insan hakları diyenler var ya, o derneklere, o kuruluşlara sesleniyorum; Sizin insan hakları dediğiniz zaman aklınıza ateistler veya farklı inanç gruplarında olanlar mı geliyor? Gazze'de İsmail Haniye kardeşimin kucağındaki 9 aylık çocuk niçin sizin gündeminize girmiyor? 900 tane şuanda yaralı var 115 ölü var. Hani sesiniz nerede? Niye çıkmıyorsunuz ortaya, niye konuşmuyorsunuz? Türkiye'de PKK'yı takip ediyorsunuz, onlar için buraya gelip gidiyorsunuz. Gazze'de niye yok? Bunu sorgulamaya mecburuz ve bunun da sonuna kadar takipçisi olacağız, sorgulayacağız. Böyle vicdan, böyle insaf olmaz.
Bakın bu sabah art arda sortiler yaparak 100'ün üzerinde sorti yaptı İsrail uçakları. Nereye, o ufacık Gazze'ye. İsrail savaş uçaklarından atılan bir füze orada Başbakanlık binasını yerle bir etti. Bugün yine iki katlı bir binayı enkaza çevirdi. Enkazın altında bir aileden 15 kişi kaldı. Bunlardan biri 4 yaşında bir çocuk. Bir diğeri de 81 yaşında bir anne. 4 yaşındaki bir çocuğu katletmek meşru savunma hakkını kullanmak mıdır ey Batı, ey Amerika, ey Rusya, ey Çin, Fransa, İngiltere…
Sizlere sesleniyorum; 81 yaşındaki yaşlı nineyi katletmek meşru savunma hakkını kullanmak mıdır? En ağır silahlarla, en modern ölüm makineleriyle bir şehre, bir halkın üzerine çocuk, kadın, yaşlı demeden topyekün ölüm yağdırmak nasıl meşru savunma hakkını kullanmak olabilir? Neredesiniz? Onun için Birleşmiş Milletler'in, Güvenlik Konseyi'nin yeniden bir reforma ihtiyacı vardır. Biz ne Almanya, ne Japonya gibi kendimize daimi üyelik istemiyoruz. Biz Güvenlik Konseyi'nin tamamının reforme edilmesinin gereğini ifade ediyoruz."
"OBAMA, FURKAN'IN ADLİ TIP RAROPURU GÖRMEMEZLİKTEN GELDİ"
Başbakan Erdoğan, Gazze'ye gerçekleşen saldırılarda okulların, hastanelerin, yetimhanelerin ve ambulansların vurulduğunu kaydederek, İsrail'in 2008 yılında da seçimler öncesinde Gazze'yi hedef tahtasına çevirdiğini söyledi.
Erdoğan, kendisinin Başbakan olduğu ilk zamanlarda Telaviv'e yaptığı ziyaret sırasında Filistin'e geçmek istediğini ve İsrail tarafından yarım saat sınır kapısında bekletildiğini anlattı. Erdoğan, "Neymiş güvenliğimizmiş. 'Yahu ne güvenliği ben Filistin'e gidiyorum, kardeşlerimin yanına gidiyorum. Ben bu noktada sizden herhangi bir şey istemiyorum' dememe rağmen yarım saat" diyerek, bu konuyu bütün uluslar arası toplantılarda gündeme getirdiklerini belirtti. "Siz bir ülkenin Başbakanını sınır kapısını yarım saat beklettiğinize göre siz o Filistinlilere ne çileler çektiriyorsunuz?" diyen Başbakan Erdoğan, Hamas'ın seçimleri kazanmasının ardından Batı'nın verdiği paraları kestiğini ve İsrail'in de Hamas'ın 35 tane en üst lider kadrosunu tutukladığını söyledi. İsrail'in hücrelere attığı liderler arasında Parlamento Başkanı'nın dahi bulunduğunu ifade ederek, bunların unutturulmaya çalışıldığını dile getirdi.
İsrail'in uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine saldırdığını ve 19 yaşındaki Furkan'ın öldürüldüğünü dile getiren Başbakan Erdoğan, "Adli tıp raporunu gördüğüm zaman çıldırmamak elde değil. Yakından 5 mermi onun vücuduna isabet etmişti. Bir tanesi ise iki kaşının arasında. İsrail bu ya, bu. Ben bunu Sayın Obama'ya gösterdiğim zaman görmemezlikten geldi. ve sonra bizden dosyaları istediler ama hiçbir netice ortada yok" diye konuştu.
ARİEL ŞARON'UN İTİRAFI
Başbakan Erdoğan, İsrail'in hukuksuz yerleşimlerinin sanki terörle mücadele veriyormuşçasına meşrulaştırılmaya çalışıldığını belirterek, İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron'un oğlu Gilad Şaron'a da tepki gösterdi. Gilad Şaron'un bir köşe yazısında Filistin'in de atom bombası atılan Hiroşima ve Nagazaki'ye çevrilmesini savunduğunu söyleyen Erdoğan, "Yahu baban da zaten bana aynı şeyi söylemişti ama farklı söylemişti" diyerek Ariel Şaron'la ilgili bir anısını anlattı. Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
"Şimdi ben buradan tüm insanlığa sesleniyorum, Türk medyası da bunu iyi bilsin. O İsrail ziyaretimde, o zaman Şaron Başbakan'dı. Bana bir ifade kullandı, dedi ki; 'dünyada en zevk aldığım an Filistin'de tankların üzerinde olduğum an' dedi. Dedim, 'bu ayıp olmuyor mu? Bunu nasıl şuanda aynı inancı paylaşan bir ülkenin liderine söylüyorsun? 'Bunu o zaman basın toplantısında da açıklayın' dedim. Ama bunu basın toplantısında söyleyemedi.
Buyurun şimdi kaç yıldır makinaya bağlı yaşıyor. ve bu köşe yazısını yazan oğlu Ehud Barak buraya geldiğinde dedim ki, 'Ariel Şaron'u hiç ziyaret ettin mi, görüyor musun?' 'Görüştürmüyorlar bizi' dedi. 'Yahu niye görüştürmüyorlar' falan diyemiyorum. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste."
GİLAD ŞARON'A SUÇ DUYURUSU
Başbakan Erdoğan Filistin'in Hiroşima'ya, Nagazaki'ye çevrilmesini savunan Gilad Şaron ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunulması gerektiğini, bunun bir insanlık suçu olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
"Bir defa böyle bir yazıyı yazmak insanlık suçudur. Bir hukuksuzluktur. Ne diyor, 'Aynen Hiroşima gibi olsun, Nagazaki gibi olsun' bunu yapalım diyor, 'böyle vuralım' diyor. Nerede uluslararası hukuk? İşte ben de şimdi buradan suç duyurusu yapıyorum. Ülkemdeki avukatları, hukukçuları bu noktada insan hakları mahkemesi mi dersiniz, nereye dersiniz sizler benden daha iyi biliyorsunuz; bu yazı üzerinden müracaatı yapmak lazım. ve bu adam bir savaş suçlusudur diye ben ilan ediyorum. Yaptıkları iş bu."
İsrail'in Gazze'ye saldırıları konusunda bir de benzetme yapan Başbakan Erdoğan, "Şunun da artık çok iyi anlaşılması lazım; mızrak artık çuvala sığmıyor. İsrail'in kanlı politikaları, vicdansız operasyonları, sorumsuz tavırları bırakın savunmayı tehdit edilecek hali çoktan aşmıştır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mısır halkının, Ürdün halkının, Lübnan Türkiye, Libya, Irak, İran, Katar, Suudi Arabistan halkının hissiyatını dikkate almayanlar, kendi ezberlerini dünyaya dikta etmeye çalışanlar beyhude uğraşırlar. Orta yerde duran gerçeği çok açık net, değiştirmeye ne uluslar arası medyanın ne kamu diplomasisinin ne propaganda şirketlerinin gücü yetmez."
"HERKES DÖNSE BİLE BİZ FİLİSTİN'E SIRTIMIZI DÖNMEYECEĞİZ"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin asla Filistin'e sırtını dönmeyeceğini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Herkes sırtını dönse de biz Filistin'e sırtımızı dönmeyeceğiz. Herkes yüzünü çevirse de biz Filistinli kardeşlerimize yüzümüzü çevirmeyeceğiz. Herkes yalnız bıraksa da biz Filistin'i Gazze'yi yalnız bırakmayacağız, kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Bölgenin güçlü devletlerinden biri olan Mısır'da bu iradeyi görmekten çok büyük memnuniyet duydum. Katar'da da bu iradeyi görmekten çok büyük memnuniyet duydum. İnşallah el birliğiyle bu kanlı eylemleri, İsrail'in keyfi ve hukuksuz eylemlerine en güçlü şekilde 'dur' diyeceğiz. Filistin'in haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz."
Başbakan Erdoğan ayrıca Arap Ligi dışişleri bakanlarının bugün Gazze'ye gittiğini, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da bu heyette yer aldığını söyleyerek, heyetin Gazze'yi inceledikten sonra bir rapor hazırlayacaklarını söyledi. - ANKARA