AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay Şırnak'ta
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, “16 Nisan’da emperyalist ve onların işbirlikçilerinin Türkiye üzerinden yaptıkları, uyguladıkları planlara dur demek için ne diyeceğiz ‘evet’ diyeceğiz.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "16 Nisan'da emperyalist ve onların işbirlikçilerinin Türkiye üzerinden yaptıkları, uyguladıkları planlara dur demek için ne diyeceğiz 'evet' diyeceğiz. Türkiye'yi daha iyi yerlere ulaştırmak için, daha iyi bir yönetime kavuşturmak için 'evet' diyeceğiz" dedi.
Bazı incelemelerde bulunmak üzere Şırnak'a gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay ve beraberindekiler Şırnak'ın Kumçatı beldesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Aktay Belediye Başkan Vekili Turan Bedirhanoğlu ile makamında bir süre görüştü ardından belediye konferans salonunda muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve korucu başlarıyla bir araya geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını getirdiğini dile getirerek şöyle konuştu:
"Binali Yıldırım yolları bölen ama ülkeyi bütünleştiren, ülkenin sağını, solunu, kuzeyini ve güneyini bir birine duble yollarla, otoyollarla, altgeçitlerle ve tünellerle bir birine birleştiren Türk Hava Yollarını, Türk halk yolları haline getiren başbakanımız aynı anlayışla görevine devam etmektedir. ve sizlere bol bol selam etmektedir. Dedi ki git söyle Şırnaklı kardeşlerime; Allah'ın izniyle onların çektikleri bütün sıkıntıların farkındayız ve günü birlik aldığım raporlarla onların dertleri ve sıkıntılarıyla hemhal olmaktayım. Onların sıkıntılarını gidermek için günü birlik her türlü çalışmayı yapmaktayız. Zaten sizde yapılan çalışmaları görüyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti asla bir karış toprağını terk etmedi ve etmeyecek. Şırnak'ı asla gözden çıkarmadık. Siirt'i asla gözden çıkarmadık. Kumçatı'yı asla gözden çıkarmadık. Cizre'yi asla gözden çıkarmadık ve çıkarmayız da. Bu ülke her karış toprağı ile bu milletin bu ülkenin topraklarıdır."
"Buralarda birilerin kapıldığı bir zehap vardı. Buralara sokacağımız fitne ile buraların toprağını yaşanmaz hale getirebilir miyiz diye düşündüler" diyen Aktay, "Dediler ki bizi asimile ediyorlar. Doğru asimile ediyorlardı. Bir hükümet bir devlet vardı ki hakikatten asimile ediyordu. Bir devlet vardı hakikatten zülüm ediyordu. O devlet sadece Kürdü asimile etmiyordu. Arapçayı da asimle ediyordu, yasaklıyordu. Her türlü başka kimliğin ifade edilmesini de yasaklamıyor muydu. O devlet Türklere de zülüm ediyordu. Türküm diyene de zülüm ediyordu. Türküm diyenin dilini de asimile ediyordu. Bugün ile 50 yıl önce konuşulan Türkçe arasında dağlar kadar fark var al sana asimilasyon" dedi.
"Kürdü, Türkü Çerkez'i Arap'ı bu ülkenin sahibidir. Bu devlet bu milletin hizmetkarıdır" diyen Aktay, "Bu gün ülkemizde dininden, dilinden, ırkından ve milliyetinden dolayı asla bir züllüme maruz kalmıyor. Kalmayacaktır. Biz bunun teminatıyız" diye konuştu.
"Biz sizin hangi işinize karıştık"
Avrupalı devletlerin Türkiye'ye karşı tutumunu eleştiren Aktay, şunları kaydetti:
"Onlar bu ülkenin hayrını istemediklerini net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Yoksa onlara soruyoruz. Size ne Türkiye'deki mücadeleden, Türkiye'de bir referandum var. Biz sizin hangi işinize karıştık. Birde bize diyorlar ki ifade özgürlüğü Kürtlere baskı yapıyorsunuz. ya ben senin Türklere yaptığın baskının 10'da birini Kürtlere yapmamışım. Ben şimdiye kadar hiçbir Kürdün mitingini engellememişim. Barışçıl bir şekilde yalnız. Ben burada molotof atacağım, ben huzuru bozacağım ben burada hendek kazacağım diyen insanı tabii ki engelleyeceğim. O bir demokratik hak değil. Haydutluk bir demokratik hak değildir. Terör bir demokratik hak değildir. İnsanlara saldırmak bir demokratik hak değildir. Velev ki bölünmek istiyorsun buyur. İnsanları ikna etmeye çalış. Bölünmeyi istemekte bunun fikrini ileri sürmekte yasak değil bu ülkede. İsteyen ben bölünmek istiyorum. Türklerle yaşamak istemiyorum diyebilir. Öyle düşünebilir. Bu düşüncesini ifade ediyor zaten. Bununla ilgili yığınla yazılmış kitap, makale, yazı var bu yönde. Bunların hangisine karışıyoruz. Ama eğer eline taş alırsan, silah alırsan biz o taşı da silahı da alır ne yapacağımızı biliriz."
"Suriye'deki oyunları da inşallah başlarına yıkılacaktır. Irak'taki, Yemen'deki, Libya'daki oyunları inşallah başlarına yıkılacaktır" diyen Aktay, "Kendileri habire birlik olmaya çalışıyorlar. Avrupa Birliği diyorlar adına, birlik oluyorlar. Aralarındaki sınırları kaldırmaya çalışıyorlar. Bir ve beraber yaşamaya çalışıyorlar çünkü biliyorlar ki güç birlikten doğar. İttifaklar kurmaya çalışıyor. Ama İslam dünyası söz konusu olduğunda birine diyorlar ki sen Kürt değil misin ne işin var bu Türklerle. Öbürüne sen Sünni değimlisin ne işin var bu Şiilerle. Herkesin kafasına bir fitne sokuyorlar ve bizim birliğimizi bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar" diye konuştu.
İslam dünyasının sahipsiz olduğunu belirten Aktay, şunları kaydetti:
"Ama Türkiye'de elhamdülillah var. Türkiye'de alınabilecek en iyi tedbir, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt'lerle ya da içindeki diğer unsurlarla barışması, onlarla bir ve beraber olması. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aynı zamanda Kürtlerinde devleti olduğunu Kürtlere hissettirmesidir. ve şuanda hissettiriyoruz. Şuanda bütün Kürt kardeşlerim bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti Kürtlerinde Cumhuriyetidir. Türkiye üzerinde yaşayan insanlara hiçbir ayrım yapmadan herkesin onurlu bir şekilde yaşayabildiği bir cumhuriyettir, bir ülkedir. Bundan sonra bu durumu kimse bozamayacaktır. Bizim üzerimizde şuana kadar musallat olan despot bir anlayış, despot bir devlet anlayışı vardı. Onu da elhamdülillah geride bıraktık."
Referandum ile ilgili olarak konuşan Aktay, "Allah'ın izni ile 16 Nisan'da yepyeni bir sayfa açılacaktır. Sizin de katkılarınız sayesinde 16 Nisan'da emperyalist ve onların işbirlikçilerinin Türkiye üzerinden yaptıkları, uyguladıkları planlara dur demek için ne diyeceğiz "evet" diyeceğiz. Türkiye'yi daha iyi yerlere ulaştırmak için, daha iyi bir yönetime kavuşturmak için "evet" diyeceğiz. Türkiye Allah'ın izni ile 16 Nisan'da yepyeni bir imtihanın karşısında olacak. Türkiye'de iki başlılığa son vermek için diyoruz ki "evet." Türkiye inşallah koalisyonlara dur diyecek, istikrarsızlığa dur diyecek, bu istikrarsızlıklar yüzünden, her seçimde koalisyon olma ihtimali yüzünden, bir takım açgözlü kayıt dışı iktidar sahiplerinin Türkiye'yi acaba nereden müdahale edebilirim, Türkiye'ye nüfuz edebilirim, Türkiye'nin neresini koparabilirim diyerek kendi kayıt dışı iktidarlarını sürdürebilmesine dur diyoruz. Bütün bunlara dur demek için diyoruz ki 'evet'" dedi. - ŞIRNAK